31 Aralık 2016 Cumartesi

Japonya'da yeni yıl tatili bildirim afişleri.

Japonlar için yeni yıl çok çok önemlidir.
Haftalar, günler öncesinden hazırlıklar yapılır.
Günler öncesinden tatiller başlar. Küçükler ailelerinin yanına tatile gider.
Ailecek kurulan sofralara oturulur özlem giderilir.
Japon kültüründe yılbaşında ailecek tapınak gezileri çok önemlidir.
O yüzden tatil başlar başlamaz ailelerine koşarlar ki birlikte yeni yıla girmek için hep birlikte tapınağa gidip gece 12 oldumu tapınakta dualarla yeni yılı karşılarlar.
Japonya'da okullar 3 dönemdir.
1. Dönem yaz tatili dir.
2. Dönem kış tatili dir.
3. Ve son dönem bahar tatili dir.
İkinci dönem olan kış tatilini yılbaşına denk getirirler ve 15 günlük dönem tatili olur.
Sadece ana okullar 3 gün tatil yapar. Geri kalan ilk, orta, lise, üniversite hepsi 15 gündür.
Japon resmi daireler ve özel şirketler yılbaşına bir hafta kala örneğin: 12/27 si gibi tatil başlar.
1. Ayın 5' ne kadar tüm Japonya tamamen bir ölü ülke olur:)
Hiç bir işlem yapamazsınız. Ne bir resmi evrak, ne bir adliye işi nede taşınabilirsiniz.
Resmen Japonya'da yılbaşı tatili bitene kadar hayat durmuş bir şekilde beklersiniz:)
Alışveriş merkezlerinde, caddelerde, sokaklarda in cin top oynar :))


Bütün dükkânların kepenekleri inmiş vaziyette, kepeneğe yapıştırılmış kocaman afiş kart postal şeklinde yeni yıl iyi dilekleri yazılmış, 1. Ayın kaçına kadar tatil olduğunu belirten yazı bulursunuz.
Ve gelecek yıl Çin takvimine göre hangi hayvan olacaksa onun resmi basılmıştır.
2017 Horoz yılıymış:) şimdi tüm dükkânların kepeneklerine ayın beşine kadar bu tarz kağıtlar vardır.
Çok önemli bir işiniz varsa o Kâğıtta yazan güne kadar kış uykusuna yatın derim:)
Cidden vakit geçmiyor bu tür zamanlarda.
Afişin sol tarafında yazan kısım tatilin bitme süresidir.
Bazı müdürler sayı ile 5 yazarken bazıları da Kanji ile"五" olarak yazmıştır.
Hepsi de el yazısı ile yazdığı için okumakta zorlanabilirsiniz:)
Şuan Japonya'da iseniz ve bütün dükkânların kepenekleri inik olarak bu kağıtları görüyorsanız geçmiş olsun alışveriş yapma keyfini en az bir hafta ertelemek zorunda kalacaksınız:)
Çok azı ve çok nadir dükkanlar açıktır. 100 yen shop mağazaları bile en az 3 gün kapalı olacak.
Japonya seyahatinizi sakın yılbaşına denk getirmeyin pişman olursunuz:))

23 Aralık 2016 Cuma

Japon icadı akıllı klozet kapağım..

Bu aralar japon tuvaletlerine taktım galiba :)
Dün klozetin tankını bugün de akıllı klozet kapağını tanıtayım dedim hehhehe
Japonya'nın tüm evlerinde, otel odalarında, avmlerinde akıllı klozet kapağı olmayan klozet sayısı sanırım %1 o derece yani :)
Türkiye'deki evim için orada aradım da hiç bir yerde bulamadım.
Japonya'dan götüreyim dedim ya ebatını tutturamazsam diye çekindim.
Çünkü Türkiye için 220 wolt klozet kapağı fiyatı 50 bin yen (1,500 tl) elimde kalma riski yüksek. Ama bu sefer kendi ellerimle ölçüp kendim alıcam :)
Ne fark var normal kapaktan derseniz. Oturduğunuz yer sıcacık oluyor.
Taharet suyu sıcak püskürüyor. Klozet içini kendi otomatik temizliyor.
Yandaki wcdeki senin kötü sesini duymaması için müzik veya su sesi çıkarma ayarı var.
Tuşlara gelelim..
1. Noktalı olan tuş bastığınız diğer tuşları kapatma tuşu.
2. Tuş erkek tahareti oluyor (diğerlerinde zorlanırsınız beyler) denemeyin bile derim :)
3. Tuş bayanlara özel.
4. Gürültülü gaz çıkarma anlarda ses çıkarma tuşu. su veya kuş sesi gibi ses çıkarıyor :)


Alttan soldaki suyun volümünü azaltma/yükseltme.
Müzik tuşun altındaki ses yükseltme/düşürme tuşu.
En arkadaki de klozet temizlik ayarları. Ona dokunmayın bilen biri yapsın
Avmlerde genelde duvarda olur bu ayar kutusu.
Evlerin çoğunluğu ya böyle klozete bitişik yada duvarda ayrı takılı kutusu oluyor.
İlk misafirlerim geldiğinde wc ye beni çağırıyor bu nasıl kullanılıyor diye.
Bende artık girmeden kullanım talimatını öğretip öyle içeri sokuyorum insanları :)
Benimkisi kendi kendini temizleyen ışınları da var.
O kadar alıştık ki bu akıllı klozetlere türkiye'dekilere oturamıyor benim çocuklar.
Tatiller bize işkence gibi geliyor anlayacağınız:)
Türkiye'de internet üzerinden var gibi görünüyor ama bir türlü bulamadım nerede satılıyor bu meretler acaba??

Japon aparatı Bıçaklığım.

Dün mutfaktayken Bıçaklığım dikkatimi çekti.
Ay ben bunu neden tanıtmıyorum ziyaretçilerime dedim:)
İlk japonya'ya geldiğimde en çok şaşırdığım ve çok beğenerek kullandığım bir apart.
Neden Türkler'de böyle bir aparat akıl etmiyor dedim:)
Evde bir çekmecemizde olsa, on tane de olsa çekmecelere gelişi güzel koyuyoruz.
Birde son yıllarda moda olan tezgah üstü bıçaklıklar çıkmıştı ozamanlar.
Hatta bende alıp kullanıyordum. Aslında ne kadar tehlikeli birşey bu yaptıklarımız.
Çekmeceden birşey alırken elini kesme olasılığı çok yüksek.
Ve çocukların gözü önünde, tezgah üzerinde olması da hiç hoş değilmiş yeni yeni anladım.
Japonlar bıçaklarını, makaslarını öyle çocukların gözü önünde tezgah üzerlerine veya çekmecelerde gelişi güzel koymazlar.
%100 bütün evin mutfaklarının iç kapağında en az 1 tane bıçaklık bulunur.


Küçük çocuk varsa evde o kapağa çocuk kilidi de vurulur.
En ucuz evden en pahalı eve kesinlikle bulunan mükemmel bir aparat bence bu :)
O kadar çok sevdim ki türkiye'deki evime bile alıp taktım :)
Japonya'nın en büyük home Center mağazası olan "Nitori-ニトリ" de 750 yen'e (28 tl) gibi alıp taktım.
Türkiye'de ki evime gelen misafirlerim mutfağa salata için yardıma gelince tüm çekmeceleri açıp kapatıyor bir türlü bıçak bulamayınca beni çağırıyorlar:)
Açıyorum lavabo altı kapağı bıçaklar ve makaslar burada diyorum. Herkes bayılıyor :)
Nitoriyi kimse pek bilmez. Cok kaliteli eşya satan harika bir mağazalar zinciridir.
Japonya'dan ailenize, eş dostunuza götüreceğiniz harika hediyeler bu mağazada var.
Bu aparatta mükemmel bir hediye olur. Hem çok kullanışlı hemde çok uygun.
Her semtde rahatlıkla bulabilirsiniz bu mağazayı.

19 Aralık 2016 Pazartesi

Japon tarzı tuvalet klozeti.

Başlığa direk japon tarzı tuvalet klozeti yazdım.
Cidden de bir tek Japonya'da bulabileceğiniz bir sistem bu.
Başka hiç bir ülkede olabileceğinide düşünmüyorum:))
Japonya'ya ilk geldiğimde karşılaştığım ilk ilginç şey bu klozet tankı olmuştu.
Klozete akan tank suların boşa gitmelerine cidden üzülüyorum.
Her sifonu çektiğimde foooşşşş diye paraların akmasını duymak ızdırap gibi geliyor:)
Ama yine benim akıllı japoncuklarım bununda bir çaresini bulmuş:))

Japonlar klozet tankına musluk takmışlar.O musluk normal çeşmeden gelen temiz su yani.
O yüzden diğer lavabo gibi el yıkanıyor. Eğer farketmişseniz klozetlerin hemen dibinde havluda asılıdır.
Yani sifonu çek, elini oracıkta yıka, havluyla kurulayıp çık.
Bazı insanlar ayreten lavaboya girip ellerini sabunlamak isteyebilir.
Onlara birşey diyemem:) Ama dediğim gibi lavabo yerine geçtiği için gerek yok.
Tank dolana kadar 3 dakikaya yakın su şaldır şaldır akıyor:)
Benim klozetin arkasında her zaman asılı olan temizlik bezim vardır.
Ve klozetin dibinde klozet temizleyicilerimde var..
Şifonu çeker çekmez hemen sıkıyorum ilacı peşine alıyorum bezi yıkıyorum akan suda başlıyorum klozeti dip köşe temizlemeye.
İki günde bir temizlendiği için asla kir, pas birikmiyor.
İnstagram hesabımdan (@osakaninmuhtari) paylaştım bu resimi.
Yıllardır japonya'da yaşayan biri resimin altına " bende Japonya'da yaşıyorum ama hiç bilmiyordum o akan suyla ellerin yıkandığını " yazmış:))
Bende bunu akıl edememesine şaşırdım:) Yanındaki el havlusundan damı anlamadın bacım:)


Türkiye'de de artık her evde klozet var. Ama tankların üzerine sadece bir tuş koymuşlar.
Ve tank Japonya'dakinden daha fazla su alıyor.
Neden bizim ülkemizde böyle akıllı icatlar yok? Okadar kullanışlı ki bu çeşme bir evin su faturasının %20 daha ucuz gelmesini sağlıyor.
Japon tuvaletleri çok küçük oluyor. 60 kiloluk bir insan bile zor sığıyor:)
Okadar daracık yapmışlar ki klozet paspası ebatlarında:)
Biraz büyük paspas alıyorum sığmıyor.
Yani düşünün klozet ve klozet paspası ebatında bir wc.
O akan suyla temizlik bezini ıslatıp yeri silip çıkıyorum:)
Japonya'da wc temizliği çok rahat. Türkiye'deki gibi salon salamaç değil buradaki wcler.

14 Aralık 2016 Çarşamba

Japonya'da iş görüşmesine nasıl gidilir?

Türkiye'de iş aramak için insanlar sokağa çıksa bir günde bulur, ertesi gün başlar.
Hani ofis, memurluk gibi işlerden bahsetmiyorum tabiki.
Sokağa çıkan insan ya konfeksiyon veya kasiyerlik gibi işlere bakıyor.
Çat kapı içeri girip abi işçi lazım mı? Diye sormamız yetiyor bize..
Çoğu iş yeri sahibi de zaten kapıya yazıp asmış "Eleman aranıyor" diye.
İşçi veya iş sahibi olarak işçi bulma kurumlarına ne kadar başvuruyoruz?
Bence %30 bile yoktur? Bizim geçmişten gelen bir kültürümüzdür bir dolanayımda iş bakınayımlar:)
Veya eş dosttan yardım alırız. Abi senin çalıştığın yerde eleman aranıyor mu demeler falan.
Çok çok nadir insanlarımız da gazete ilanlarına iş ilanı verir veya iş arar.
O da saçma sapan anketörlük veya evlere satış yapan gençler arıyorlar.
Ha birde son ütücüler. Ne olduğunu bilmiyorum ama dizilerde duyuyorum hep:)


Neysem gelelim  asıl meselemize :) Japonya'da çalışmak için bir kaç prosetür vardır.
Bunlardan ilki olan iş bulma teknikleri. Bunun için Japonya'da nasıl iş bulunur yazımı okumanızı tavsiye ediyorum ve iş görüşmesine nasıl gidilire gelelim.
Üstteki yazımdan bir şekilde bir kaç işi gözünüze kestirdiniz.
Aldınız elinize telefonu ve iş ilanından numarayı aldığınızı, bu işe talip olduğunuzu belirtiniz.
Sizin olgun ve bu iş için yeterli bir seviyede dilinizin olduğunu telefondaki sesinizden anlayan müdür, sizi japoncası "Mensetsu-面接" denilen iş görüşmesi için randevu verir.
Gelirken de CW'nizi, Japoncası "Rirekisho-履歴書" yani öz geçminizi yazdığınız kağıtla birlikte gelmenizi ister.
Evett iş görüşmesini ayarladık diyelim. Gelelim rirekisho'yu nasıl temin edeceğiz ve nasıl dolduracağız.
Bütün mini konbini marketlerde, daiso 100 yen shoplarda ve süper marketlerde bir paket içinde 3 ila 5 li olarak satılıyor.
Paketi 108 yendir. Satılan markete göre rikekishonun yazım şekli farklı olabiliyor.
Benim elimdekini bulduysanız aynı şekilde doldurabilirsiniz.
Elimden geldiğince telefondan Türkçe yazmaya çalıştım.
Az çok bir birine karışmış yazılar ama anlamanızda zorluk çekeceğinizi sanmıyorum:)
Zaten doldururken de yanınızda daha önceden doldurmuş birini bulundurmanızda fayda var:)
Önceki gün eşim yeni işi için yine her zaman olduğu gibi beni arayarak bunu nasıl dolduracamm diye telden yardım istedi:)
Bende bu resmi gönderdim teline al bak diye ama mâlesef yazamıyor:)

Rirekisho'yu da doldurduk. Mensetsu günü geldi çattı.
1. Japonya'da ne tür iş olursa olsun farketmez kıyafetiniz çok önemlidir.
İster ofis işi olsun ister inşaat işi olsun kılık kıyafete göre puan verilir.
Fabrika'ya bile iş görüşmesine giderken erkekler takım giyiyor.
Bayanlar da etek ve bluz. Temiz pak gözükmek sizin için bir artı olarak geri döner.
Sakın üstüme ne bulduysam geçirdim çıktım yapmayın.
Kıyafetiniz ne kadar düzgünse işi o kadar tez garantilemiş olacaksınız.
Ofis işi için görüşme ayarlamışsanız lafı uzatmadan söyleyeyim takım şart.
Erkek veya kadın farketmiyor. Kadınlarda takım kıyafet giymek mecburî.
2. Kıyafet kadar oturuş şeklinizde çok önemlidir.
Sakın ha sakın bacak bacak üstüne atmayın.
Dik oturuş pozisyonunda erkekler; iki eliniz iki dizinizin üzerinde, kadınlar; iki el üstüste koyun.
Sağa veya sola doğru yamuk oturmayın.
Bu, karşınızdaki kişiyi ve işi kâle almadığınızı gösterir.
Ne kadar ciddi olduğunuzu oturuş pozisyonundan belli ediniz.
3. Güler yüzlü olun. Yüzünüzden sağlıklı, insanlarla iyi iletişim kurabilen, her işin üstesinden gelebileceğinizin ispatıdır tebessümünüz..
4. Ve en önemlisi, sorulan sorulara gür ve net ses tonuyla cevap verin..
Pısırık, sessiz, ne dediği anlaşılmayan ses tonuyla cevap vermeniz demek bu işe uygun olmayacağınızı gösterir. Onun için konuşma tonunuzda çok önemli olacaktır.
Kıyafetiniz( kadın biraz fazla beyaz giyinmiş ehehe ), oturuşunuz, duruşunuz, gülüşünüz aynı resimdeki gibi olmalı.


Mekana vardınız. Sizi karşılayan kişiye "Sumimasen. Mensetsu ni kimashita" (pardon iş görüşmesi için geldim) diye geliş sebebinizi anlatıyorsunuz.
Sizi karşılayan kişi müdür odasına kadar kendisine eşlik etmenizi rica edecek.
Müdürün yanına vardınız. Odaya girmeden önce kesinlikle kapıya tıklayın.
Kapı açık olsa da saygıdan dolayı kapıyı tıklamak önemlidir.
İçeri dalarken "Shitsureishimasu" (afedersiniz) deriz. Müdür size oturacağınız yeri gösterir.
Tokalaşmak gibi her hangi bir el teması olmaz. Çıkarken de sarılmaya kalkmayın:)
Oturduktan sonra da, söze başlamadan "Hajimemashite" (tanıştığımıza memnun oldum) diye konuşmayı açarız. Aslında Türkçede yeri ters oluyor:) ama japonca'da konuşmaya ilk başlarken söyleniyor bu kelime.
Bundan sonrası türkiye'deki gibi devam ediyor.
Adınız, soy adınız, şimdiye kadar ne tür işlerde çalıştığınız ve eğitiminizi gördüğünüzü anlatan cw nizi veriyoruz.
Müdür okumayı bitirdikten sonra soruları sıralıyor:)
Artık aranızdaki diyaloğu bilemem:) bazı müdürler çok samimi olduğu için eğlenceli de geçebiliyor.
Çok ciddi biriyse zor da geçebiliyor:)
Neden bu işi seçtiğinizi soruyor. Bu soruya mantıklı bir cevap vermeniz doğrultusunda size cevabını ya o an kabul edildiğinizi söylüyor veya sizi arayacaklarını bildiriyor:)
Zaten o iş için çok başvuru varsa geri dönüleceğini söyleyip sizi gönderiyor:)
Pek rağbet görmeyen bir işse ertesi gün de aranırsınız:)

Benim Japonya'da ilk iş görüşmem McDonalds olmuştu.
İş için direk dükkana girmiştim:) İşçi lazım mı diye Türk işi yaparak sordum:)
Tesadüfen sorduğum kişide müdürmüş. Bana dedi git rirekshonu getir.
Gelirken de banka hesabını, pasaportunu ve çalışma iznini al gel dedi:)
Hemen postaneye koşup yarım saatte hesap açtım.
Eve gidip pasaportumu alıp, japon yabancı kimliğimle birlikte copy çektirip 2 saat sonra geri döndüm.
Hemen arkaya ayak üstü konuşabileceğimiz bir köşede bunları verdim.
Ama çalışma izin kağıtımı yarın göçmen bürosuna gidip alacağımı söyledim kabul etti müdür.
Bende çok şaşırdım 2 saat önce ev'de boş boş oturan ben, işe başladım:)
Meğersem McDonalds'ın o şubesine yabancı kasiyer lazımmış:)
O yüzden bu hız. Şanslıyım değil mi?:))

13 Aralık 2016 Salı

Japonlar için hediyeleşmenin önemi..

Hediye almayı ve vermeyi kim sevmez ki?
Kendimden örnek vereyim; Ba-yı-lı-yo-rummm :())
Helede almak çok güzel birşey ya. Her gün olsa bu hediye alma işi ne güzel olur:)
Biz Türkler hediyeleşmeyi cok severiz. Hediyeleşmek insan bağlarını kuvvetlendirdiğine inanıyorum.
Ama bugün kendimizden degil de Japonlar'dan bahsetmek istiyorum:)
Japonlarla biz Türklerin bir ortak noktası da bu hediyeleşme kültürü.
Hediyeleşmek japon kültürünün bir parçası ve birisinin evine misafirliğe giderken hediye götürmek bir gelenek haline gelmiştir..
Japonlar, hediyeleşmeyi çok seviyor.


Ev görmesine giderken eve hediye almak bizler gibi japonlarda çok önem veriyor.
Oturmaya giderken asla eli boş gitmezler. Bir kek veya çiçek alırlar.
Sevgililer günü, doğum günü, anneler günü gibi önemli günlerde hediyeleşmek klasikleşmiş artık.
Yılbaşında değer verdikleri insanlara hediye vermeyi çok seviyorlar.
Evet şimdi Japonya'da yılbaşı hediyeleşmeleri başladı.
Bunlarda bana gelen hediyeler. Her biri gerçekten çok pahalı.
En çok verilen hediye meyvelerdir. Meyveler süper markette hediye bölümünde satılıyor.
Fiyatlarına bakmıştımda 5 bin yen(150 tl) den başlıyordu.
Çeşitlerine ve sepetin büyüklüğüne göre de değişebiliyor.
Bir başka arkadaşımdan yılbaşı çiçeği geldi. Hemde saksısında olan.
En sevdiğim. Diğer türlü üzülüyorum.

Bir diğer arkadaşım Japonya'nın en büyük marketler zinciri olan AEON alışveriş çeki 2 tane almış.
Ve çok sevdiğim eski japonca öğretmenimden şarap😅
Kullanmasamda saygıdan dolayı geri çeviremem.
Nazikçe teşekkür ederek kabul ettim.
Sonra başka bir arkadaşıma verdim😂 Bunlar bir kaç örnek.
Şimdi bütün AVM lerde kesenize uygun ürünler bulabilirsiniz.
En azından küçük birşey de olsa hediye verin. Kesinlikle hediyenin küçüğü, büyüğü olmaz.
Ve maddi değerine asla bakmazlar. Onları düşündüğünüzü gösteren sizden bir parça olsun.
Size bir sır vereyim mi?:) Japonlarla en iyi kaynaşma yolu hediyeleşmedir:)

5 Aralık 2016 Pazartesi

Mucize japon süngerleri:)

Bu aralar kullanmayı akıl etmediğim için sizlere tanıştırmayı unuttuğum, kireçte, pas'ta en iyi yardımcım bay sünger メラミンスポンジ  :)
Kendisi bildiğiniz yumuşacık sünger.
Ama öyle bir gücü varki, sadece ıslatıp, kireçten iğrenç gözüken musluğa sürmeniz yetiyor :)
3-4 dakika kadar kullandıkça yavaş yavaş kararıp eriyor.
Evde asla pas veya kireç giderici kimyasal ürünler kullanmıyorum.
Hiç bir kokusu veya ele allerjisi olmuyor bu süngerin.
Bütün 100 Yen Shoplarda rahatlıkla bulabilirsiniz.
Mutfak, banyo ve wc reyonlarında sepet içinde satılıyor.
Ben 16'lık orta boy kesilmiş olandan alıyorum her zaman.
Daha küçük ve daha büyük boylarda da satılıyor.
Nereye kullanacağınıza bağlı büyüklükleri.


Ben çeşme için bu boy alıyorum. Lavabo için daha büyüğünü.
Küvet, lavabo, porselenler, araba, mobilya, cam, paslanmaz aklınıza ne geliyorsa herşeyi temizleyip patlatıyor.
Hiç uğraşmadan iki dk da yeni almış gibi yapıyor.
Video da çektim ama net göstermediği için resim koyuyorum.
Türkiye'ye evinize veya hediyelige birebir hediye :)
İnstagram sayfamdan ( @osakaninmuhtari ) da tanıttım bu süngeri.
Oradaki takipçilerimden bazıları türkiye'de de bir kaç yerde bulmuşlar.
Cif markasının 'Beyaz sünger' olarak migros ve Carrefour mağazalarında, Tchibo mağazasında da satılıyormuş..
Tchibo'ya 2012 tatilinde kanyon avm de girmiştim. Allahım o nasıl fiyatlar:)
Kahvesi, keki uygun ama ürün reyonları uçuk:)
Neysem size mujdemi de vermiş oldum bu arada:)) en yakın mağazalardan birine uğrayın derim.
Zahmetsizce temizleyip parlatın herşeyi:)

Japonya'da okula ayakkabı ile giremezsiniz..

Japon okullarında sokak ayakkabıları ile okula giriş yasaktır.
Ana okulundan, liseye kadar ayakkabılar okul girişinde bulunan eşikte çıkarılır, ele alınıp üzerinde sınıf numarası ve rafında okul numarası ile kendi ismi yazan ayakkabılığa götürülür.
Ayakkabılıkta bulunan iç ayakkabı olan "uwagutsu-上靴"  denilen üstü bez, altı lastik olan ayakkabı giyilir.
Okulun tüm katları muşamba ile kaplıdır. Sınıflar da tamamen parke.
Okula öğretmenle konuşmaya veya gösteriye gittiğimde zile basarak kapıyı açtırıyorum.
O an hangi hoca boşsa o açıyor kapıyı. Siz dış kapıdan okul girişine gidene kadar size kapıyı açan öğretmen hemen girişe sizi karşılamaya koşuyor :)
Biz eve gelen misafire ev terliği çıkarır önüne koyarız ya aynı şekilde hoca da önüme terliği koymuş beni bekliyor buluyorum :)
Hemen ayakkabımı çıkarıp onu giymek zorundayım.

Lise'de uwagutsu yerine "Surippa-スリッパ" dedikleri erkek terlikleri giyiliyor :)
Kızlarada erkeklerede aynı tip terlik :) O yıl, 1. Sınıf hangi renkse terliklerde o renk olur.
Benim Oğlumun 1. Sınıf yılında kırmızıydı. Çirkin bir terlik verdiler:)
Terliğin üzerinde gördüğünüz beyaz etiket kısmına çocuğun soyadı yazılır.
Eğer aynı soyadı başka çocukta kullanıyorsa isminin baş harfi ve soyadı yazılır.
Terlikler okuldaki özel dolabında bırakıldığı ve wc lere girerken ayreten wc terliği giyildiği için karışıyor.
Hocalar'da bu tür karışıklık olmaması için yazmanızı istiyor.
Bu şekilde hiçbir zaman terlikler kaybolmaz:) 3 yıl boyunca aynı terliği giyer çocuk:)
Ucu kapalı kırmızı olan ev terliği veliler için olanıdır.
Üzerinde okulun ismi yazıyor. Her hangi bir hırsızlık olayında ayna gibi parlıyor okulun ismi:)
Zaten öyle birşey söz konusuda olamaz japonlar'da :)


Çoğu anneler terliklerini yanında getiriyor.
Sanki ev oturmasına gider gibi ev terliğini çantasına atmış, okulun eşiğinde çantasından çıkarıp giyiyor:)
Bu biraz titizlikten kaynaklanıyor bence:) Çünkü okulun terliği yıllardır kim bilir kimler giymiş oluyor.
Yanında getirdikleri terlikleri evde ayakkabılıkta sırf okul için saklıyor.
Okul ne kadar temiz olsada ev gibi olmaz canım:) Düşünün ayakkabılığınızda okul içi terlik olacak:)
Bir de galoşla gelenlere rastlıyorum.
Evine almış bir kutu galoş, okul ve bu tür ayakkabı ile girilmesi yasak yerlere çantasında her zaman bir çift galoşla geziyor.
Okul girişinde hocaların uzattığı terliği geri çevirip teşekkür ederim galoşum var diyor:)

Okulun kapalı spor salonunada asla dış ayakkabılada giremezsiniz..
İlk ve orta okulda uwagutsu, lise'de de spor salonu için ayreten spor ayakkabı alınıyor.
Altında kesinlikle ne bir toz parçası nede arasına kaçmış taş kabul etmiyor okul.
Spor salonu da tamamen parkeyle kaplandığı için her hangi bir çizik hemen belli ediyor.
O yüzden o ayakkabıyı okuldan dışarı çıkarmak yasak.
Okula ilk gittiğinizde sakın ha sakın ayakkabı ile dalmayın içeri:)
Yabancı olduğunuz için saygıdan ses etmezler.
Kuralları bilmediğinizi tahmin eder, okulun tanışma günü kuralları patır patır yüzünüze sayar:)
Okulun ilk katında, öğretmenler ve müdür odasına kadar girebiliyorsunuz.
Üst katlara çıkacağınız zaman merdiven başı veya asansör önünde koca bir sepet terlik sizi bekliyor olacak :))

3 Aralık 2016 Cumartesi

Japonya'da kapı önüne konulan cam ağacı nedir?

Japonların gelenekleri, görenekleri bazen beni bile şaşırtıyor.
Bunca yıl içlerindeyim ama bazen o kadar saçma geliyor ki..
Bazıları aslında hoşuma gidiyor. Hatta çok sevdiklerim bile var.
Örneğin bugün size anlatacağım kapı önü şans ağaçları.
Her yıl bu günlerin gelmesini ciddi ciddi sabırsızlıkla bekliyorum:)
İçim açılıyor nedense:) her kapının önünde bu çam ağacı aranjmanları var.
Tüm japon evleri yem yeşile bürünüyor bu da benim çok hoşuma gidiyor:)
Japonya artık resmen yılbaşı hazırlıklarına başladı.
Tapınak gezileri, festival pazarı(matsuri) dualar, iyi dilekler..
Japon kültüründe resimde görmüş olduğunuz bu koca dev saksıları kapı önüne koyarlar.
Japonca adı "Kado matsu-門松" Türkçe'de kapı çamı diye çevriliyor.


Japonlar'da tanrı çok olunca her tanrı için farklı farklı adaklar, dilekler oluyor işte :)
Bu çam süsleme geleneği de "Saikamisama-歳神様" denilen bir tanrı için koyuluyor.
O tanrıdan, ev önüne koymak eve sağlık, sıhhat mutluluk girmesi,
dükkan önüne koymaksa, dükkana bereket girmesi dileği dileniyor.
Benim oturduğum tüm binaların giriş kapısına koymuştur ev sahiplerim.
12. Ayın ortalarından, 1. Ayın ilk haftasına kadar durur.
Büyük avm'lerde de görürsünüz. Oradakiler daha devasa oluyor :)
Cam ağacı, yılbaşı çiçekleri ve bambu gövdesi ile harika bir arajman oluyor.
Ben seviyorum bu geleneği :) Evimizin girişini de süslüyor..

Bu boy bir arajman tanesi yaklaşık 30 bin (900 tl) yen'miş.
Bizim önceki binanın ev sahibi bundan biraz küçüğünü koyuyordu ozaman sormuştum o boyun tanesini 10 bin (300 tl) yen demişti.
Kapının bir sağına bir de soluna iki tane koyuluyor.
Ve her sene de yenileniyor bu saksılar.
Yapay değil. Taze cam ağacı olduğu için süre bitince geri iade ediliyormuş.
Sen o kadar para ver ama 15 gün tut cidden akıl kârı değil ama adamların inançları bu.
Bir de yaz aylarında başka bir inanış var.
İleride onu da tanıtıcam. O, 50 bin (150 tl) yen'lerden başlıyor:))

28 Kasım 2016 Pazartesi

Japonya'nın buluşma evleri..

Bir önceki yazımda Japonya'nın apartmanlarında ki toplantı odalarından bahsetmiştim..
Bugün ki yazım da yine bir birine benzer bir konu ama bu sadece bir apartmana değil de , bütün semte açık "Toplantı evleri"nden bahsedicem..
Bu evler genelde müstakil oluyor.
Oturduğunuz semtin, belediye'sine ait Kültür merkezi içinde, oda oda bölünmüş büyük, küçük konferans salonu bulunan yerler oluyor.
Bizim mahallede de var bu ev. 3 katlı, bahçesi olan müstakil bir bina.
Ev'de sabah 7, akşam 5 bekleyen görevli var. Evin hemen girişinde ofisi.
Aynı bir evin ziline basar gibi zile basıp kapıya çağırıyoruz.
Evi kiralamak istediğinizi önce beyan ediyoruz.
Hangi tarihte istediğimizi soruyor görevli.
Örneğin: 12. Ayın 8'nde diyelim. Hemen rezervasyon defterini alıyor eline:))
O ay, o gün başka bir rezervasyon var mı diye defterine bakınıyor..
Henüz daha çok zaman olduğu için 1-2 ay öncesinden kiralamak çok kolay.
O gün saat kaç ile kaç arası istediğinizi soruyor.
Akşam 5 gibi isterseniz gece 10 a kadar süreniz vardır. 10 dan sonrası yasak. Anahtarı size veriyor.


Eğer benim gibi 15 yıldır aynı mahallede oturuyorsanız anahtarı size teslim edip ertesi gün de verebiliyorsunuz:))
Bazen öğlen 12 de istiyorum randevuyu o gün akşama başka bir randevu da varsa 7 ye kadar istediğiniz kadar kullanabilirsiniz diyor.
Yani bu tür evler kısa süreli saatlerle çalışmıyor. Genelde yarım günlük oluyor.
Biz kına gecesi için kiralıyoruz, kutlu doğum haftası için kiralıyoruz, voleybol takımının yıl sonu yemeği için kiraladık vs..
Bir kiralama 3 bin yen (80-90 tl arası) çok uygun fiyatları..
Eğer özel ders vermek istiyorsanız çok uygun oluyor bu tür evler veya odalar.
3 bin yen'e 5~ kişiliği geçen grublar için iyi para kazanma fırsatı veriyor:)
İçinde yok yok:)) karaoke seti, buzdolabı, mikro dalga fırınlar, wc, banyo, masa, sandalye, bildiğiniz ev:))
Toplantı veya parti gibi genel işler için kiralanıyor..
Yani evi ben tutayım karı kız atarım diye aklınızdan bile geçirmeyin:))
Evi ter temiz olarak teslim aldığınız gibi tertemiz de vermek zorundasınız:))
Yiyelim, içelim aman gelir görevli temizler diye bir kural yok:))
İşimiz bitince bayanlar bir araya gelip komple temizlik yaparız.
Türklerde ne pis insanlarmış demesinler diye inanın dip bucak temizler bırakırız:)

Türkçe, İngilizce ders vermek için veya belly dance için de kiralanabilir..
Belediye binalarına japonca "Kumin sentaa-区民センター" diye geçiyor..
Bizim semt Naniwa-ku. Bizim belediyenin kültür merkezi "Naniwa-ku kuminsentaa-浪速区民センター" olarak aratınca hemen bilgilerine ulaşıyorum..
Sizin de semtin adı neyse bu şekilde yazarsanız size en yakın kültür merkezine ulaşabilirsiniz..
Belediyenin kültür merkezi içinde bulunan kiralık odalar genelde amatör resim sergisi, el işi sergisi, özel ders, konferans vermek için, özel dil okulları yıl sonu müsamere yapmak için, özel müzik grubları konser vermek gibi türlü şeyler için kiralıyor..
Osaka, Kyoto, Kobe, hyogoken gibi çevre şehirlerde yaşayanlar Türk kültür merkezi adı altında kurban bayramlarında bir araya geliyoruz.
Türk musikisi, kurban bayramı nedir gibi söyleşiler, çocukların gösterileri de oluyor.
Yani 10 kişinin sığacağı küçük odada tutabilirsiniz.
200 kişinin sığacağı konferans salonu da tutabilirsiniz..

25 Kasım 2016 Cuma

Japon okullarında yurtiçi ve yurtdışı seyahatleri..

Japonya'da devlet ve özel okullar, kış ve yaz mevsimlerinde çocukları yılda iki kez tatile çıkarır.
Bu tatiller ilkokul 5. Sınıftan itibaren başlar.
Japonya'da okullar nisanda başladığı için ilk tatilleri deniz kenarı bulunan yazlık tatil köyleri oluyor:)
İkincisi de 11. Ay gibi kayak merkezi bulunan şehirlere tatile çıkıyorlar.
Ana okulundan İlk okul 5. Sınıfa kadar şehir içi gezisi yapılır..
İki büyük yolcu otobüsü tutulur. O okulun kardeş okulunda bir gece kampı düzenlenir yada günü birlik müze, sergi, veya bir üretim fabrika gezisi olur.
İlk okul 5. Sınıfla 6. Sınıf olarak ilk tatil heyecanları çok büyük olur:)
İlk kez ailelerinden ayrı, arkadaşlarıyla geçirecekleri 3 gece, dört gündüz tatilleri onlar için çok büyük bir heyecan ve deneyim oluyor.
Artık ilkokul 5. Sınıftan, lise son sınıfa kadar 8 sene boyunca her yıl çıkıyorlar yaz ve kış tatillerine..
Kış ayları, osaka'ya yakın olan gifu, hyogoken, fukui gibi şehirlere veya japonya'nın en üstünde bulunan kayak merkezleri olan Hokkaidō'ya giderler. Kayak kıyafetleri tamamen okula aittir.


Her yıl gidildiği için okul her bir çocuk için özel kayak kıyafetleri ve malzemelerini satın alıp depoda saklıyor.
Çocuklara tatilden bir hafta önce teslim ediliyor..
Bir söküğü veya lekesi varmı diye anneler kontrol edip tamir ediyor.
Yıkanmış olduğu için hepsi sadece kontrol amaçlı veriliyor.
Benimkinde az bir söküğü vardı onu tamir edip giydirdim.
Ekstra olarak eldiven, kapşon, atkı ve 3 tane yün çorap koymamızı istedi öğretmeni çantasına.
Ayreten banyo havlusu, 3'er tane yüz havlusu, atlet, kilot, çorap, poşet, 2'şer tane alt üst eşofman koydurttu.
Tam bir valizle gitti oğluşum:))
Yaz ayları da Japonya'nın her hangi bir sahil kasabasına, nihon kai dedikleri yazlık yerlere veya en güneyinde bulunan Okinawa'ya götürüyorlar.
Mayolar okula ait yine:) zaten dönem başlarında satın alıyorsunuz mayoları.
Bu da mecburî. Çünkü okulun yüzme havuzu ve yüzme dersi var.
Mayolar bir renk ve tek modeldir. Farklı bir mayola okula gelmek yasak..
Yine hocamız bize bir liste verdi.
Bir büyük banyo havlusu, 3'er tane el havlusu, atlet, kilot, market poşeti, dış macunu ve fırçası, kızlar için pet..
Kesinlikle telefon veya oyun gibi benzer şey götürmek yasak.

Kolejde okuyorsanız yurt dışı seyahatlerine çıkarsınız:)
Amerika, Avustralya, Fransa veya Türkiye tatili yapıyor kollejli gençlerimiz:)
Bizim gücümüz devlet okullarına yetiyor ancak:)
Oğlan Japonya'nın güneyinden, kuzeyine, doğudan, batıya gitmediği şehir kalmadı ;p
Her gittiği yerde de iyi otellerde konaklıyor.
Japonya'da devlet okulları ücretlidir. Ücretler her ay 10 bin yenden (270-300 tl arası) başlıyor.
En iyi özel okulların fiyatlarını tahmin bile edemezsiniz :)
Yılda iki kere gidilen bu seyahat parasını ekstra ödüyoruz.
Her bir seyahat, çocuk başına 20 bin yen(600 tl) veriyoruz ve göndermek mecburîdir..
Eğer ki çocuk hasta değilse bir mana bulup göndermemezlik yapamazsınız.
Lise'ye başlayınca ilk ay; bir gece, iki gündüz doğal yaşantı olan kamp veya ormanlık bir yerde bulunan ryokan dedikleri pansiyonları olan geziye çıkar okul komple.
Amaç; öğrenciler ve öğretmen kaynaşması, birbirlerini tanıyıp daha çabuk anlaşması.
Ücret 22 bin yen(320~ tl)

Adam 4 yıldızlı otel keyfi yaşıyor baba parasıyla
O çok çok istediğim okinawa'ya mâlesef ben gidemiyorum
Çok uzak olduğu için ve çocuksuz gidemediğimiz için bayağı bir masraflı.
Okinawa küçük küçük adacıklardan oluştuğu icin sadece uçakla veya gemi ile gidiliyor.
Bu da Japonya'da en pahalı ulaşım aracı demektir:)
Oğlana sen gittin kal evde biz gidelim diyemem.
O yüzden her zaman hesaplar 4 le çarpılır bizim evde:))
İnşallah bir gün gidip görmek nasip olur..

19 Kasım 2016 Cumartesi

Japonya'nın Helal peynirleri (1) ..

Hehehe yine ben peynir kolik olarak bugün size farklı bir çeşit olan, dilimlenmiş kaşar peynirini tanıtmak istedim.
Japonya'da peynir kültürü yok demiştik. Ama Avrupa japonyayı öyle bir avuçlarının içine almış ki her yerde Avrupa ürünleriyle dolu artık:)
15 sene önce ilk geldiğim günleri hatırlıyorum da yeminle bir peynir bulmak imkansızdı.
Büyük süper marketlerde vardı ama tek kişilik, iki lokmalık peynir, gelde paraya kıyda al?
O zamanların iki lokmalık peynirleriyle ben iki kilo getiriyordum türkiye'den:))

Zeytini hiç sormayın:) "Yamaya" marketler zincirinde bulmuştum uçuyordum..
Yaşasın zeytin buldummm. Bir kavanoz 200 gr. Bunun 50 gramı su:)
Sana kalıyor bir avuç zeytin. Neysem aldım eve getirdim.
Attım ağzıma birşey anlamadım?
Bir tane daha, bir tane daha hala anlamıyorum! Ne yiyorum ben??
Hani zeytin dediğin mis gibi kokar, tuzludur, birazcıkta acımsı olur.
Ama yok bu saman gibi! Almışlar içinden çekirdeğini, basmışlar salamuraya..
Ha ot yemişim ha bu zeytini:) O kadar da para vermişim:))
İşte peynirleride zeytinleride zor bulunan bir dönemden binbir çeşit bulunan dönemlere geldik.
Şimdi japonya'ya gelenler cennette gibiler.
Kıymetini bilsinler bu günün..

İlk ürünümüz "Kraf" firmasının "スライスチーズ" dilimlenmiş peynirdir..
Japonlar pek baget ekmek bilmezler. Varsa yoksa tost ekmeği.
Anca alışıyor insanlar ne yapsınlar:)
Sabah bir dilim ekmeğin üzerine bir tane bu peynirden atıyorlar tost makinesine ayak üstü yiyip koşuyorlar iş'e.
Ürünümüz temizdir. Afiyet olsun:)

原材料名:
ナチュラルチーズ、ホエイパウダー、乳化剤、pH調整剤


Sıradaki ürünümüz de "Yukijirushi-雪印" firmasının"スライスチーズ" dilimlenmiş peynirdir.
Üstteki ürüne oranla daha az katkı içeriyor.
Pek bulunmayan bir ürün ve lezzetlidir. Bayılıyorum bu peynirle tost yapmaya..
Afiyet olsun:)

原材料名
ナチュラルチーズ、乳化剤

Japonya'nın Helal Kaşar peyniri (1) ..

Seviyorum bu ürünü yaaa:))
Cidden çok leziz bir tadı var. Taze kaşar ama Türkiye nin kaşarından daha leziz.
Doğal bir tadı var. Aslında eski kaşarı çok severim.
O ekşimsi bir tadı olur ya işte kaşar peynir dediğin hafif ekşimsi olacak.
Nerede o eski peynirler.. Şimdiki peynirler olmuş suni, saman gibi.
Saçma sapan katkı maddeleri, renklendiricileri, tatlandırıcıları var içeriğinde.

Eski peynirler; süt, yağ, tuz.. Şimdi içeriğine bakıyorum kodlanmış şifreler yazıyor.
Sanki insan oğlu üzerinde deneyler yapılıyor gibime geliyor!
Labaratuvar da olan tüm kimyasallar şimdi bütün gıda maddelerinin içerisinde.
Kanserler, obeziteler tavan yapmış bir dönemdeyiz mâlesef.
Aslında ben bu işin helal/haram işinden çıktım. Sağlıklı/sağlıksız yönüne bakar oldum.
Artık Japonya'da olsun, Türkiye'de olsun asla içeriğine bakmadan bir sakız bile alamıyorum.
Yeminle bu bende bir takıntı haline gelmiş artık.
Ne zaman Türkiye'de bir çikolata alayım kendimi arkasını çevirmiş, okuyor buluyorum.
İnanının 100 tane alıp okumuşsam, sadece 1 kere satın alıyorum.
Çünkü tamamen kimyasallarla üretilmiş bir ürün o.
Kesinlikle icinde %100 kakao, yağ, şeker, un, tuz kullandıklarına inanmıyorum.

Türkiye'de 15 senedir margarin kullanmadığıma inanırmısınız?
Kesinlikle türkiye'de temiz margarin yoktur!
Nolur bir arkasını alıp okuyun.. kimyasal, kimyasal+ renklendirici: Beta karoten..
Bunun bir böcekten elde edildiğini duymuşsunuzdur?


Neysemmm gelelim ürünümüzü tanıtmaya:)
İçeriği helal olan bir üründür. Tadı da güzel. Türk kahvaltılarıyla cok uyumlu bir tadı vardır.
Beyaz peynir yerine kullanabileceğiniz uygun peynirlerden biridir.
Afiyet olsun:)

原材料名:
ナチュラルチーズ、ホエイパウダー、乳化剤、pH調整剤、レシチン(大豆由来)

Not: 2-3 yılda bir ürün içeriği değişmektedir. İleride içeriği değişmişse size buradan bildiririm.
Siz benden önce duyarsanız sizde bana bildirin:))

Japonya'nın Haram katkılı Buzlu kahveleri (1)..

İnanabiliyormusunuz kahvenin bile helâli, haramı olduğunu?:))
Şaka gibi geliyor ama gerçektende Japonya'da önümüze konan her kahveyi bile içemiyoruz:)
Bir kahvenin içinde ne olabilir?
"Mr. RAİNİER" markasının "DOUBLE エスプレッソ" kahvenin içeriğindeki "Nyuukazai-乳化剤" hayvansal katkılıdır..
Bu markanın diğer kahve çeşitlerine de dikkat edin.
Sadece tek üründe kullanmamışlardır eminim:)

原材料名:
砂糖、果糖ぶどう糖液糖、乳製品、ココナッツオイル、コーヒー、食塩、香料、カラメル色素、乳化剤


Sıradaki ürünümüz "Morinaga" firmasının  Piknik "Kafe ore-カフェ・オ・レ" coffee oreo..
Her markette çok rahatlıkla bulunabilen ve çok uygun olan bir üründür.
Bu ürünümüzün içindeki "Nyuukazai-乳化剤" hayvansal katkılıdır..
Mâlesef bu ürünümüzü içemiyoruz..
Bende café ore hastasıyımdır:) Hele de yaz aylarında elimde yürüyerek içmeyi çok severim.

18 Kasım 2016 Cuma

Japonya'nın Helal margarinleri..

Japonya'da cidden Helal margarin bulmak çok zordur.
Binlerce çeşitin içinden 1 tanesi zor çıkıyor..
İlk ürünümüz "'Gyoumusuupa-業務スーパー' marketler zincirinin ürünüdür..
"Gaarikku maagarin-ガーリックマーガリン" Sarımsaklı margarin..
Son yıllarda İtalyan restaurantlarda satılan sarımsaklı ekmek kızartmaları Japonya'da moda oldu.
Bu margarini de bu yüzden çıkarmışlar. Resime bakarsanız o ekmeğin resmini görürsünüz.
Gerçekten de mükemmel bir tat.. Evde bir kere deneyin yiyin.
Ekmeği tost makinesinde kızartın. Sarımsağı ezip, tereyağı ile karıştırıp ekmeğe sürün.
Bayılacaksınız:)) işte japonlar bunu bizlere hazır olarak sunmuşlardır:)
800 gr. Olarak satılan bu ürün çok uygundur. Bir ay ye ye bitmez:)
Afiyet olsun..


Geldik sıradaki ürünümüze. Yıllardır bu ürünü yiyemiyorduk..
Rama markası gibi sonradan bitkisele dönüşen bir ürün daha:))
"Neonfuto-ネオンフト" kahvaltılık margarindir..
320 gr olarak satılan diğer margarinlere göre daha uygundur..
Şimdilik helaldir yiyebiliyoruz..
Not: bazen bazı ürünlerin içeriklerini değiştiriyorlar.
O yüzden senede bir kere şirketini arayıp soruşturun.
3 sene öncesine kadar yiyemediklerimiz şuan yediğimize göre, 3-5 sene sonra tekrar yiyemeyebiliriz.. O nedenle zaman geçtikçe ürünlerin içeriği de değişebilir.
Benim kaçırdıklarım olursa bana buradan bildirin:)
Hemen değiştirelim yazımızı:)

Japonya'nın Helal aburcuburları (2)..

Sıra geldi en sevdiğimden olan cipslere:))
Seven eleven marketler zincirinin ürünüdür..
Bu yuvarlak yüksük mısır cipsleri tam 4 çeşit peynirden yapılmış.
İçeriğine baktımda iki peynirini biliyorum sadece:)
Cheddar peyniri ile mozzarella peynirini. Diğerlerini hiç duymamıştım..
Her bir cipsin tadı farklı peynir tadında. Yemelere doyamıyorum inanın:)
Harika bir tadı var denemenizi şiddetle tavsiye ederim:)
Devamı ilerideki sayfalarda... Görüşmek dileğiyle 😍

(原材料名)
コーングリッツ(遺伝子組換えでない)、植物油脂、チーズシーズニング、チーズパウダー(チェダーチーズ、ゴーダチーズ、カマンベールチーズ、モッツァレラチーズ)、乳糖、クリーミングパウダー、たん白加水分解物、砂糖、食塩、たん白濃縮ホエイパウダー、香辛料、酵母エキスパウダー、デキストリン、スイートコーンパウダー(遺伝子組換えでない)、調味料(アミノ酸等)、香料、パプリカ色素、甘味料(スクラロース)、ターメリック色素、(原材料の一部に小麦、大豆を含む)

Japonya'nın Haram katkılı ekmekleri (1)..

Yurt dışında abur cuburlarda veya içeceklerde sakıncalı katkılar olduğuna alışığızda ekmekte bile ne olabilir ki diyorsunuzdur..
Ekmeklerde alkol yok ama ekmeklerin içine domuz jelatini katılıyor.
Veya tepsisine hayvansal yağı sürülüyor..
O yüzden önümüze gelen tüm ekmek çeşitlerini alamıyoruz..
"Dai ichi pan-第一パン" tost ekmeklerini yiyemiyoruz..
Bu markanın çoğu ürünü sakıncalıdır.. O nedenle bu isimli ürünlere dikkat edin..
"Shoutoningu-ショートニング" ile "Nyuukazai-乳化剤" hayvansal katkılıdır..

Japonya'nın Helal dondurmaları (1)..

Japonya'da yaz demeden kış demeden her mevsim dondurma bulabilirsiniz..
Japonlar 12 ay boyunca dondurma yiyor..
Aslında dondurmanın haramı fazla yok. Neredeyse %80 nini yiyebiliyoruz.
Ama nadir de olsa içinde jelatin veya alkol bulunan ürünlerde çıkıyor karşımıza.
Onun için alırken çok dikkat edelim. Bu altdaki ürünümüz helaldir..
"Giant" markasının ürünlerinin çoğu helaldir..
Üstü fıstık serpilmiş bu külah dondurmayı gönül rahatlığıyla yiyebilirsiniz.
"乳化剤"bitkisel içerikli olduğundan helalmiş..
Afiyet olsun..

原材料:
<チョコナッツ>砂糖、乳製品、チョコレート、コーン、チョコレートコーチング、植物油脂、キャンデーコートピーナッツ、水あめ、ビスケットパウダー、小麦パフ、乳化剤、香料、安定剤(増粘多糖類)、シェラック、着色料(カラメル色素、カロチン)、(原材料の一部に大豆を含む)

Japonya'nın Helal tereyağları (1)..

Bir zamanlar hayvansal katkı maddesi kullanan bu ürün artık ne olduysa bitkisele dönüşmüş:)
İlk ürünümüz "Rama-ラーマ" yalnış hatırlamıyorsam türkiye'de de vardı?
Hala da varmı bilmiyorum şuan..
İlk japonya'ya geldiğimde rama bana tanıdık geldiği için almak istedim.
Hemen şirketini arayıp içeriğini soruşturdum ve içeriği tamamen hayvansaldı.
Son zamanlar'da çevremdeki arkadaşlardan helal olduğunu duyduğumda tekrar aradım ve bitkisele dönüştüğünü duydum, gerçektende sevindim:)
Çünkü Japonya'da yiyebileceğimiz temiz tereyağı veya margarin bulmak çok zor.
Genelde hayvansal üründen temin edilen yağlar daha fazla Japonya'da.
Rama %100 tereyağı değildir.. Tereyağ ile karıştırılmış margarindir..
Üzerinde sadece "Bataano fuumi-バターの風味" tereyağı tadında yazıyor.
İlk bakışta tereyağı gibi geliyor. kanmayın ucuzluğuna yani:)
Sabah kahvaltılık olarak tavsiye ederim.
Plastik bir kap içinde olduğu için kullanıp saklanması kolay bir üründür..


Sıradaki bu ürünümüzü çok severek kullanıyorum.
Doğal bir tadı var. Tek sorun; gramajı az, fiyatı pahalı.
Sadece hamur işlerinde kullanıyorum. Kıyamıyorum herşeye kullanmaya:)
Ürünümüz 'Meiji-明治' firmasının "Hokkaidō bataa-北海道バター" adında satılıyor.
İçeriği: sadece süt ve tuz'dan elde edilmiştir. Hiç bir katkı maddesi veya karışımı yoktur.
Kesinlikle tavsiye edebileceğim bir üründür.
Japonya'da da en çok satılanların en başındadır..
Afiyet olsun..

Japonya'nın Helal udonları (1)..

Japonya, ramen ve udon cenneti bana göre. Ama hepsi de bize göre değil:))
Bildiğiniz malum hayvansal katkı maddesi dolu hepsi.
Bir markette 100 çeşit varsa, içinden belki şans eseri bir tanesini temiz bulabilirsiniz:)
Bulamadan döndüğüm de çok olmuştur:))
Genelde 'AEON' veya 'Gyoumusuupa業務スーパー' marketlerinde tek tük bulunuyor.
Bu ürünümüz 'AEON' marketinde 'Nonfuraimen-Udon-ノンフライ麺-うどん' adında satılıyor.
İçinde her hangi bir kızartma veya et ürünü yoktur.
Biraz sade bir tadı var. Ama temiz ve lezzetlidir:)

'Topvalu' yabancılar ve özellikle Müslüman kesim için çok uğraş veriyor.
Sadece tek tip dinlerle çalışmaktansa evrensel çalışmayı yeğliyor cidden..
Ben çok seviyorum Topvalu marketler zincirini.
Türkiye'ye de geleceğini duydum bu şirketin. İnşallah biran evvel açarlar:)
Bir başka udon tanıtımında buluşmak üzere hoşçakalın:)

Japonya'nın Haram buzlu dondurmaları (1)..

Yaz dönemlerin de değişik tatlardaki krem dondurmaları çok severiz.
Bu dondurulmuş meyveler de krem dondurmalara rakip artık:)
Bildiğimiz bir meyveyi rendeleyip dondurucularda dondurup ev usulü dondurma yaparız.
Şimdilerde moda olan bu dondurulmuş meyve sularını Japonya'da çok rahat bulabilirsiniz.
Bir çok firmanın, değişik tatlar da çıkardığı bu buzlu dondurmaların bazıları mâlesef temiz içerikli değil.
'Akagi' markasının " Gatsuso-ガツソ" Mandalina tadındaki ürünümüzün içeriğinde 'Likör-リキョール' vardır.
Bilindiği gibi likörün içinde alkol vardır. Alkolden sakınananlara tavsiye etmem :)
Takmayanlara da afiyet olsun diyelim:)


Sıradaki ürünümüz bir dondurma veya buzlu içecek değil.
Bildiğimiz meyvelerin öylecek dondurulmuş ve bu dondurulmuş meyveyi bir nevi dilinizin üzerinde emerek yenilen birşey:)
'Ohayo-オハヨー' firmasının "Hiyasu mikan-冷みかん" dondurulmuş mandalina taneleridir..
Ürünün içindeki "Nyuukazai-乳化剤" hayvansaldır. Sakınanlara tavsiye etmem..
İlginç bir buluş bence:) Düşünsenize kışın mandalinaları ayıklayıp, temizleyip, tane tane ayırıp poşetler de saklayıp yazın tek tek ağzınıza atıp yediğinizi:)
Soda veya gazozun içine bu meyvelerden bir kaç tane atıp buz yerine kullanabilirsiniz?
Ben sevdim bu buluşu:)



15 Kasım 2016 Salı

Japonlar nasıl imza atar?

Japonya, her şeyiyle, her kültürü, adetiyle farklı bir ülke.
Bu farklılığını her yönden görebilirsiniz.
Benim ilk acayibime giden şeyde imza atamamaları konusuydu.
Japonlar, batının medeniyetini, alfabesini, yiyeceklerini almış ama imza konusunda hala bin yıllık geleneği devam ettiriyorlar..
Japonca'da "Hanko" dedikleri bir tür kaşe kullanıyorlar..
Toplumun neredeyse %99 u bu kaşeyle önemli anlaşmalarda, resmi evraklarda, önemsiz bir posta paket almalarda kullanıyor..
Hanko'cu dükkânlarda kişiye özel hankolar hazırlanır veya 100 yen shoplardan satın alınır.
Japonya'da, kaşelerin üzerinde kişinin soy ismi yazar.
Biz Türkler'de "Yılmaz", "Kara", "Korkmaz", "Kaya" gibi soy isminden milyonlarca nasıl çok fazlaysa Japonlar'da da "İnoue", "Shirakawa", "Kato", ""Yamada" gibi binlerce aynı soy ismi kullanan japon var..
Bir İnoue kaşesinden binlerce yapılıp satılıyor.
Bu hanko hangi İnoue ye ait nerden bilecek gibi soru takılabilir aklınıza:)


En ucuz temin etme dükkanları 100 yen shoplardır..
100 yen shopların giriş kapısının hemen yanında Hanko standı var.
Kişi oradan bir tane "İnoue-井上" yazılı kaşeyi 100 yene alıyor..
Bu ucuz hankoları önemsiz evraklarda kullanıyorlar.
Örneğin: eve bir kargo geldi ve sizden imza istiyor. Git o önemsiz ucuz kaşeyi vur.
Bir yere üye olacaksınız. Adres, tel, imza istiyor hemen önemsiz kaşeyi vuruyorlar.
Yani başa bela olmayacak gereksiz işlerde her hangi bir İnoue kaşesinden basmış olsa da bir sorun olduğunda, sahte veya dolandırıcı bir şirketse başı belaya girmez diye düşünüyorlar.
Asıl Hanko, yani o bireyin resmi işler için kullandıkları imza kasesine gelelim..
Bu kaşeleri bir Hanko dükkânında özel yaptırılıyor..
Bizim soy ismimiz 'Seyhan' eşim, セイハン olarak Hanko siparişi verdi.
Bu resmi bir kaşe olacağı için hanko'cu içine şifre olacak bir işaret koyuyor.
Çıplak gözle görülemeyecek kadar küçük bu işareti sadece hanko'cu ve polis görebiliyor.

Bu Hanko hazırlattırılıp alınır. Ordan belediye'ye gidilir.
Kişinin üzerine kayıt edilir bu kaşe.. Eğer bizimki gibi Seyhan olarak kullanan başka birisi varsa, bizim hankoyu ayırt etmek için bu içine gizlenmiş özel işaretli kaşe bana aittir diyerek devlete göstermek zorundayız
Kısacası üzerinize zimmetli bir resmi imzanız oluyor o artık:))
Önemsiz, gereksiz kağıtlara. Ne olduğu belli olmayan yerlere üye olurken bunu asla kullanmam.
Eğer her hangi bir dolandırıcılık varsa sizin'de adınız geçmiş oluyor..
Evde yine Seyhan olarak gayri resmi kaşemiz var.
Bizde japonlar gibi bu sahte kaşeyi daha sık kullanıyoruz.
Genelde sahtesi benim çantamda olur. Çünkü evrak işleri bende oluyor:)
Aslınıda sadece belediye ve göçmen bürosunda kullanırım.
Onun dışında sıkı sıkı saklarız:))


Okulda çocukların bile Hanko kaşeleri var:)
Resimdeki siyah yazılı olan Oğlumun ilk okul kaşesi.
Ödevlerinde, altını imzalaması gereken resim kâğıtlarında bu kaşeyi basıyor.
Her okula ait ayrı ayrı kaşesi olur. Lisede babasının kaşesine benzer yaptırmış.
Lise de bile hala çocuklara kalemle imza atmayı göstermiyorlar anlayacağınız.
Türkiye'de basitçe ismini yazıyor imza yerine. Çünkü çocuk imza atmamış ömrü boyunca mecburen hamza yazıyor sadece:)
18 yaşına girmiş bir genç, resmi olarak kendine ait Hanko çıkartmak zorunda..
O yaşa kadar velisi kaşe basıyordu..
Artık reşit olduğu için kendi kaşesini alma zamanı gelmiştir..
Japonya'da yaşayan yabancılarda hanko kullanıyor.
Çünkü Japonya'da yıllar önce bir imza attığınız evrağı yenilemek için, tıpa tıp aynı imzayı atmak zorundasınız.
1 milim uzun veya kısa ise yada tek bir noktası eksikse, siz bu imzayı yıllar önce bırakıp şuan başka bir imza kullanıyorsanız işte o evrağı size yenilemiyorlar.
Ben 15 sene önce postane hesabı açmıştım. 15 yıl önce farklı bir imza kullanıyordum.
Yıllar sonra o imza bana çok basit gelince değiştirdim..
Ama hiç aklıma gelmemişti 15 sene önce farklı bir imzayla hesap açtığımı:))
Aynısını atana kadar 3-4 kere red cevabı aldım. Sonra durumu anlatınca zorla kabul ettirdim:)
Yeni postane hesap defterime hemen hanko'mla imza attım:) Ömürlük No sorun:)

12 Kasım 2016 Cumartesi

Japonya'nın Helal peynirleri (2) ..

Bir kaç başlık altında Helal peynirlerden bahsedicem..
İlk peynirimiz とろける "Natural cheese-ナチュルチーズ" eriyen taze kaşar peyniri.
Japonya'nın peynirlerine bayılıyorum. Nedense türkiye'den farklı değişik bir tadı var.
Daha koyu, daha tadı yerinde. Türkiye'de sanki artık hiç birşey bana doğal gelmiyor?
Japonların peynirlerinin içeriğine bakıyorum; süt, tuz başka birşey yok!
Türkiye'deki peynirlerin içeriklerine bakıyorum; süt tozu, peynir altı suyu, tuz, sodyum, vs.
Nedir bu peynir altı suyu? Ne alaka süt tozu?? Bu peynir sütten,tuzdan yapılır!!
Japonya'da Helal/Haram dışında gözüm kapalı güveniyorum..
Adamlar işlerinde biz Müslümanlar dan daha namuslu..
Neysem konumuza dönelim yoksa şu türkiye'deki sahte ürün şerefsizlerine küfürü basacak kadar sinirliyim:))
Bu ürünü 200 Gr. dan, 1 Kiloya kadar her boy'dan bulabilirsiniz..
Harika bir peynir. Süper sünüyor! Beşamel sos da, tostlarda kullanıyorum.
Piştikten sonra mükemmel bir tadı ve kokusu yayılıyor evin içine.
Benim çocuklara 1 kilo peynir 5 gün gitmiyor:)
Ben işteyken basıyorlar tost ekmeğine, atıyorlar makineye, makine buram buram peynir kokuyor:)


2. Ürünümüz atıştırmalık peynir:))
Mini konbini marketlerde, süper marketlerde ayakta atıştırmalık olarak satılıyor..
Japon gençleri alıyor sandviç ekmeğini, birde bu peyniri açlığını yatıştırıyorlar:)
Birde anneler çocuklarına beslenme koyacakları zaman örneğin: piknik, spor çalışmasına giderken, kursa giderken çantalarına böyle hafif bir yolluk olarakta koyuyor.
Japon kültüründe peynir yoktur..
100 yıllar önce avrupadan japonya'ya gelmiş, Avrupa kültürü olarak biliyor ve tüketiyorlar.
O yüzden ki %90 kısmı sabah kahvaltılarında asla peynir yemezler.
Japonlar için peynir atıştırmalık veya Avrupa yemeklerine katılan bir üründür..


İçeriğimiz temizdir.. Gönül rahatlığıyla yiyebilirsiniz..
Afiyet olsun..

Japonya'nın Helal peynirleri (3)..

Çok tatlı bir peynir çeşidi sıradaki.
Candy Cheese "キャンディチーズ" küçük parçacıklara bölüp, tek tek paketlemişler.
Japonya'da %10 oranında bir kesim Avrupa kahvaltısı yapmaya başlamış durumda.
Bu kesim için bir seçenek sunmuş bu firma:)
Zahmetsizce yenebilen bir peynirmiş..
Bir'de japon beslenme sefer taslarında görmeye başladım son zamanlar'da.
Süs olarak koyuyorlar. Rengarenk bir görüntü yaratmak için.
Bu japonlar paketleme işlerinde çok iyiler.
Harika, şatafatlı, leziz görünen paketleme yapıyorlar.
Ne kadar küçük ve şatafatlı okadar pahalı demek:)
Peynir almaya gidiyorum markete elim boş dönüyorum:))
Paket ve gramajı küçük ama fiyatları uçuk..
Japonya'da 100 gr. Peynirin parasıyla türkiye'den 1 kilo alıp getiriyorum:)
Ama dışarıdaysam alıyorum. Çabuk ve ucuza mideyi dolduruyorum:))


İçerik temiz.. Sokak da yürürken kendinize veya çocuğunuza gönül rahatlığıyla alabilirsiniz.
Afiyet olsun..

8 Kasım 2016 Salı

Japonların apartman toplantı odaları..

Japonya'da çalışmayan ev hanımları, doğum iznine çıkan anneler veya yarım günlük part time çalışanlar, apartmanlarında bulunan ortak kullanım dairelerin de ayda bir ev oturması (gün) düzenlerler.
Bizim gün'ler gibi parasına veya altınına değil tabi ki:)
Öyle müzik çalıp göbek atmada yok:)
Tek niyetleri Japonya gibi selam sabahın sıfıra düşmüş bir ülkede komşuluk ilişkilerini bir nebze de olsa sıkı tutmak amaçları.
Bu dairede; oda, mutfak, banyo, wc ve bir salonu bulunmaktadır..
Binanın 1. veya 2. Katında bulunuyor..
Binanın büyüklüğüne görede bu daire sayısı değişebilir.
Bazı sitelerde diğer katlarda da bir kaç tane bulunuyor.
Çünkü talep çok yoğun. Misafir ağırlamak için bile bu daire odalarını tercih ediyor japonlar.


Genelde her apartmanın en üst katı ev sahibine aittir.
Bu kişinin 2-3 binası varsa; günü birlik bu apartmanları dolaşır, sorunlarınızı evsahibinin daire ofisine telefon açarsanız aynı gün içinde gelir ve hemen halleder sorununuzu:)
Bir çok apartmanda resepsiyon tarzı kapıcı da vardır.
Giriş katta büfe camekanı gibi bir yerde sabah 7 akşam 5 bekler..
Bu apartman görevlisi japonca "Kanrin san" deniliyor.
Ne derdin varsa aşağı inip Kanrin san'dan Rica edebiliyorsunuz..
Bizim binamızda da kapı yönetici var. Asansörün hemen yanında resepsiyon odası.
Bir sorun varsa pijama, terlik 1. Kat'a inip asansörden çıkmadan hemen söyleyip çıkıyorum:)
Bazen evde arada bir pişirdiğim leziz Türk yemeklerinden de götürüyorum:)

Hangi gün hangi saat aralıklarında  toplantı dairesi bana lazım diye isminizi yazdırın ki aynı gün, aynı saatte başkasıda bana da lazım dı diye karışıklık olmasın istiyorlar..
Eğer Kanrin san yoksa veya çok büyük şirketse her yıl, bu toplantı dairesinin anahtarını bir apartman sakinine emanet edilir.
Doğum günü partilerinde, özel toplantılarda, misafir ağırlamak gibi vs. İşler için bir günlüğü 500 yen'e (yaklaşık 15 tl) kiralanır.
Eğer kendi binanızda böyle konferans odası yoksa, çevrenizde bulunan ve binasında böyle bir odası bulunan arkadaşınıza rica edip kendi adına kiralayıp sizi misafirmiş gibi davet edebilir..
Herkes evinden birşeyler hazırlayıp gelir veya bir barbekü partisi yapılacaksa herşey ortak ödenir.
Japonlar, öyle bütün mahalle ilişkilerini pek sevmezler.
Genelde 3-5 kişiyi geçmeyen grublar halinde komşuluk ve arkadaşlık ederler..
Ailelerinden uzak yaşadıkları için içine kapanık, sessiz, sakin bir hayat yaşıyorlar.
O yüzden de kalabalık ortamlara gelemiyorlar.. Çok gürültülü, çocuk sesleriyle dolu partilerden uzak dururlar.
Bizim türk erkekleri, bir japon kız ayarlayıp evlenip Türkiye'ye memleketine götürüyor.
Çok kalabalık komşuluk ve akrabalık ilişkileri yaşayan bir milletizdir.
Bu japon kızları, sessiz sakin tek yaşanılan bir hayattan hooopp 12 saat sonra ana, baba, hala, dayı, amca, kuzen üzerine birde kolu komşulu bir sürü halinde gezilen, dolaşılan, oturan bir topluma girince şok geçiriyorlar!
O kızı 2. Kez memleketinize götürürseniz öpünde tepenize koyun:))

6 Kasım 2016 Pazar

Japonya'nın Helal çikolataları (1)..

Çikolata sevmeyen insan tanımıyorum. Bir de yurt dışına çıkınca en çok aldıklarımızdan olur.
Yurt dışında ki çikolataların tadları her zaman bize farklı geliyor..
Ama mâlesef sakındığımız alkol ve hayvansal ürünlümü diye dikkat edistiyoru bize eziyet gibi gelir.
Japonya'da ki bir kaç çikolata çeşidini (1)~ olarak tanıtmaya çalışacağım..

Bugün ki ürünümüz "Takaoka" firmasının "むぎチョコ" çok leziz ve bir o kadar da hafif bir ürünün.
Yerken hafifligini hissedeceksiniz. Buğday cipsi yer gibi bir his veriyor.
Bir yandan da çikolata tadını alıyorsunuz;))
İçi buğday yulafı, dışı çikolata kaplı ürünün İçeriği temiz olduğundan sizlere öneririm..
Genel de 100 yen shoplarda bulunuyor.
Fiyatı da çok uygun. Afiyet olsun..


原材料名:
砂糖、乳糖、小麦パフ、全粉乳、植物油脂、ココアパウダー、乳化剤、香料、増粘剤(アラビアガム)、光沢剤 (原材料の一部に大豆を含む)

Japonya'nın Haram katkılı dondurmaları..

Biz Türkler'de bir laf vardır. "Kışın dondurma mı yenir"..
Japonlar bu tez'i çürütmüş..
Evet yenir!
Yaz'ın sıcağında, serin hava da, yağmur altında,
hatta lapa lapa kar yağarken bile dondurmaları ellerinden hiç eksik olmaz..

Bizim ülkemizde, bir dükkân açarken; yazın dondurma, kışın sıcak bardak mısır dükkanı olur düşüncesiyle dükkan açarız.
Japonya'da bir dondurma dükkanı açılacaksa bunu yılın sadece 3 ayı için değilde , yılın 12 ayı iş yapacak yerde açar..
Her hangi bir semt'de büyük veya küçük farketmez dondurma dükkanı açılmışsa her daim o dükkan açık olmalıdır.
Bugün hava 4 derece kimse gelmez evde yat yok:))
Japonya'da külah dondurma, kase dondurma çeşitleri bol bol var:)
Ben fırsat buldukça her markanın ürününü burada yayınlamaya çalışacağım.


THE İCE CREAM SHOP Bademli ve kahveli yumuşak 1 kiloluk dondurma..
Bu ürünümüzü mâlesef tüketemiyoruz..
İçeriğinde bulunan "Nyukazai-乳化剤" hayvansal katkılıdır..
Aslında en sevdiğim budur, bademli ve kahveli:)
Ne yapalım başka markasını arayacaz artık:))

Japonya'nın Helal buzlu dondurmaları..

Japonlar, dondurma çeşitlerini artırmış. Krema doldurmalardan çok buzlu dondurmaları daha çok seviyorlar.
Bildiğiniz buz:)) içini renklendiriciler ve meyvelerle dondurup yiyorlar..
Hatta festival dönemlerinde ' Matsuri-祭り' de Kakikori adında üzerine şerbet dökülmüş buzlar yiyorlar.
Normal bildiğimiz doldurmalardan daha uygun (Kakikoriler hariç) bu tür buz dondurmalar.
100 yen'e her çeşit bulunuyor..
Bir de bu dondurmaları içileni de var:) Altdaki ürünümüz, içilebilen vanilyalı buz dondurma.
İçeriği temizdir. Afiyet olsun:))
種類別:ラクトアイス
成分規格:無脂乳固形分5.0% 植物性脂肪分5.0% 卵脂肪分0.1%
原材料名:砂糖、異性化液糖、乳製品、植物油脂、卵黄、水あめ、食塩、乳化剤、香料、安定剤(増粘多糖類、セルロース)、アナトー色素


Altdaki ürünümüz muhteşem bir lezzet..
Kiwi ve çileklerle tatlandırmışlar..
Gerçek meyvelerle dolu bu dondurmayı kesinlikle tavsiye ederim.
Berryge markası üretimi. İçeriği temizdir.
Afiyet olsun;))

Japonya'nın Katkısız helal tost ekmekleri..

Japonya'da bir çok şeyi sakıncalı diye yiyemiyoruz..
Alıştık soslar, sosisler, hazır yemekler tamam malum hayvanın etinden, sütünden yararlanıp kullanıyorsunuz da he be kardeşim ekmeğe ne diye kullanıyorsunuz??
Domuz yağı mâlesef! Japonya'da en çok kullanılan yağdır..
Ya içine katılıyor yada fırın tepsisine sürülüyor!
Biz Türklerin en büyük nimetidir ekmek.. O olmadan karnımız doymaz..
Helal ekmek bulmak için bazen bir semt den başka semte kadar gidebiliyoruz..
Allaha şükür ki 'AEON' marketler zinciri çoğaldı. Her semt de var artık..
Ve bu altdaki tost ekmeği helaldir.. tanesi 99 yen'dir. Hem helal hemde ucuz daha ne:))
Birde bu tür tost ekmeklerin tüketim süresi çok kısadır..
3 gün de bir yarı fiyatına düşüyor. Özellikle de salı günleri:)
Evinize yakın eaon market veya bir alt firması olan maxvalu market varsa ürünün indirimli gününü takip edin. Tanesini 75 yen'e getirin:) ben bir aldım mı en az 7-8 paket alıyorum.
Malum Türk ailesiyiz:) bizde günlük 2 paket rahat tüketiyoruz:)

原材料名
小麦粉、ぶどう糖果糖液糖、ショートニング、イースト、砂糖、食塩、脱脂粉乳、発酵風味料(小麦・乳成分を含む)、植物油脂(大豆を含む)、乳化剤(乳成分を含む)、酢酸ナトリウム(乳成分を含む)、イーストフード(小麦を含む)、ビタミンC


Alt daki ürünümüz de 7Eleven mini marketler zincirinde satılıyor.
Eskiden yoktu! Sonraları getirmeye başladı. Ustteki ekmeğin 2 katı pahalı.
Ama bu da bir seçenek.
Çünkü 7eleven olmayan bırak semt, mahalle, sokak yok Japonya'da:))
Her köşe başında bir konbini market var. Ama bu market olmalı illaki.
Pahalı olmasına pahalı ama lezzetli bir tost ekmeğidir.
Afiyet olsun:)


Çoğu büyük süper marketlerin ekmek reyonunda fırın da vardır.
Bu fırınlarda Baget ekmekler yapılıyor.. %70 temizdir bu bagetlerin..
Tost ekmeklerine oranla birazcık daha pahalı ama bizim türk fırınlarında ki ekmeklerin lezzetinde..
Almadan önce yinede kontrol etmek için sorun.
Tepsisine hangi yağ kullanıldığını..
AEON marketlerin fırınlarında ki bir kaç baget temiz, alıyorum.
Tamade deki bagetler yenilmiyor mâlesef. Life marketlerinde ki de yenilmiyor. 

31 Ekim 2016 Pazartesi

Japonya'nın Helal Biskuvileri (1)..

Japonya'da en rahat bulabileceğiniz bir ürün var bugün yazımızda:)
Hem ucuz, hem leziz, hemde tüm market ve 100 yen shoplarda rahat bulunur.
İçi tam buydan unundan, dışı çikolata kaplamalı "Choko Digestive" gönül rahatlığıyla yiyebilirsiniz..
İçeriğinde shoutoningu var yazıyor; fakat bitkisel shoutoningu dur.
İçiniz rahat tüketebilirsiniz. Afiyet olsun..
原材料:
小麦粉、砂糖、ショートニング、全粉乳、カカオマス、小麦全粒粉、植物油脂、小麦胚芽、小麦ふすま、糖蜜、ココアバター、食塩、膨脹剤、乳化剤(大豆由来)、香料


Sıra geldi altdaki ürünümüzü tanıtmaya..
Dışı helva, içi vanilya dolgulu, ince bir bisküvi çeşididir..
İçeriğinde 'Shoutoningu' var yazıyor; fakat bitkisel üründür..
Çıtır çıtır çok leziz.. Bir paketin içinde 12 tane vardır..
Gönül rahatlığıyla tüketebilirsiniz..

原材料:
小麦粉、砂糖、ショートニング、植物油脂、鶏卵、乳糖、加糖脱脂練乳、全粉乳、脱脂粉乳、ホエイパウダー(乳成分を含む)、食用加工油脂、デキストリン、食塩、トレハロース、乳化剤(大豆由来)、ソルビトール、膨脹剤、香料、着色料(アナトー、ウコン)

28 Ekim 2016 Cuma

Japon para birimini tanıyalım..

İlk japonya'ya geldiğimde 3 yaşında ki çocuk gibi bir beceripte markete gidemezdim:)
Elim de küçük küçük demir parçaları, yine ince küçük kağıt parçaları var ama okuyamıyorum?
Tamam sayılar var ama sadece sayıdan da seçemiyor ki insan canım??
Zaten japonca sıfır! Kasiyer; "sen sanbiyaku cu yen" diyor da o da ne?:))
Meğersem " bin üçyüz on yen" diyormuş... Haydaaaa gelde ver elindekileri hangisini vericem? 5 bin yeni mi? 10 bin yeni mi? Elimde ki demirleri mi? :))
Uzun lafın kısası bir japonca kursu bulup, başlayıp, para birimini öğrenmeden en az 6 ay tek başıma alışverişe çıkamadım:))
Eşim ne getirdiyse gündüz onu pişiriyordum bir süre..
Haydi bismillah başlayalım derse :)
İlk önce bir hatırlatma yapmak isterim.. Alfabe de japon kur'u 'Yen' olarak geçiyor..
Fakat japon alfabesinde, (Ya,Yu,Yo) harfleri vardır.. 'Ye' harfi olmadığından ' En-円 ' olarak yazılır.
Sizlere Japon yen'i ile Türk Lirasının eş değerleri ile örnekler vericem fakat kur bakımından değil de kullanım bakımından sıralıycam..
Sıralama olarak TL ile aynı sıralamadadır. Bozuk para sıralaması şöyledir..
(1 kuruş-1yen), (5 kuruş-5 yen), (10 kuruş-10 yen), (50 kuruş-50 yen), (1 TL-100 yen)-
(5 TL-500 yen), olarak sıralanıyor.. 25 kuruşun karşılığı yoktur..


Japonya'nın en küçük para birimi olan "1 yen" den başlıyoruz. Japoncası ' ichi en- 一円 '..
Sıralama olarak, 1 kuruşla aynı değerdedir.
Sanırım tenekeden yapılmış:) küçük mü küçük, hafif mi hafif para birimidir.
Öyle Türkiye'de ki gibi 1 kuruşun adı var kendi ortalarda yok sanmayın!!
Bayağı bayağı piyasalarda milyonlarca var. Her alışveriş de kullanılıyor.
3.999 yen de olsa fiyat, son 1 yen'ine kadar para üstünü alıyorsunuz...

İkinci para birimimiz "5 yen" dir. Japoncası ' Go en-五円 '..
Sıralama olarak, 5 kuruşla aynı değerdedir..
Sarı altın renginde ortası delik 1 yen'den bir gıdım büyük, bir gram ağırlığında dır..

Üçüncü para birimimiz "10 yen" dir.. Japoncası ' Cu en-十円 '..
Sıralama olarak 10 kuruşla aynı değerdedir..
Bu da 5 yen'den bir gıdım büyük, bir gram ağırlığında büyüktür..
10 yen'e çocuklara abur cubur, şeker, sakız alabileceğinizi biliyormusunuz?:)

4. Para birimimiz "50 en" dir. Japoncası ' Gocu en-五十円 '..
Sıralama olarak 50 kuruş ile eş değerdir..
Go cu yenler piyasada çok fazla vardır.. En sevdiklerimdendir kendisi:))

5. Para birimimiz "100 en" dir.. Japoncası ' Hyaku en-百円 '..
Sıralama olarak  1 TL ile eş değerdir..
Telaffusu biraz zordur.. Arapça gibi gırtlaktan söylenmesi gerek.
Yoksa japonlar telaffusunuzu anlamayacak:))

6. Para birimimiz "500 yen" dir.. Japoncası ' Go Hyaku en- 五百円 '..
Sıralama olarak 5 TL ile eş değerdir..


Şimdi geldik büyük paralara.. 1.000 yen'den başlayan paralar kağıt paralardır.

7. Para birimimiz "1.000 yen" dir. Japoncası ' Sen en-千円 '..
Sıralama olarak 10 TL ile eş değerdir..

8. Para birimimiz "2.000 yen" dir. Japoncası ' Ni sen en- 二千円 '..
Sıralama olarak 20 TL ile eş değerdir..
İki bin yenler piyasa'da çok az vardır. Elinize geçtiğinde, ödeme yaparken çok dikkat edin.
Bin yen'e benzerliğinden karıştırılıyor. Bir çok tanıdığım yanlışlıkla bin diye iki bin yen verip çıkmış:)

9. Para birimimiz "5.000 yen" dir.. Japoncası ' Go sen en-五千円 '..
Sıralama olarak 50 TL ile eş değerdir..

10. Para birimimiz "10.000 yen" dir.. Japoncası ' İchi man en-一万円 '..
Japonya'nın en büyük para birimidir. Benimde en sevdiğim olanıdır:))
Sıralama olarak 100 TL ile eş değerdir..

Youtube Kanalima Abone Olun

Sosyal Medya Kanallarimdan da Beni Takip eddebilirsiniz