Zengin, fakir, alt tabaka, orta tabaka %90 aynı tip yaşantı yaşar.
Bir japon genç erkek ve kız, çoğu üniversitede aşk yaşadığı sevgilisiyle evlenir..
Buda büyük bir şanstır ki, kimse kaçırmak istemez bu fırsatı:)
Çünkü japon erkekleri kolay kolay bir kıza evlenme teklifi etmez!
Çok seçicidir, çok kariyercidir.. Kızları da öyle çok çok güzelleri de çok azdır:)
Kız koca adayı bulmuş, yapışmıştır 404 gibi:))
Büyük bir aşkla evlenirler.. İki taraf aile yardımlarıyla güzel bir yuva kurarlar..
Çok zengin ve çok büyük bir evleri yoksa ailelerinin %90'nı ayrı oturur..
Eğer kızda, erkekte çalışan bir çiftse hemen çocuk yapmayı düşünmezler ve daha yeni okulu bitirmiş, yeni meslek sahibi olmuş, çalışalıda bir kaç yıl olmuşsa daha genç yaştadır eşler.
Bu yaşta çok azı belli bir mesleki kariyeri olmayan ve alt kesimlerdeki gençler erkenden çocuk yapıyorlar.. Hemde bir yapıyor peş peşe:))
Japon kadınları 40 yaşına kadar (genelini diyorum) ya evlenmemiştir, yada evlenmiş ama çocuk yapmayı sona bırakmıştır.. 40 yaşına basmaya yakın ben bayağı bu dünyanın tadını çıkarttım, dünyayı gezdim, tozdum, yedim, içtim, giydim, eğlendim ve artık evliyimde sıra çocuk yapmaya geldi diye düşünüp tanışıp eşiyle çocuk yapmaya karar verirler:))
Aşağı yukarı 38 lerde oluyor anne adayı.
O yıl içinde hemencik doğuru veriyor :))
Hangi ara hamile kaldı hangi ara doğurdu şaşarsınız :))
Çünkü çocuk canlanıp, karnı büyüyene kadar çevreden gizlenir bu güzel şeyler:)
Japonlar, nazara inanan türkiye'den sonra tek millettir heralde :)
Neyseem çocuk doğdu. Kızın annesi, babası aile fertleri doğuma geldi..
Japonya'da doktorlar, anneyi ve çocuğu hastanede tam bir hafta yatırır..
Nedeni'de anne evine dönene kadar vücudu dinlenmiş olması gerekir.
Çünkü onu bekleyen çok zor ve uzun geceler vardır :)
Japon geleneklerine göre doğum yapan kadın; kendi baba ocağına gider veya anne baba uzaksa doğuma yakın baba evine gider. Baba evine yakın hastanede doğum yapıp orda kalır..
Çocuk doğduktan bir hafta sonra damat, anne ve çocuğu kızın babasının evine götürür..
Bebek tam bir aylık olup, eli ayağını toparlayıp, annede kendini toplayıp sağ salim kendi evlerine dönerler..
Başta şaştınız biliyorum:) neden baba evi?
Çünkü bir loğusa kadına kendi annesinden daha iyi bakan bir melek varmı bu dünyada??
Bebek ilk kez kendi evine geldi.. Beşik yok, bebek yatağı yok!!
Çünkü...
Artık anne ile babanın yataklarını ayırma zamanı geldi..
AAAAaaa dediğinizi duyar gibiyim:)
Evet japon geleneklerine göre aşkla birleşen gönüller gelen üçüncü kişiyle ayrılıyor malesef..
Bundan sonra anneyle bebek birlikte uyur.. Baba da ayrı bir odada tek başına uyur..
Yatakları ayırdılar bari oda niye değilmi??:) Ona da bir kulp bulmuşlar: )
Çocuğun sesinden rahat uyuyamazmış baba. Çünkü anneyle bebek bütün gün evde uykularını alıyormuş ama baba sabah erkenden kalkıp işe gidecekmiş..
Çocuk 3 yaşına gelene kadar böyle ayrı gayrı bir hayat devam sürer..
İnsan eşinden soğur beee :)) 3-5 gün değil! Sadece her çocuk yapmada yatak birleşiyor!
Annemiz genç yaşta olmadığı için hemen peşine bir tane daha olmalı.
Her yıl bir bebek yaparlar.. Büyüğü 1,5 yaşına, kucaktaki 7 aylık, karnındaki 3 aylık olmuştur :)
Japon ailelerinin %70 böyle.. Geç evlenirler ama her sene peş peşe 3-4 çocuk yaparlar.
Baba da annede yılda bir kez yeni bebiş için bir araya gelir :)
İlk çocuktan son çocuğa kadar birlikte yatmamaları en az 10 seneyi bulur..
Onca yıldan sonrada rahatlığa alışan ailemiz ömür boyu öyle devam eder..
Peş peşe çocuk olduğu için anne hemen çocukları kreşe verir. Yaşını dolduran kreştedir..
Devlet memuru annesiyse en fazla 1 yıl doğum izni alır.
Serbest meslek annesiyse 3-4 sene çalışmaz veya yarım gün çalışmaya başlar.
Çocukların ıngaaları, ağlamaları, çiş nöbetleri bittiyse aynı odada toplu yataklar kurulur :)
Odanın bir ucundan diğer ucuna anne, baba ve çocuklar hep birlikte aynı odada yatarlar..
Çocuklar, 1 yaşından sonra kreşli oluyor. Anne haftanın en az 3 günü çalışmak zorunda eğer çocuğu kreşe vermişse.. Kreş, çalışmayan annelerin çocuklarını kabul etmiyor!
Anne sabah çocukları okula bırakıp işine gider..
Çocukların okul çıkış saatine yakın evine dönmek zorundadır..
Önce yemek hazırlar. Çünkü çocuklar gelir gelmez ilk önce banyoya girmeli.
Çocuğun üstü başı çamur, toz, yemek, leş gibi geliyorlar ( yaşadığım için biliyorum) Banyodan çıkarıp temiz üst baş giydirilip hemen sofraya geçerler..
Baba'da gelmiş duşunu almış sofrada bekliyor olur..
Bir japon ailesi ayrı ayrı yemek yemeyi sevmez.. Ailecek oturulacak o sofraya illaki!
Çocuklar ilkokul son'a kadar genelde anne, bazende baba çocuğu okuldan almaya gider.
Çünkü ozamana kadar anne, haftanın her günü çalışmaya başlamış ve geç saate kadar anne veya babasının almasını "İki iki-いきいき" kreş sınıfında bekliyordur.
İlkokul birinci sınıftan itibaren çocuklar en az iki kursa başlar..
1. Piyano
2. Akşam dershaneleri
3. Abaküs kursu
4. Yüzme dersi
5. İngilizce kursu
6. Dans dersi
7. Karate
8. Bale
9. Jimnastik
Bir japon çocuğu bu saydıklarımın içinde bir kaçını veya her yıl en az yarısını yapar..
Anne bütün yıl iş , okul , özel dersler arasında koşuşturur durur..
Japonya'da okullar 7/20 gibi yaz tatili başlar. 9/1 gibi biter. Sadece bir buçuk ay kadardır.
Bu sömestr tatilinde ailecek geneli şehir dışı tatiline çıkar.. 3-5 yılda bir de japonya'ya yakın yurt dışı (Guamu, Hawaii) tatili yapar.. Japonlar, çocukluktan itibaren pasaport çıkartır ve ortalama çoğu japon hayatları boyunca en az bir kere yurtdışı seyahati yapmış olur..
Çocuk liseli oldumu artık ergen kabul edilir ve gece geç saate kadar gezebilir, şehir dışına çıkabilir ve çalışabilir.. Yavaş yavaş başının çaresine bakmasına alıştırılır..
Çocuk üniversiteye geçtimi yuvadan ayrılma vakti gelip çatmış demektir..
%90 nı şehir dışında okumaya gider. 4 yıl aileden ayrı yaşar ve 4 yıl bittikten sonra o şehire geri döner ama eve bir daha geri dönmez, kendine ait ev açar..
Çünkü o geçen 4 yıl da hayata atılmış, düzenini kurmuş, iş hayatına atılmış bir eş adayıdır:)
Şehir dışında değilde, aynı şehirde okusa da o çocuk yine ayrı ev kurar.
Aynı şehirde okusada eve çok uzaktır veya liseden sevgilisiyle ayrı ev açmak istiyordur..
Anne baba da bu günleri dört gözle bekliyor zaten.
Ev'de ne kadar az kişi, az masraf, o kadar ev işi demektir çünkü :)
iyi deil yaa bu ne :)
YanıtlaSilBlogunuz sayesinde Japonya'ya gitmiş kadar oldum. Gerçekten çok ilginç adetleri varmış. Ama imrenecek özellikleri de bir o kadar fazla. Kaleminize sağlık. :) Bana da beklerim. http://aysa-home.blogspot.com.tr/
YanıtlaSiltesekkur ederim ayse hanim.ugradim blogunuza,sizinde kaleminize saglik
YanıtlaSilBazı halleri şaka gibi.. Güzel, gülümseten bilgiler.
YanıtlaSilNe kadar sistematik ve düzenli bir yaşayış biçimleri var. Bir yandan tebrik edilesi bir yandan da hayatlarında hiçbir şeyi plansız yapmıyor oluşları nedeniyle onları önlerine çıkabilecek sürprizlerden mahrum bırakıyor. Enteresan.
YanıtlaSilBen hep japonları merak ediyorum. Onları çok seviyorum. Onların yaşam tarzları çok hoşuma gidiyor.
YanıtlaSilUnkown bende senin gibi japonyayi ve japonlari merak ediyordum şu anda seuldeyim yarın busana geçip 4 gün kalıp oradan büyük ihtimalle gemi ile japonya fukuoka'ya geçeceğim bakalım merak ettiğim kadar varmiymis!!! Selamlar
YanıtlaSilGittin bari japonyaya
SilHem komünist olmayıp hem bu kadar planlı ve soluksuz çalışmak mümkün demek ki.
YanıtlaSilÇok güzel bir anlatım tarzınız var, teşekkürler.
YanıtlaSil20 senedir Japonya'dayim. Yazdiklariniz dayanaksiz, kaynaksiz ve genelleyici.
YanıtlaSil(Uyduruk dersem ayip olur diye boyle yazdim.)
Yani reis banada çok garip geldi tamam kültür olabilir ama bu kadar da değil yani ben gitmedim yaşamadım bilmiyorum ama böyle olsaydı bu anime manga kültürünede yansırdı yada ne bileyim dizilerine filmlerin :/
Silteşekkürler güzel bir yazı, japon kültürünü merak ettmiştim.
YanıtlaSil