8 Şubat 2016 Pazartesi

Japonya'da hamilelik ve doğum

Japonya'ya geleli 4 sene oldu ve böbrek tedaviminde iyi bir noktaya geldik.
İki küçük operasyonlar, bir hafta yatma ve dünyaca araştırmalardan sonra doktorumdan doğum izni istedim ve çok şükür izini aldım:)
Oğlum 8 yaşına gelince çevremdeki bütün arkadaşlarımın kardeşleri var neden benimde bir kardeşim yok diye söylenmelere başladı.
Bende çok üzülüyordum, doktor hiç izin vermezse ya?
Keşke oğlumun bir kardeşi olsa diye içerlerdim hep.
Bizden sonra dünya'da tek başına kalacaktı.
Bir de bir kızım olmasını çok istiyordum hep.
Bir kızım olsun diye dua ederdim Allah'a:)
Türkiye'deki doktorum ikinci çocuk izni vermemişti bana.
Japonya'ya gelipte daha detaylı tedavi olunca umutlarım tekrar yeşermeye başladı:)
Sonunda doktorumdan ikinci çocuk için izin aldım çok şükür.
Nefroloji doktorum, evime yakın kadın doğum hastanesinden doktor bulup adını yazdı bana.
Hem nefroloji hemde kadın doğum doktorlarımın arasında takipe alındım.
İlk aydan itibaren her ay her iki doktora gidiyordum.
İlk ayımda, hamileliğimin ıspatlanması için testler yapıldı.
Resmi evraklarımı hastaneden alıp belediye'ye getirip işlemlerime başlandı.
Kadın doğum kontrolüne geldiğinde her ay yapılması gereken rutin işlemleri bana öğretti hemşirem.
İlk gider gitmez hastane kartımı resepsiyona vermek.
Dosyamı alıp, kadın doğum hemşireye vermek.
Tansiyon aletiyle tansiyonumu ölçmek.
Kilomu tartmak.
Bardak alıp idrar vermek.
Doktorun kapısında beklemek.
Bu klasikleşmiş rutin bir sistem.
Çok basit ve çok kısa sürüyor.
Tansiyon aletiyle tartı ilk girişte yan yana, sadece kolunu içine sokup düğmesine bas.
Bardağı dosyayı verdiğin hemşire veriyor hemen yanında.
Wc girip, çıkıştaki camekana bırak, 20 dakika doktorun kapısında sen beklerken tahlil sonucun doktorun bilgisayarına aktarılıyor.
Yani çapa'daki gibi bardakla dolaşmıyorsun:p
İlk muayenemde doktor bana iki aylık hamilesin dedi. Olurmu bir aylık hamileyim dedim:)
Israrla iki aylık olduğumu söyleyince şaşırdım.
Meğersem Japonya'da hamilelik ilk günden bir ay sayılıyormuş:)
Bize göre doğum 9 ay'da, japonlara göre 10 ay'da bitiyor.
Nasıl bir hesaplama anlamadım gitti?
Anlayan varsa'da anlatsın bir zahmet:)
Çocuk 5. ay'a girdiğinde bir hemşire yanıma geldi ve önce selam verip eğilip dizimin dibine çöktü:)
Hayırdır inşallahhh dedim:)
Eee doğum yaklaşıyor artık yavaş yavaş ücret işleri konuşulacak dedi:)
Japon sisteminde doğum ücreti doğumdan aylar öncesi ödeniyordu eskiden:()
Şimdi belediye'ye hamilelik kartını çıkarınca sana kontrol fişi veriyor artık.
Her kontrole gittiğinde belediyenin verdiği kartı göstermen yeterli.
16 sene önce yoktu bu sistem.


Hemşire bana "doğum ücretiniz 330 bin yen.(21 bin 200 TL) bunu bu ay yatırmanız gerek, yoksa doğum yapamazsınız burada" dedi.
Bizde hazırlıklıydık zaten bugüne:)
O ay peşin yatırdık paramızı. 5- 6-7 aylık derken 8. ayımıza girdik.
8. Ay'a kadar şükür sorunsuz geçirdim.
8 ay'da tam 11 kilo almıştım.
52 kiloyla başladığım hamileliğim 8. ay'a kadar 63 kilo olmuşum.

8. Ay kontrolüme gittiğimde, böbreğim yine şişmeye başlamış (İlk doğumumda öyle oldu)
Ve doktorum "yarın yatırıcaz git hazırlığını yap gel" dedi. Doğumuma daha bir ay vardı.
İlk o gün cinsiyetini öğrendim ( japonya'da çocuk 7-8 aylık olana kadar cinsiyet söylenmiyor)
Hemen eve geldim çantam hazırdı zaten.
Eşimi çağırdım erken geldi eve.
Son kez akşam yemeği yedik birlikte. Son hamilelik resimlerimi çekildim oğlum ve eşimle:)
Ertesi sabah 11 gibi hastaneye yattım.
O gün beni ertesi gün için doğuma hazırladılar.
Ne kadar hazırlıklı gelsenizde (temizlik olarak) japon hastane sisteminde hemşireler kendileri de yapmak zorundaymış.
Benden hiç birşey istemediler.
Herşeyi hastane karşılıyor.
Hastane, doğumdan sonra anneye hastane önlüğü, çocuğada zıbın giydiriyor.
Çocuk bezleri, maması herşeyi hastane karşılıyormuş.
Kendi pijamalarım yasakmış. Boşuna götürmüşüm:)
Akşam yemeğimi yiyip kendi hasta bakıcım gece yatmaya yakın gelip tekrar temizliğimi yapıp, serumumu taktı.
Hemşire, küpelerime kadar bütün takılarımı çıkattırdı.
Doğum anında kendime zarar vermemek için.
Yarın için dinleneyim diye erkenden, saat 9 da ışıkları kapattı, uyudum.

Sabah 6'da hafif kahvaltı geldi yedim.
8'de beni doğum haneye aldılar.
Doğumhane yanında sancı odası vardı oraya yatırdılar.
Serum taktılar ve seruma da sancı iğnesi kattılar.
Sabah 8'de yapılan sancı iğnesi öğleye doğru 12:00 gibi ufaktan ufaktan hissedilmeye başlandı:)
Allahım belime belime bir ağrı girdi.
Öğle saat 13:00'e doğru çoğaldı.
Doktor ve iki hemşire geçmiş karşıma doğum başlıyor ama daha var diye mırıldıyorlar.
Ben bağırıyorum daha ne bekliyorsunuzz. Kendi kendime doğuracam artık az kaldııı.
Bayağı bayağı doğuruyorum ne su kaldı ne çocuk:)
Kafa görünüyor, anca doğum haneye götürmeye karar verdiler.
Bir de yürütüyorlar beni o haldeee.
Zor adım atıyorum zaten.
Masa'ya yatmamla doğurmam 5 dakikayı bulmadı:)
Küçücük bir kız geldi, gösterdiler bana.
Bir ay erken olduğu için küçücük 2 kilo 312 gram.
Kafa küçük ama burun hokka:) çirkin mi çirkin:)
Doğum bittikten sonra sedyeye aldılar beni dinlenme odasına götürdüler.
Sonra'da peşine hemşire çocuğu getirdi.
Önlüğümü açıp çocuğu göğsüme yatırdı.
Annesinin kokusunu ezberlesin diyeymiş.
Çok güzel bir duygu.10 dakika falan kaldı çocuk göğsümde öylecek.
Yanımda eşimle bir japon bayan arkadaşım vardı doğumumda.
Dinlenme odasında kanamam falan olup olmadığı kontrol etme amacıyla 1 saat kaldıktan sonra odama getirildim.
O gün bir daha çocuğu görmedim hiç!
Merak ediyordum hep.
Çocuk niye gelmiyordu? Birşey mi olmuştu acaba? çocuk çok küçüktü çünkü.
Sabaha kadar iki saat arayla tansiyonum ölçüldü, serumlar, iğneler, haplar.
Sabah hemşirem geldi nasıl olduğuma baktı, çocuk niye gelmedi birşeymi oldu diye sordum?
"Hayır çocuk çok iyi korkma dedi"
"Doğumdan yeni çıktın, vücudun çok yorgun olduğu için bu gece seni dinlenmeye bıraktık"dedi.

İlk gece anneye çocuk verilmezmiş, anne o gece dinlensin diye.
O gün öğle 2 gibi hemşirem tekrar geldi ve yürüyüp yürüyemeceğimi sordu?
Neden diye sordum? Çocuğa götüreceğini söyledi bana.
Hemen toparlandım, yürürüm yürürüm dedim:)
Hemşirenin yardımıyla bebek odasına gittik.
Boydan boya en az 30 çocuk. Seçmek çok zor:)
Hemşire gösterdi buradaki seninki diye. Beşiğinde seyhan yazıyormuş zaten.
Nasıl görmemişsem:) aldım kucağıma, küçücük birşey allahım. Ben ona baka kalmıştım.
Hemşirem de o arada bana bebek bilgilerini gösteriyordu.
Kilosunu, doğum saatini ve sağlığıyla ilgili bilgileri bana anlattı.
Erken merken ama yinede sağlıklıydı çok şükür.
Aynı gün doğan bütün çocuklar 3,5 kilo üzeri, benimki 2,300 :)
Hemşire hanım gitmişken emzirmemide istedi.
İlk kez sütümü verdim.
8 yıl sonra güzel bir duyguymuş. Fazla yormadılar beni. Yarım saatte odama döndüm.
Bir hafta yatacağımı söylediler. Çok uzun süreydi benim için.
Çünkü evde 8 yaşında bir çocuğum daha vardı. Baba işte ve aile, akraba yoktu çevremizde.
Nasıl idare ettiler bilmiyorum.7 gün boyunca öğlen iki de bebek odasına gittim.
ilk önce çocuğu emzirdim, altını değiştirdim, kilosunu ölçtüm ve hepsini dosyasına işledim.
Gece içeceği sütünü de sağıp bıraktım. (gece anne rahatsız edilmiyor. Çocuğu emzirip, fazladan sağıp bırakılıyor)

Anne bu bir hafta iyice dinlenmiş, sağlıklı bir şekilde evine dönsün diye bir hafta hemşireler bakıyor bebeğe.
Bir haftanın sonunda anne eve döndüğünde onu bekleyen uzun geceler olacağı içinmiş.
Öyle'de oluyor gerçekten değilmi?
Eve geldikten sonra çook aradım hastanedeki huzurlu gecelerimi:)
Bu arada hastanede yattığımızda, bebek odasında anneler emzirme, tartma, altını değiştirme bitince çocuğu yatağına bırakıp, gece sütünü sağarken, herkes birbirinin çocuğuna bakıyordu. Kaç kiloymuş?? Güzelliğini, bir kusuru varmı diye.
Benimkisi onlarınkine göre kusurluydu:) gören hepsi japonca ( はなたかいね〜) diyorlardı:)
Yani (burnu çok büyük) duyuyordum bende utanıyorum onlar öyle diyince:)
Bakıyordum cidden de çocuğun burnu yüzüne göre çok büyüktü:) haksız da değillerdi:)
Japonların öyle bir yüz hatları varki yüzünün ortasında burun değilde, burun uçları görünüyor sadece!
Allah onlardan almış türklere vermiş heralde:)

Oğluşumm artık kardeşine kavuşmuştu. Bir kardeşi oldu çok şükür. Kıymetlisiydi onun.
Sağolsun çok yardımı oldu bana. Mamasını pişirdi, altını değiştirdi, uyuttu.
Arkadaşlarını getirip kardeşini gösteriyordu gururla benimde kardeşim var artık diye böbürleniyordu:)
Eve ilk geldiğimiz gün babası kızıyla eğleniyor:) çay tepsisi boyunda diye:)
Baba'da bende çok seviniyorduk bir kızımız olduğu için:)
Baba'da kızları çok seviyor benim gibi.
Sağolsun çok japon arkadaşlarımız ziyaretimize geldiler.
Japonya'da bebek hediyesi olarak, kıyafet alan çok az. çoğu avm çek'i getiriyor.
Anne kendi zevkine göre istediği model elbise veya eksik bir eşyası varsa onu alsın diye.
Çekler 10 bin yenlik en az (720 TL) çok işime yaradı gerçektende:)
Eve geldikten sonra, hastane doğum fişleri ve hamilelik boyunca yapılan kontrol ücretlerini biriktirdik belediye'ye gittik.
Tüm masraflar 500 bin yene yakın (35 milyar) tutmuş.

Belediye incelemeye aldı. Yapılan masrafları, ev kira, evde kaç çalışan var, babanın maaşı, kaç kişilik bir aile diye.
Masrafın % kaçı geri dönecek diye sabırsızlıkla bekledik:)
Birde doğum ve çocuğun nüfusu işlendiği için, o gün çocuk parasıda işleme geçti.
Aylık 15 bin yen(1180 tl) alıcaz artık :) 4 ayda bir toplu veriliyor. Oğlandanda alıyorduk!
Oğlan 14 bin yen (1170 tl) civarı. 4 ayda bir iki çocuktan 104 bin yen ( 7,300 TL) almaya başladık.
Sağlıklı olsaydım bol bol çocuk yapardım sırf çocuk parası için :) Aynı kemal sunal işi:)
Ve belediye'den haber geldi. Yaptığımız tüm doğum masrafı olduğu gibi bize geri dönecek:) 2-3 taksitle hepsini geri aldık.
Japon nüfusunun %70 yaşlı nüfusu olduğu için genç nüfus sayısı artırılması için bu teşfik var.
Şimdi sistem değişti. Tüm masraflar hamileliğin ilk ayından itibaren devlet karşılıyormuş.
Hamilelik kimliğini alıp belediye'ye başvurduğun taktirde, belediye sana hastane kontrol fişi veriyor ve doğum'da ücretsizmiş.
Özel hastane ve riskli doğumdan dolayı sezeryanlarda extra ücret ödemek zorundasınız.

5 yorum:

  1. Kemal sunal isi derken koptum orda.. gercekten japonya cok güzel,sosyal standartları yuksek,insana deger veren bi ülke. Ne kadar güzelse o kadar pahali bi ülke.. ülkemi cok seviyorum ama sırf bu rahatlik icin evlenip japonyaya gidesim geldi ☺😂

    YanıtlaSil
  2. Sayin muhtar artik gunluk degil bir yazarin anilarini okuyor gibiyim...Ailenizin sevgisini kelimelerinizden yüreklerimize kadar taşirdiniz Allah tüm ailenizi huzurlu ve mutlu etsin...çok değerli anilarinizi paylaştiginiz icin tesekkur eder devamlarini sabirsizlikla bekleriz izmirden selamlar.

    YanıtlaSil
  3. Merhaba,Yazarkafede kendi blog kaydımızı yaparken sitenizi gördüm. Sonra ta baştan buraya kadar okudum. Sizin gibi çok uzaklarda olasa da gurbet havasını soluduk. Öncelikle tebrik etmek isteriz sizi. Cesaretiniz korkularınızı ve insani tembelliği bir kenara iterek gelişim ve ilerleme anlamında çok güzel kullanmışsınız geçen zamanı... Burada doğum yazısını okurken sizin adınıza bizde mutlu olduk, sevindik... Nede olsa biz Türkler mutlu sonları severiz ya... Kendi çocuklarımızın doğumu, kendi hayatlarımız geldi gözümüzün önüne. Yazdıklarınız samimi ve ilginç. Gerçektenten ilk başta çok korkutucu ve çok uzak gelen bir hayata mükemmel bir uyum sağlamışsınız.... Bundan sonra da kalan yazılarınızı okumaya çalışacağım... TÜRKİYE'den selamlar...Mutluluklar... Sağlık dolu güzel anlar dileriz.....

    YanıtlaSil
  4. Çocuk bebek odasındayken bi gün odada ağlama sesini duydum bizimkinin sesi japon çocuklara göre kalındı ve çocukları rahatsız ettiğini düşünürdüm bi gün yine ağlama sesi geliyor baya ağladı bakan olmadı hışmımla yataktan fırladığım gibi kimseye haber vermeden sinirli sinirli çocuğu aldım yanıma, niye ağlatıyorlar diye ��

    YanıtlaSil
  5. Orda hamilelikte tetanoz asisi vuruluyor mu bilgi verirseniz sevinirim.

    YanıtlaSil

Duygularını bizimle paylaşmak ister misin

Youtube Kanalima Abone Olun

Sosyal Medya Kanallarimdan da Beni Takip eddebilirsiniz