Dava başvurumuz kabul oldu. Eşimin adresine boşanma celpi gönderildi! İlk davamız 1 ay sonraya verildi.. Bu bir ay içerisinde savunmamızı hazırlamamız gerekiyor.
Celpler geldikten 5-6 gün sonra avukattan telefon geldi. Bu davaya bakacak savcı aramış. Şu ana kadar Japonya’da boşanma davası açan Türk çift olmamış. Biz ilkmişiz bu yüzden de Türk kanunlarına göre boşanma süreci ve yasasını bilmiyorlarmış. Çekişmeli boşanma davasında “Boşanma sebeplerini neye göre karar veriliyor”, “Velayet davası”, “Tazminat davası, “Mal bölüşümü” bunlar nasıl yapılıyor? Japonya ile Türkiye arasında dava sözleşmeleri ve anlaşmaları yokmuş. Japonya tarihinde şimdiye kadar 2 iranlı, hintli, amerikalı vs boşanma davası görülmüş fakat 2 türkün davası hiç görülmemiş. Bu nedenden dolayı da benden Türk ceza kanunlarının Japonca tercümesini istediler. Türk ceza kanunlarının japoncası Türkiye’de bile yokken 100’lerce sayfalık ceza kanununu size nasıl tercüme ettirip sunayım? Bu imkansız dedim.
Neyse kendileri araştırıp bulacaklarmış..
O süreçte benden eşime karşı açacağım davaya karşı deliller, şahitler istedi.
Ben zaten aylardır delilleri topluyordum. Her birini maille avukata göndermeye başladım. Kadınlarla mesajlaşmalarını, messengerdan bana yaptığı hakaretleri, 9 kere evden kovduğu mesajları avukata gönderdim.
Mesajlar türkçe olduğu için hiçbirini anlamadı tabiki. Bunların hepsini satır satır, gönderilme tarihi ve saati açık ve beyanlı olarak japoncaya çevirip öyle göndermemi istedi.
Dört dörtlük bir japoncam yok! Kime nasıl çevirtsem? Tamam oğlum var, japoncası 1. Seviye ama onu bu işe karıştırıp psikolojisini bozmak, kendimden soğutmak istemiyorum.
Çok çaresiz kaldığım bir süreçteydim. Ne yapsam diye bir kaç gün geçti. Allah tarafından yıllardır görüşmediğim, uzun zamandır ne telefonu ne de Line bende olmayan bir japon arkadaşımdan bir anda bana telefon geldi.
Tanımadığım bir numara beni aradı..
Ayseellllll napiyorsun kızzzzzz diye bir ses
Aaaaa! Selam sen nasılsın, ne zamandır görüşemiyoruz dedim.. O da hemen görüşelim dedi. Bir şeyler duydum doğru mu diye sordu. Ne duyduysan doğrudur dedim. Hemen ertesi gün için buluşma ayarlayıp görüşmeye gittim.
O da gençken bir koreli ile evlilik yapmış ve yıllarca süren bir boşanma sürecinden geçmiş.
Senin şuanki durumunu çok iyi anlıyorum. Sana yardımcı olmak istiyorum dedi. 3 sene Türkiye’de yaşamış, 25 senedir de ablası Türkiye’de yaşayan ve onunla hep türkçe konuşan bir arkadaş gönderdi Allah bana..
Dedim böyle böyle.. Ben de bunca mesajları nasıl japoncaya çevirip mahkemeye sunacam diye kara kara düşünüyordum dedim.
Ben yaparım o kısmı demez mi.(Allah razı olsun) Bu arada da oğluşumun Türkiye’de üniversitesi yaz tatiline girdi. Bu sene yaz tatilini yanınızda geçirmek istiyorum diye Japonya’ya gelmesin mi. Ben istedim bir göz allah verdi iki göz:))
Oğluşumla birlikte arkadaşımın evine gittik. Ben önden maille tüm mesajları arkadaşa göndermiştim. Oğlanla arkadaşım da bilgisayardan tercümesini yapıp tek tek printerla çıkarıp dosyaladı. 20 sayfalık bir delil çıkardık. Arkadaşımı her çevirisinde eşime küfür ederken görecektiniz:)) Kadın sinirden dişlerini sıka sıka bir kalmıştı. (Canım benim)
Hemen ertesi gün avukatı arayıp tercümeler hazır deyip götürdüm. Hatta arkadaşımla oğlum da avukata geldiler. Bir de biz konuşalım dediler.. 3 kişi gidip görüştük. Benim eksik anlattığım yerleri onlar düzeltti. Avukatta şimdi her şey daha net oldu. İyiki geldiniz diye mutlu oldu.
Tek sorun Türkiye ceza kanunlarındaki boşanma davaları nasıl işliyor. Japonya ceza kanunları anlaşmaları içerisinde Türkiye’ninde kısa bir içeriği de bulundu. “Aldatma, hakaret, evden kovma vs durumlarda dava açma hakkı varmış bu anlaşıldı tamam ama sizde mahkemede dava açılarak boşanma oluyormuş. Bizde belediye’ye gidip dilekçe verilerek boşanılıyor” dedi avukat.
“Ama şöyle bir şey var. Eşlerden her ikisi de anlaşarak bizim belediye’ye dilekçe verilerek boşanırsa bunu konsolosluktan tanınıp Türkiye’de de resmen boşanabilirmişsiniz” dedi.
Biz de o zaman bunu deneyelim dedik. Arkadaşım illa adamın yanına birlikte gidelim, kağıda imza attıralım dedi. 8 aydır hiç yüz yüze gelmemişiz tırsmıyor değilim!
Avukattan çıkıp belediye’ye gittik. Boşanma dilekçesini aldık. Dilekçe A4 kağıt boyutlarında, iki bölümden oluşuyor. Bir tarafı 2 şahit isim, adres, imzası olacak. Bir tarafında da boşanacak kişilerin bilgileri ve imzaları olacak.
Belediyeden dükkana eşimin yanına gittik. Giderken de arkadaşım yolda aradı haber verdi tabiki. Ayselle birlikte geliyoruz sakın ters bir şey yapma, bozuşuruz vs konuştu.
Dükkana girdim. İlk defa karşı karşıya geldik. Ben hiç konuşmadım. Hiç ağzımı açmadım. Sadece arkadaşım konuştu o da cevap verdi.
Arkadaş boşanma dilekçe başvurusunu çıkarıp masaya koydu. Bak M…… bu iş olmuş bitmiş artık. İnatla kavgayla hakaretle düzelmez. Tehditle hiç olmaz. Aysel o evden çıktıysa o eve bir daha geri dönmez. İnadı bırak, gel her ikiniz de bu kâğıdı imzalayın, yıllarca sürecek bir davadan bir kağıtla kurtulun dedi.
Eşim ikna oldu. Tek şartım var dedi, eğer o şartı aysel yerine getirirse o zaman hemen bugün belediye’ye gidip boşanırım dedi..
Devamı gelecek..
Devamını çok merak ettim
YanıtlaSilO şartta öğle imkansız bir şeydir ki Sırf çaresiz kalmanız içindir.Bir yakasından düşmedi Aysel hanımın Tereyağ gibi üste çıkıp duruyor her olayda her durumda
YanıtlaSilMerhabalar arkadasimla birlikte gecen hafta osakaya gezmeye gittigimizde tesadufen esinizin dukkanina denk geldik. Kendisiyle konusurken bize sizin instagram sayfanizdan bahsetti “benim esim instagramda cok unlu baya takipcisi var” diye sizden konustu surekli. Ben de merak edip sayfanizda gezerken blog sayfanizi gordum ve yazdiklarinizi okudum. Okurken cok da sasirmadim acikcasi diyebilirim. Cunku esiniz sizden bahsederken ayni zamanda dukkanda oturan sari sacli kadin bize cok garip gelmisti. Turkce konusup bizi esinizin tanidiklarindan birine benzetmisti. Biz arkadasimla bu kadinda garip bi sey oldugunu dusunsekte esinizin sizden bahsetmesi hala “yok artik bu kadar da degildir herhalde” diye dusundurtmustu ama ne yazik ki o kadarmis. Esiniz bize evinin cok yakininda oldugunu soyleyince biz de arkadasimla tamam herhalde karisinin bu kadar da yakininda sevgilisini dukkanda oturtmaz herhalde diye dusunmustuk. Fakat buyuk bir yuzsuzlukle oturtuyormus ne yazik ki.Umarim bu davayi en iyi sekilde atlatmis ve o insandan kurtulmussunuzdur. Hala utanmadan sizden bahsedebiliyor olusu bile cok mide bulandirici. Ayrica sizi cok tebrik ederim susup oturmadiginiz tum bunlara katlanmak zorunda hissetmediginiz icin. Tum yasadiklariniza ragmen guclu durusunuza cok saygi duydum. Umarim her seyin en guzeli sizi bulur bu hayatta.
YanıtlaSilMerakla bekliyorum bir ay olmuş neredeyse yazalı
YanıtlaSilSize ulaşamadım. Haftaya oradayım. Buralardan bir isteğiniz varsa getirmek isterim. Bagajım boş. Sitenizden yazdım ama ulaşmadı sanırım.
YanıtlaSil