Alışveriş etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Alışveriş etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

16 Ağustos 2019 Cuma

Japonya'da butik mağaza kabinlerinde uyulması gereken kurallar

Japonya'da alışverişe çıkanların çoğu bu ilginç aparatla karşılaşmıştır eminim.
Türkiye'de buna hiç denk gelmedim. Ben de ilk kez japonya'da gördüm bu koruyucuyu.
İlk alışverişe gittiğim mağaza küçük bir  butikti.
Mağaza görevlisine kıyafeti denemek istediğimi söylemiştim.
Görevli de beni kabinlere götürdü. ilk Söylediği şey, ayakkabınızı çıkarırmısınız olmuştu.
O zamanlar ilk kez kabinde ayakkabı çıkartmamı istedikleri için çok şaşırmıştım.
Ama aslında bir taraftanda temizlik bakımından hoşuma gitmişti.
Düşünsenize yer halıfleks ve günlük bir kaç kez süpürülüyormuş.


Ayakkabıyı çıkartıp içeri girdim, tam perdeyi çekicem kadın gitmiyor:)))
Eeee dedim kendi kendime. Bu seferde parmağını yere doğru uzatarak çöp kovasına benzer bir kutu gösterdi ve içinden tülden daha ince bir bez çıkarttı.
Dedim bu ne?
Dedi bunu kafana takacaksın:)
Dedim nasıl takacam delik yok ki? Bildiğin bez çuval:))

Sonra sağolsun kadıncağız aldı kendi kafasına takarak bana kullanımını gösterdi:))
Benim gözler yine fal taşı gibi açıldı:)
Dedim bu niye?
Dedi bu koruyucu!..
Dedim neyden koruyor?
Dedi kıyafeti yüzünüzde ki makyajdan ve saçınızdaki her hangi bir jöle veya yağlanmadan koruyacak.
Anladığıma göre o kıyafeti bir kaç kişi deniyor.
Her deneyende bir yerlerine Fondöten , Ruj , Rimel vs. sürerse o ürün özürlüye çıkacak:)

Eğer sizde bir gün japonya'da bir mağazada bu aparatla karşılaşırsanız kullanma zorunluğu olan bir mağazada olduğunuzu anlayın ve uyarı almadan direk takıp öyle deneyin bluzunuzu:))

Japonya'da bilet otomatlar ve kullanımı

Japonya'da küçük tren istasyonlarında bilet gişeleri yoktur.
Bu tür küçük yerlerde otomat bilet makineleri bulunur.
O istasyona ilk kez gelen yabancılar önce afallayıp kalıyor, bileti nasıl kesicez diye:)
sonra bakıyorlar ki duvarda bir çeşit otomat var, az biraz kurcaladıkça işi çözüyorlar:)

Bu otomatlardan eskiden Türkiye'de kullandığımız tek geçişlik kağıt biletler satılıyor.
Bu kağıt bileti gişeden geçerken gözeneğe koyup geçiyorsunuz.
ilk girişte bilet size tekrar dönüyor, o yüzden bileti unutmadan alın:)


Neyse, konumuz bu otomatlar, konu dışına çıkmayalım:)
Bu otomatlar büyük, küçük bütün istasyonlarda var.
Sadece küçük istasyonlarda gişeden bilet satan görevli yok.

Otomatı bazen yanlış bir yere tıkladığınızda size istemediğiniz bir bileti satmış olabiliyor.
Yani, Siz Minami mori machi'ye 230 yen vermek istediniz ama, Umeda'ya 280 olan yere hatayla basmış oluyor parmak:)
(Benim başıma çok geliyor bu hata) Otomatın sol alt köşesinde Çağrı düğmesi bulunuyor.
Bu düğmeye bastığınızda bir anda yan taraftan bir kelle uzuyor, " Hai douzoooo" diye ses çıkararak:)
Aman bir an ürküp kaçmayın. Adam size yardıma geldi. O bileti elinizden alıp, Yeni bileti sizin yerinize satın alıp gönderiyor:)
Anlayacağınız biletiniz asla yanmaz. Muhakkak geri iadesi yapılır..

27 Temmuz 2019 Cumartesi

Japonyanın ürün barkod kodu nedir?

Bir ürün alırken muhakkak hangi ülkeye ait olduğunu merak etmişizdir değil mi?;)
Ben ederim doğrusu.. Çünkü aldığım ülkenin adı ve kalitesi benim için çok önemlidir.
Ürünün üzerinde chinese yazıyorsa bedavaya veriyoruz abla gel al götür deselerde o ürünü tezgaha geri bırakıyorum valla:))
Çin mallarına ciddi bir güvensizlik yaşıyorum. Özellikle de japonya'ya taşınalı televizyon ekranlarında çin hava durumunu ve insanlarını çok sık izledikçe güvensizliğim kat kat artmaya başlamıştı.

Bazen marketten yiyecek alırken hemen etiketine bakıyorum chinese yazıyor, çok ihtiyacım olsa da, o üründen başka seçeneğim olmasa da çıkıyorum dükkandan.
Türk malı gördüğüm her ürünü dünyanın parası da olsa alırım kardeş!
Ülkeme beş kuruş faydam dokunuyorsa ne mutlu bana diyorum, O kadar....

Japon gıda ürünlerini pek reyonlarımızda göremeyiz. Çünkü japonya bir elektronik üreticisidir.
Japonya'dan gelen ne meyve nede sebze göremezsiniz. Kendisi de ithal ettiği için adını dünyaya duyurmuş hiç bir gıda ürünü yoktur.
Ama elektronik (Telefon , Bilgisayar , Tablet , Oyuncak , Beyaz eşya vs. ) ürünleri tüm dünyaya adını ve şanını duyurmuştur.


Bu ürünlerden herhangi birini alırken gerçekten de japon malımı yoksa chine malımı diye tereddütte kalıyor insan bazen. Çünkü çinliler her markanın ve ürünün birebir kopyasını üretmeye bayılıyor:)
Kaliteli olsun, aman iyi olsun, 3 kuruş fazla olsun da Japon malı olsun diye aldığımız ürünlerin gercek japon malı, değil mi? üzerindeki Barkod Numarasından anlayabiliriz.

Evet. Japonyanın ürün barkod numarası "49" ile başlar.
Bu numara ile başlayan her üründe içiniz rahat olsun. Ne kopya ne de sahtedir:)
Gönül rahatlığıyla paralarınızı verebilirsiniz :)

Not: merak ettiğiniz bir konu varsa yazı altından bana yazarak veya instagram hesabım: @osakaninmuhtari hesabından ulaşarak bana yazabilirsiniz. Bekliyorum canlarım.
Şimdilik Hoşçakalın..

21 Mart 2018 Çarşamba

Kanagawa-ken de Halal market

Kanagawa şehrinde yaşamıyorum ama oraya gidecekler için de faydam olsun istediğimden, bu paylaşımı yapmayı düşündüm.
Kanagawa’da yaşayan Türklere sanal medyada çok denk geldim.
Bayağı bir Türk varmış bu şehirde.
Güzel bir şehire benziyor. Umarım bir gün gezmeye gitmek nasip olur.


Neysem, bu güzel şehrimizde aşağıda verdiğim adreste tamamen helal ürünler bulunduran bu dükkanı tanıtmak istedim.
Umarım oraya yerleşen veya seyahat amaçlı giden birilerinin hayır duasını almak bana da nasip olur:)
Çünkü gerçekten yurtdışında benim gibi sakınan insanlar için helal ürün yemek zordur.
Ben çok yaşadım bu zorluğu, sizinde yaşamınızı istemediğim için elimden geldiğince bu tür paylaşımlar yapmaya çalışıyorum.
Maksat hayır duası almak:)
Kanagawa-Ken, Fujisawa-Shi, Yoda 593-10

Japonya'da CP marka helal nuggets

Türkiye’den de bildiğimiz “CP” markası Japonya’ya kadar uzanmış:)
Şükürler olsun ki bu firma Japonya’ya halal et çeşitleriyle piyasaya sunulmuş.
Benim gibi nugget delisiyseniz, bu kocaman 1 kiloluk nuggetlere hücum edersiniz:)
“Gyoumu süper market” te bazen helal nugget geliyor ama denk gelmek mesele.


CP markası bilindik bir marka olduğu için güvenebiliriz değil mi?
Gerçi Türkiye’de tercih etmediğim bir marka ama Japonya’da ne yapalım? ;)

Halal Dairy Milk çikolata

Yeni bir halal gıda ile geri döndüm:)
Bayağıdır helal yiyeceklerle ilgili yazı yazmıyordum.
Japonya’da çikolata çeşitleri çok fazla var.
Özellikle de yabancı ürün satan “Yamaya” , “Gyoumu süper market” , “Jüpiter “ gibi marketler sırf bu gıdalar üzerine çalışıyor.
Yabancıysanız ve memleketinizden bir şeyler arıyorsanız bu saydığım marketlere bir göz atın derim.
Neysem yeni bir helal çikolata buldum sizlere:)
Hem de bademli ve meyveli.. Ben bayılırım bademli yada fındıklı çikolatalara.
Sade hiç sevmem. Bana çikolata verenlere ilk sorduğum şey, “ içinde badem veya fındık var mı?” oluyor.
Yok derse, yok teşekkür ederim almayayım derim yada alıp çantaya atarım:)


Bu çikolatamız iki çeşitmiş. Meyveli ve bademli.
Hangisini severseniz işte:) yeni halal yiyeceklerle tekrar görüşmek üzere hoşçakalın dostlar;)

5 Şubat 2018 Pazartesi

Japonya’da hangi mağazadan alışveriş yaparım?

Japonya’ya ilk taşındığımda evimde hiç bir şey yoktu.
Ne yatak, ne koltuk boş bir evde oturdum aylarca.
Hep biz 1 yıllığına geldik, eşyaya para vermeyelim, çöpe gidecek gözüyle baktık ilk yıl.
Yerde yattım, yerde yedim, yerde oturdum.. Ta ki 9. Aydan sonra bende sabır bitti:))
Adama söylenmelere başladım. Alışık değiliz napayım?
Sen düzenli bir evi bırak gel dört duvar boş bir evde yaşamaya alış?
Dedim döneceksek de veririz birine..
En azından bir koltuk ile bir yerden yüksek yatak olsun..
Mobilya istemiyorum, beyaz eşya istemiyorum sonuçta..
Öyle böyle adamı ikna ettim:) patronuyla ikinci elciden bir çekyat tarzı koltuk alıp getirdi.
Bizim kapının girişinde de yatak atmışlar yerden yüksek:))
Onu çamaşır suyuyla 3 kat temizledim bir kaç ay kullandım.
Yalan yok napacaksın? İdare edeceksin.. çünkü geçici olduğun yerde bazen sınırını aşmak zorunda kalıyorsun.
Türkiye’de yapmadığım şeyleri Japonya’da yaptım ben.
İnsanların kullanmış mobilyasını, koltuğunu, yatağını, kap kaçağını kullandım.
Çünkü yurtdışında bunu yapmak zorunda kalıyorsun..
Bir nevi sistem böyle işliyor. Gelen gidenin eşyasına sahip çıkıyor.
Çöpe eşya atmak parayla. O koltuğu, yatağı sırf çöpe atmak için sıfır eşya almış parası ödüyorsun.
Yani alırken ne ödediysen, atarkende o paraya yakın çöp vergisi ödemek zorundasın.
Yabancılarda buna bir çare bulmuş ve yeni gelen biri varsa onu arayıp bulup sakın eve bir şey alma, ben şu ay’dan sonra dönüyorum, elimde şu şu şu var diye sıralıyor.
O insanında işine geliyor tabiki. Çoğu insan 4/1 ücret istiyor, bir çoğu da bedavaya hayır için veriyor.
Japonya’da bir ev kurmak sadece eşya olarak en az 500 bin yen ( 15 bin tl) o da mobilya yok bunun içinde. Sadece acil beyaz eşya, koltuk, masa, sehpa ve yatak..

Neysem bizim 1 yılımız doldu dönmedik, 2 yıl oldu, 3 yıl oldu derken bayağı bayağı biz alışmışız Japonya’ya!
Döneceğimiz de yok.. çocuk başlamış okula, onun hayatını mahveder korkusuyla en azından ilk okulu bitirsin dedik.
Eeee eşyalar da eski ne yapalım? Eşya yenileyelim dedik:)
O zamanlar yeni keşfettiğim, içine girdiğimde bayılarak gezdiğim bir mağazaya gittim.
Nitori bir Japon mağazası. O kadar uygun, kaliteli ürünler var ki başka yerde gördüğüm sıfır eşya mağazalarından kat kat iyi bir mağaza.
Yeni gelip de yok ben başkasının eşyasını kullanmam diyen çok Türk arkadaşım oldu..
Bana nereden ev alışverişi yapabiliriz diye sorduğunda tek cevabım nitori’dir:))
Ve memnun olmayan yoktur bu tavsiye ettiğim mağazadan:)
Bundan sonra gelecek tüm arkadaşlara da buradan, bu yazıyla tavsiyemi bildirmiş olayım istedim:)

Ha yıllar sonra Ikea da açıldı. Kalitesine bir şey diyemem ama parça ürün sattıkları için pahalıya geliyor.
Bir de kendin yükleyip getirmesi, kendin kurması ayrı bir eziyet.
Aynı ürünleri kargosu, kurması içinde bulabileceğin Nitori daha mantıklı geliyor bana:)
Aksesuar bölümü çok uygun inanın. Hele mutfak reyonu 100 yen shop daiso dan daha uygun:)
Hediyelik üründe bulabilirsiniz bu dükkanda.
Size en çok tavsiye edeceğim ürünü bıçaklığıdır. Mutfak altı kapağına vidalayacaksın.
Tezgah altı tüm bıçakları burada saklayabilirsin:)

10 Ocak 2018 Çarşamba

Japonya’da kumaşçı dükkanları

Bugün bir takipçimin özel isteği üzerine çarşıya çıkıp kumaşçı dükkanlarını gezdim:)
İlginç istekler alıyorum bazen:) bu da o ilginç isteklerden biriydi:)
Neysem demekki böyle şeyler de merak ediliyormuş diyerek erinmeden çıkıp gezdim:)
Türkiye’deki kumaşçı dükkanlarından pek farkı var mı bilmiyorum doğrusu.
Ama sanırım kumaşçı dükkanları dünyanın neresinde olursanız olun aynıdır herhalde:)
Ben çok seviyorum Japon kumaşçılarını.
Adamlar çok güzel ve kaliteli ürünler satıyorlar.
Her çeşit kumaşı bir arada bulabiliyorsunuz.
Bana uygun da geliyor hatta! Öyle uçuk fiyatları da yok.
Geneli yurtdışından geliyor bu ürünler. Adamlar pek yapamıyor böyle şeyleri.
Çoğunluğu Hindistan ve Türkiye’den gelme ürünler.
Elime attığım bir çok kumaş Made in Turkey yazıyor:)

Bu tür dükkanlar genelde çok büyük geniş dükkanlarda oluyor.
Veya 2-3 katlı dükkanlar. Keçeden tüle, perdeye, koltuk kılıflarından mendile kadar her tür ürün mevcut.
Çoğu da top işi. Yani 1-2 metre kesip top haline koyup tane işi satıyorlar.
Bu dükkan osakanın namba Ebisu çarşısı içinde bulunan 3 katlı en eski kumaşçı dükkanı.

Dükkanın en üst katından, giriş katına kadar onlarca çalışanı var.
Her köşe başında biri bekliyor. İstediğiniz kumaşı gösterip kestirip ayırtıyorsunuz.
O arada gezin, dolaşın hemen elinize alamıyorsunuz kumaşı:)
En son giriş katına geldiğinizde kumaşınız kasaya ulaştırılmış, fiyatı üzerine yazılmış sizi hazır bekliyor oluyor:)
Video da görebildiniz mi tam bilmiyorum ama kasiyerin tam karşısında bir duvar ve o duvarda büyükçe bir boru olduğunu göreceksiniz.
Örneğin; en üst katta veya orta katta sipariş ettiğiniz kumaşınızın kesilip, biçilip o borulardan aşağı iniyor.
Süper bir sistem:) hani kalın kumaşlar o borudan nasıl geçecek diye düşünüyorsanız genelde kalın kumaşlar kasa yakınında bulunuyor. Bu sefer sipariş numaranız kasiyere ulaşıyor:)
Adamlar pratik cidden:) 15 seneden fazladır tek uğradığım kumaşçım burasıdır.
Düğme de satıyorlar. İplikte. Nambaya geldiğinizde uğrayıp fikir edinmenizi tavsiye ederim:)

19 Kasım 2017 Pazar

Japon tarzı meyve, sebze pazarı

Bu hafta bizim mahallenin Çarşamba pazarına gittim.
Aaaa Japonya’da da pazar kuruluyor mu diyenleri duyar gibiyim:)
Ben Japonya’ya geleli hep aynı semtte oturduğum için pek genelleme yapamayacağım.
Ama kuruluyor diyebilirim. En azından bizim semtde ve semtteki avm’nin önünde:)
Her hafta çarşamba günleri; Osaka’dan, Kyoto’dan, Nara’dan köylüler kendi ekip biçtikleri meyve, sebze, yeşil çayı ve evde yaptıkları sosları getirip bu pazarda satıyor.
Bu cadde umeda’dan namba’ya doğru yada tam tersi yol üzerinde.
Osaka büyük şehir belediye binasına yakın bir yer.
Japonya’da pazar kültürü yok aslında.
Her semtte ve şehirde nadir ve küçükte olsa pazar kurulur.
Ama bizimkiler gibi değil :)
Gözünüzün önüne öyle bir imaj getirmeyin:)
Pazarcılar seslenir ama kulakları çınlatmaz, laf atmaz, azarlamaz ve öyle yerlerde çöplük olmaz. Pazarlık? işte o hiç olmaz:)
Tezgaha yaklaştığınızda tadımlıklar sunarlar. Özellikle de evde yaptıkları sosları, kek veya börekleri yapıp getirmiş ev hanımları.
Alttaki video’da göreceğiniz, videonun sonuna doğru 7 yaşlarında küçük bir pazarcı kız vardı bayıldım seslenişine.
Onu dinlediğimi farkedince sustu ama küçük bir selam çaktı size :)

Not: Pazar kültürünü sevenler, Daimaru avm’nin pazar günleri oluyor.
Sanırım hafta sonları. İçerdeki marketler indirimli olarak hafta sonu sokağa çıkardıkları ürünlerle pazar kuruyor. 

Bunları takip edebilirsiniz. Cidden uygun oluyor.

10 Ekim 2017 Salı

Fransız ürünü baklavalık yufka ve kadayıf

Geçenlerde A-Price marketinde alışveriş yaparken tesadüfen dondurulmuş hamur işi ürün dolabında baklava hamuruyla bizim kadayıfa çok yakın kadayıf hamuru buldum.
Buldum ama bulduğuma sevinmedim desem yalan olmaz.
Çünkü baklava hamurunun üzerinde Türk yemeği tarifi yazıyor fakat menşeisine baktığımda Fransa yazması beni üzdü.
Şu ülkeye dünyanın en meşhur tatlısı baklavayı tarif et ama ürün alakasız bir ülkeden olduğu yazılsın.
Yoğurt da öyle.. Osmanlı Türkleri çıkarsın, menşei olarak Bulgaristan yazsın.


Kadayıfta aynen böyle. O da Fransa ürünüymüş..
Acaba Fransızların ne tür bir yemeği var? Kadayıflı pizza?:)
Veya kadayıf spagetti:)
İnsan yurtdışında bu tür şeylere çok üzülüyor.
İnanın üretim ülkesi yerinde Turkey yazan her şeyi pahalı da olsa alırım.
Sırf ülkemize katkı olsun ve Japon devleti Türkiye’den daha çok ürün getirsin diye.
Öyle de oldu:) 17 sene önce binde bir Türk ürünüyle rastlaşırken şimdi neredeyse 10 üründen biri Turkey yazıyor:)
EN BÜYÜK TÜRKİYE BAŞKA BÜYÜK YOK :)

16 Eylül 2017 Cumartesi

Japonlar için hediye süslemenin önemi

Ülkemize turistik amaçla gelen japon'ları ne kadar tanıyoruz?
Ne kadar sade, ne kadar mütevazı görüyoruz değil mi?
Üst başlarına baktığımızda bir kot, bir penye ile şatafata, gösterişe önem vermediklerini düşünürüz.
İşin Aslı öyle değil aslında! japonlar gösterişe, şatafata, ışıltıya, paraya ve pahalı şeylere bayılıyorlar.
Japonya'da sokakda sadece 1 dakika durup şöyle bir baktığınızda en ucuz, en adi marka coach olduğunu görürsünüz..
7 den 70'e herkes marka takılır. Kıyafetlerinden en az bir parça ünlü bir markadır.
Ellerinde bir şey taşıyacakları zaman öyle bizim gibi sıradan bir mağaza poşeti, pazar torbası, market poşetini asla göremezsiniz:)
Muhakkak ünlü bir mağazanın veya restaurant, pastane kağıt torbası veya çantası olur.
Asla kırış kırış market poşeti taşımazlar. Marketten çıkarken bile her zaman yanlarında bulundurdukları Eco torbalara koyup çıkarırlar.
Çok çok huytu bir semtte yaşlı teyze, amcalar görürsünüz en fazla:)


Japonların en sevdiği başka şey de hediyeleşmedir.
Bayılıyorlar! Japon'ları cezbetmenin en kolay yolu budur:)
Hediye almaktan çok vermeyi seviyorlar. Asla eli boş bir yere gitmezler.
Hediye öyle pahalı, kaliteli, büyük bir şey olmasada olur. Önemli olan hediyenin paketidir onlar için.
Bir hediye alırsınız, dışına baktığınızda içinizden ufff bu ne şu paketin kalitesine bak! Kesin içinde çok pahalı birşey vardır dersiniz:) ama açtığınızda içinden ya klasik bir mendil havlu çıkar veya bir yüz maskesi vs bakım ürünleri :)
Fiyatı ister bir channel marka isterseniz bir Daiso malı olsun fiyatı hiç önemli değil.
Ürünün kalitesini paketi gösterir unutmayın:)
Japon arkadaşınıza ona göre hediye alıp, sarıp sarmalayıp verin:)

Bende Türkiye'den biraz hurma bir de bir kaç kişiye Türk meyve suları almıştım.
Daiso'dan güzel bir hediye poşeti, içine de paketleme torbalarını alıp süsleyip, püsleyip en samimi can dostlarıma sundum.
İçindekilerden çok paketlerini sevdiler:) biliyorum canım ben bu işi;)

29 Ağustos 2017 Salı

Japonya'da kasiyersiz mağaza dönemii

Japonya, dünyanın en kalabalık ülkelerinden biri.
Okuma yazma oranı %100, üniversiteli oranı %70 lerde.
Bu derecede okumuş bir topluluk, insan gücü değilde makinelere, robotlara bağımlı olmaya başladı.
Kapılarda sizi artık insanlar değilde robotlar karşılıyor.
Kasiyerleri işten çıkarıp yerlerine otomatik ödeme yapabileceğiniz, aldığınız ürünü lazerle tarayıp hesaplayan robot kasiyerler yerlerini aldı.
İnsanlar iş bulamaz hale gelmeye başladı.
Japonya'nın en uygun kıyafet mağazası G•U bütün kasirlerlerini çıkarmış, yerlerine otomatik kasiyerler yerleştirmiş.
Aldığınız ürünü kasanın alt dolabına gelişi güzel koyuyorsunuz.
Sonra işlem düğmesine basıyorsunuz, otomatik kasiyer lazerle etikette bulunan bankotu okuyup size ödeyeceğiniz ödemeyi gösteriyor.
Ödemeyi ister kredi kartıyla, isterseniz nakit ödeyebiliyorsunuz.
Ödeme işlemi bittikten sonra aldığınız ürünü dolabın altından geri alıp tezgaha yöneliyorsunuz.
Tezgahın altında her boy mağaza poşeti bulunuyor.
Hangisini almak istiyorsanız birini seçip eşyalarınızı poşete koyup çıkıyorsunuz.
Gerçekten  japonların ve Japonya'da yaşayan biz yabancıların geleceğinden endişelenmeye başladım:)

Hani bilim kurgu filmlerinde oluyor ya bazen, fabrikalarda robotlar yapıyor tüm işleri.
Restaurantlarda robot garsonlar, evde robot hizmetciler, sokakta robot şoförler.
İnanın bu japonyanın en yakın gelecek kabusu olacak.
Sen dünyanın en kalabalık ülkelerinden biri ol ama insan işçi değilde aksam şarja takıp, sabah beleşe kullanacağın yol parası derdi yok, yemek derdi yok, sigorta derdi olmayan robotlara bel bağla.

17 Ağustos 2017 Perşembe

Japonya'da ücretsiz yüz masajı

Geçenlerde youtube kanalım ( youtube.com/gulsehrim ) paylaştığım ücretsiz 1 aylık ayak masajı videomdaki bayanlarla yolda tekrar karşılaştık.
İlla gel sana yüz masajı yapalım dediler.
Dedim bakın pahalı birşey bu masaj işleri, para veremem şuan.
Yok yok sen gel ücretsiz herşey.
Benim ışıklar yandı bedavayı duyunca:)
İyi tamam yarın geliyorum dedim:)
Bu ilk günün videosu.
İlk gün yüzü derinlemesine temizlediler.
Elektrik masaj aletiyle masaj yaptılar.
2. Gün yine temizlik ve masaj.
Sonra oturttular beni bir masaya başladılar makineyi tanıtmaya:))) Eeee?
İşte şöyle değiştin,işte böyle cildin güzelleşti falanlar.
Önüme bir fiyat listesi çıkarttılar. Yuh! dedim:)) bu makinenin fiyatı 350 bin yen miş...
Yani 11 bin tl civari.

Dedim güzelleşecem diye eşim bu parayı bana vermesinin imkanı yok.
Hayatta vermez! Ne desem de ikna edemem dedim.
İşte yok kredi kartıyla 5 seneye bolunebilirmiş. Her ay 3 bin yen ödesende olurmuş falan.
Yok dedim ben eşimi çok iyi biliyorum, iki günde sıkılacağım bir alet için almaz bana buhu dedim.
Neyse sen bir de yarın gel, yarın 3. gün daha guzel bir cilde sahip olacaksın dediler.
Bir de bir çinli getirdiler eskilerden kandırıp kazıklattıkları:)
Çinli bana eski bir resmini gösterdi.
Bak ben bu resimi pasaportumda kullanıyorum.
Bu aleti kullandıktan sonra cok değiştim. Cildim güzelleşti ve yüzüm çok küçüldü, çin'e girerken bu resimdeki insan sen değilsin diye beni bir odaya alıp sorguya çektikler falan kadın bir anlatıyor inanasın geliyor:))
Neysem o gün çıktım he canım yarın geldiğimde görüşürüz diye Mata ne! Ler yaptık.
Ertesi gün gitmedim:)) kadınların ikisinden de ayrı ayrı mesajlar gelmeye başladı.
Dedim ben gelmek istemiyorum sağolun. Eşimle de konuştum ikna edemedim.
Emeğinize sağlık teşekkürler yazdım.
Aaa olurmu gel sen 3. Yüde yap. Konuşuruz sonra diye geri döndüler.
Ama ben bir daha cevap yazmadım:))
Hakkını helal etsinler :) ben zorla çağırtmadım ya:))

12 Ağustos 2017 Cumartesi

Japonlar'da adi ürün satabilir..

Bu güne kadar Türkiye'den yiyecek, Japonya'dan da giyecek aldım hep.
Çünkü japonya'da giyecek, türkiye'de de yiyecek bol:)
Yani japonya'da olan şeyi taşımanın anlamı yok.
Bunca yıldır japonya'da kıyafet, çanta, ayakkabı aldım bir kez bile bir yırtığı, söküğü çıkmamıştı.
İlk defa aldığım bir ayakkabı ilk günden ayağımda kaldı:)
Hani öyle ucuz basit bir tezgahda değildi.
Kapalı çarşıda mağazalar zinciri bulunan "Attagirl " mağazasından almıştım.
Yürürken ön kopçası koptu. Hemen eve geldim poşeti duruyordu daha.
Faturasını aradım,taradım bir türlü bulamadım.
Mecburen faturasız geri götürdüm. Dedim aldım giydim hemen kopçası koptu.
Varsa aynısından almak istiyorum, yoksa parasını dedim.
Ama faturasını bulamadım, napıcam diye sordum?
Başka tezgahtar vardı gittiğimde. Sağolsun inandı, güvendi istediğiniz bir ayakkabıyla değiştirebilirsiniz dedi.
Bende ister istemez bir tane almak zorunda kaldım:)
Yeterki kopçası kopuk ayakkabı elimde kalmasın :))
Sonuçta faturasız bir ürün. Değiştirmeyebilirdi de!


Yani anlayacağınız güvendiğiniz dağlara karlar yağabilir:)
Japonlarda hatalı ürün satabilir. Öyle gözünüzde büyütmeyin,  japonları da ürünlerini de:)

11 Ağustos 2017 Cuma

Bakım ürünlerim

Eeee yaş kemale ermeye başladı:) geri sayımlar hızlanıyor:)
Ya şaka maka zaman ne kadar çabuk geçiyor. Size de öyle gelmiyor mu?
Sabah gözümü bir açıyorum saat 7, kalkayım yüzümü yıkayayım diyorum bir bakmışım saat 9 olmuş.
Kahvaltı hazırla, ye kalk de öğlen olmuş.
Ortayı topla, çamaşır bulaşık sokağa çıkmam saat 3'ü bulmuş. Gelde bu saatten sonra birşeyler yap:)
Çalıştığım günlerde aynen su gibi bitiyor.
Sabah işe git, çıktığımda karanlık basmış. Birşey yapamıyorum çalıştığım günlerde.
Ne bileyim çocukluğumda gün daha uzun gibi geliyordu bana.
Sanki günün tadı daha başkaydı, bereketi vardı zamanın.
Şimdi hiç birşeye yetişemez olduk.
Neysem zaman tabiki benden de çok şeyler götürdü:) en çok da cildimden:)
Hani tamam minyon tipliyim, yaşımı pek göstermiyorum ama kaz ayakları gözüme gözüme batıyor :)


Gittiğim her alışverişlerde daha yeni ürün var mı diye aramalara başladım:)
Bu günkü alışverişim; cilt temizleme sabunu, sıkılaştırıcı yüz kremi ve beyazları kapatan saç boyası:)
Üçüde yeni çıkmış birbirinden harika ürünler.
Yüz temizleyici valla yüzümü gıcır gıcır yaptı:)

Cilt gerdirici de çok güzel pamuk gibi bir cilt hissi veriyor.
Cilt gerdirici 3 ürün bir arada özelliği var.
Tonik
Süt
Krem
İş'e giden kadınlar için üretilmiş. Sabah kalktığında zamanı olmayanlara harika bir ürün.
Normalde önce tonigi sürüp yediriyorsun cilde, sonra sütü sürüyorsunuz, en son kremle bitiriyorsunuz.
Ama cidden bu ürünü sabah, akşam kullanıyor bu japonlar. Ciltleride harika!
60 yaşındaki kadın en fazla 48-50 gösteriyor.

Saç boyasının kalitesine de bayıldım. 20 dakikada kafamda beyaz bırakmadı valla:)
Ama sürdüğüm yerleri kına gibi kızarttı:) yani boyada kırmızı renk ağırlıklıymış.
Test için ön keküllerimi boyamıştım allahtan:) komple kafam kırmızı olacakmış meğersem.
Bir tanıdığa verdim, kullanmam bu rengi. Ama marka bir numara.
Japonya'da olupta başında beyazı olana kesinlikle tavsiye ederim:)

18 Temmuz 2017 Salı

Japon marketlerindeki Sarı etiketli ürünler

Japonya pahalı bir ülke bizim gibi yabancıların maaşları japonlara oranla daha düşük olabiliyor.
Hele de 4-5 kişilik aile iseniz maket market dolaşırsınız benim gibi :)
Çoğu marketin indirimli günlerini, hangi ürünün hangi gün indirimde satıldığını, saat kaçtan sonra neler yüzde ellilere ineceğini bilirim.
Çoğu kurutulmuş ürünün son kullanma tarihi olmaz.
Genelde taze meyve, sebzenin, yoğurt süt gibi ürünlerin, ekmekle yumurta gibi günlük satılması gereken ürünler gün içinde muhakkak indirime düşer.
Dünden kalmış ekmekleri sabah erken saatlerde resimde göreceğiniz gibi sarı etiketle reyona konulur.
Sütle yoğurtlarda öyle.


Birşey satın alacağım zaman erkenden gider o ürünün sarı etiketlerinin kaparım:)
Bazen ekmekler öyle bir fiyata düşer ki 10 paket almışlığım çok olmuştur:)
Sarı etiketleri görünce içimde kelebekler uçar ;p
Şaka şaka sevinirim sadece canım:)
Ama düşünsenize ben markete bir girdim mi en az 3 bin yen (90 TL) den aşağı çıkamıyorum ama bu etiketleri yakaladım mı o fiyatın üçte birine iniyor alışverişim.
Bu da benim aileme bir katkım olmuş oluyor.

Japonya'da pazar kültürü olmadığı için herşey süper marketlerde satılıyor.
Zaten ithal ürün bir çoğu bir de milyarlarca kirayı karşılayacam diye ürünlerin fiyatları Türkiye ile karşılaştırınca ciddi rakamlar çıkıyor.

11 Temmuz 2017 Salı

Japon marketlerinde indirimli ürün fırsatları.

Japonya, fırsatlar ülkesi..
Her an, her yerde bir sürprizle karşılaşabilirsiniz.
Markette alışveriş sırasında bu tür etiketler, afişler karşınıza çıkabilir.
Japonya'nın en ucuz marketi "Tamade" de 1.000 yen üzeri alışveriş yapanlara sadece ve sadece 1 yen'e fırsat ürünleri sunan bir market.
Aslında 1 yen'in hiç bir değeri yok ama en az 108 yen'e alabildiğiniz bir çok ürünü bu fırsat ürünler gününde sadece 1 yen'e temin edebiliyorsunuz:)
Ben Tamade'den genelde içecek ve sebze meyve alırım.
Gerisi biraz pahalı bu markette.
Ben bir alışverişe çıktım mı en az 3 market dolaşırım:)
Her markette uygun bir ürünüm vardır.
Örneğin: yoğurtu gyoumu dan, ekmeği maxvalu dan, patatesi tamadeden, karpuzu endodan diye uzayıp giden bir alışverişim olur:))
Yani tek bir marketten alışveriş yapıp çıktığımı hiç bilmem:)


Türkiye'de 1 kuruş varmış ama gören, duyan yok:)
Düşünsenize 1 kuruşa streç folyo, bıçak, kepçe, kaşık, tarak, sünger, alüminyum folyo gibi bir çok şeyi alabildiğinizi?
Bir alüminyum folyo 3 TL civarı.
Bunu 1 kuruşa temin etme fırsatı verse süper marketler adamlar akın akın alışveriş yapar sırf o günün fırsat ürününden birini alayım diye :)

Marketin camında büyükçe bir aylık takvim asılıdır.
Takvimde ayın 1'nden 31'ine kadar hangi gün hangi ürün 1 yen'e düşüyor yazıyor.
Sizde ihtiyacınız olan ürünün o gününde biraz fazla alışveriş yapıp 1.000 yen'i geçip o ğün ki ürünü kapabilirsiniz:)
Japonya'da geçim zor bacım!
Böyle ürünleri takip etmedin mi geçinmek zor...
Umarım Türkiye'de de daha iyi indirimler yapılır.
A101 ile Bim iyi gibi geldi bana.
Sanki daha iyi indirimler olsa fena olmayacak :)

25 Haziran 2017 Pazar

Japon abur cubur alışverişi yaptık

Ara sıra sizler için japon abur cuburları deneme videoları çekicez :)
Önceki videolarımın içinde abur cubur deneme videolarımız var eğer gözünüzden kaçtıysa youtube kanalımız olan osakanınmuhtarı sayfamızı ziyaret edin :)

Dün taze taze çektiğimiz abur cubur videomuzu izleyin derim :)
Bu iş'te daha çok yeni olduğum için çok acemice olabilir
Umarım zamanla bu iş'te profesyonelleşirim de sizlere layık bir blogger ve youtuber olurum ;)

Yeni videolarda görüşmek üzere hoşçakalın canlar

20 Haziran 2017 Salı

Japonya'da 2. sınıf muamelesi gören Android telefonlar.

Japonlar yaklaşık 10 sene önce bir iPhone furyası tutulurlar ki anlatılacak gibi değil :)
Önce zengin kısım,  zamanla 3-5 yıl içinde orta kesim, şimdiyse 7'den 70'e zengininden fakirine herkesin tek kullandığı marka telefon olmuş durumda.
En ucuz, en adi iPhone kullanan 'iPhone 5' artık.
Öyle bizim türkiye'de ki telefoncularda ki gibi 'iPhone 4' bulmak imkansızın imkansızı diyebilirim :)

Türkiye'de orta kesim hala iPhone 5'e gücü yetmezken, şu aralar kullanılan en son model iPhone 7 orta direk maaşlı birinin 2 veya 3 aylık maaşını hiç yemeden biriktirip alması demek:)
Gerçi artık japon telefon şirketleri gibi türkiye'de de telefon şirketleri 24 ay sözleşmeli bedava telefon dağıtır oldu.

Adı her ne kadar bedava gibi görünse de aylık faturaya iyi sokuyorlar kazığı :)
Aslında bu sistem japonya'da da geçerli.
Eşim iPhone 7'yi 24 ay sözleşmeli aldı, aylık 10.250 yen (350 TL) sabit fatura ödüyor.
Bunu 2 yıl boyunca ödeyecek! Neden mi? Beyefendi iPhone 7 kullanıyor efem..
Hava değil mi? Atacak..
Benim iPhone 4 vardı teee 3-4 sene evveline kadar.
Bozuldu, vefat etti artık ömrü yetmedi :)
Bende ucuzundan bir Android telefon temin ettim.
Türkiye'de de kullanırım diye aldım.
İyi güzelde bir telefondu rahmetli :(
O damı? o da geberdi elimde yaaa:(
Biliyorsunuz geçen hafta türkiye'den döndüm, geldiğimin ertesi günü telefon cebimden wc düştü :)
Hemen al sil, kurula, temizle, pirince göm, hava almaz poşette sakla, faydası yok! 2 gün sonra dokunmatiği tamamen gitti..
Kullanamıyorum dokunmatik ekranı.
Ama şarj oluyor, maus takıp kullanılıyormuş onu da denedim ama nedense şarj olan yer mausu tanımıyor :(
İçinde o kadar önemli detalarım vardı ki :(


Neysem baktım ben baş edemiyorum dedim gideyim de bir tamirciden yardım isteyeyim.
Ne bileyim belki ekranı değiştirir, düzeltir.
Akşama kadar 15 yeri, dükkanı dolaştım da bir tane bile Android tamircisine rastlayamadım ya!
Nereye saklandınız be kardeşim! Alooooo diye çığlık atasım geldi yeminle..
Yok yok yok! Japonya'da android tamircisi yok!
Her yerde, her yerde iPhone shuuri yani iPhone tamiri yapılır yazıyor.
Yav bir kişi bile android kullanmıyor mu?
Bir kişi bile kardeşim şu telefonumu tamir et demedimi de bütün dükkanlar iPhone tamirine dönmüş.

Yine mecbur kaldım telefon almaya.
Adamın faturasını görünce kıyamadım yine ucuzundan bir android telefon alıverdim :)
Bu sefer de dedim gideyim buna kap, map birşey alayım da ben sık sık telefonu düşüren biriyim bunu iki günde parçalarım kabına koyayım da idare etsin beni dedim.
Aman demez olaydım!
Bu sefer de android telefon kapları kalmamış..
Gözünüzün gördü, göreceği tüm dükkanlarda, raflarda, mağazalarda iPhone 5, iPhone 6, iPhone 7 kendisi ve plus'ı hepsi iPhone kapcısı olmuş..
Resimde de gördüğünüz gibi bir durum var ortada :(
Tam göbekte bir tabela asılı şöyle yazıyor 'android kapları 2. Katta' ikinci sınıfa düşmek ben buna derim!
Haydiii çık bakalım yukarı ara telefonuna şöyle incikli cincikli güzel bir kap dedim ve çıktım.
Eeee nerede? Kıyıda köşede 3-5 çeşit koymuşlar ee benimkine uymuyor ama?
Hay sizin iphone'nuza da, size de başlayacam dedim.
Çıktım dükkandan vazgeçtim..
Yeminle zorla insanı dinden imandan edecekler, illaki iPhone sahibi edecekler beni!

Napayım türkiye'ye kadar dayanırsa ana vatanın olmasa da sana güzel bir kıyafet türkiye'de bulucam canım telefonum diyip teselli ettim kendimi de, telefonumu da :)

17 Haziran 2017 Cumartesi

2017 japonya sokak modası

Bu sene japon kadınları 70'li yıllara dönüş yapmış durumda :)
Sokakta, çarşıda karşılaştığım bayanların 10/8 bu tarz kıyafet giymiş.
Hepsi aynı fabrikadan çıkmış gibi dolaşıyorlar :)
Bol belli, bol paçalı kot ve kumaş pantolon, içine penye, üzerine geniş ve uzun şifondan dikilmiş gömlek tarzı ceketler var.
Pantolonun kemeri kendi kumaşından dikilmiş ve kurdele gibi bağlanmış.
Genç'i yaşlısı aynı tarz..
Türkiye'de yok değilmi bu sene bu tarz moda?


Genç kızlara yakışıyor da yaşlılar da giymiş hiç yakıştıramadım :)
Zaten her sene aynı, birşey moda oluyor bir fabrika ürünü robotları gibi dışarıda dolaşıyorlar :)
Bir şey alırken herkeste olanını sevmiyorum.
Farklı giyinmek gerek bence..
Moda diye herkesin üzerinde olanını değil!
Sizce nasıl bu yılın japon modası?
Beğenenler fikirlerini buradan bizimle paylaşsın :)

Youtube Kanalima Abone Olun

Sosyal Medya Kanallarimdan da Beni Takip eddebilirsiniz