19 Kasım 2017 Pazar

Japon tarzı meyve, sebze pazarı

Bu hafta bizim mahallenin Çarşamba pazarına gittim.
Aaaa Japonya’da da pazar kuruluyor mu diyenleri duyar gibiyim:)
Ben Japonya’ya geleli hep aynı semtte oturduğum için pek genelleme yapamayacağım.
Ama kuruluyor diyebilirim. En azından bizim semtde ve semtteki avm’nin önünde:)
Her hafta çarşamba günleri; Osaka’dan, Kyoto’dan, Nara’dan köylüler kendi ekip biçtikleri meyve, sebze, yeşil çayı ve evde yaptıkları sosları getirip bu pazarda satıyor.
Bu cadde umeda’dan namba’ya doğru yada tam tersi yol üzerinde.
Osaka büyük şehir belediye binasına yakın bir yer.
Japonya’da pazar kültürü yok aslında.
Her semtte ve şehirde nadir ve küçükte olsa pazar kurulur.
Ama bizimkiler gibi değil :)
Gözünüzün önüne öyle bir imaj getirmeyin:)
Pazarcılar seslenir ama kulakları çınlatmaz, laf atmaz, azarlamaz ve öyle yerlerde çöplük olmaz. Pazarlık? işte o hiç olmaz:)
Tezgaha yaklaştığınızda tadımlıklar sunarlar. Özellikle de evde yaptıkları sosları, kek veya börekleri yapıp getirmiş ev hanımları.
Alttaki video’da göreceğiniz, videonun sonuna doğru 7 yaşlarında küçük bir pazarcı kız vardı bayıldım seslenişine.
Onu dinlediğimi farkedince sustu ama küçük bir selam çaktı size :)

Not: Pazar kültürünü sevenler, Daimaru avm’nin pazar günleri oluyor.
Sanırım hafta sonları. İçerdeki marketler indirimli olarak hafta sonu sokağa çıkardıkları ürünlerle pazar kuruyor. 

Bunları takip edebilirsiniz. Cidden uygun oluyor.

8 Kasım 2017 Çarşamba

Japonların ilginç çamaşır yıkama tekniği

Türkiye’de çamaşırları, özellikle’de beyaz çamaşırları ev hanımlarının gurur duyarak balkona asmalarına bayılıyorum:)
Hani sakız gibi bembeyaz atletler, kar gibi çarşafları etrafına salına salına bakarak sermesi çok güzel:)
Biz Türk kadınları beyazları en az 90 derecede yıkamazsak olmaz:)
Hele bir de bunu akşamdan bekletmeler, kazanda kaynatmalar, çamaşır sularına bastırmalar vs..
Eskiden çamaşır makinesi mi vardı bacım!
Kazan’larda su kaynatır, leğende ayakla çiğnerdik çarşafları.
Gücümde yetmezdi:) daha 15’lerindeydim:)

Bir de çalışırdım.! Hafta sonu da annem tepelenmiş çamaşırları önüme yığardı:(
Benden 2 yaş küçük kardeşimle tepinirdik üzerinde gücümüz yetmezdi bari ayakla yıkayalım diye.
Ha öyle köyde falan da değil :) İstanbul’da da öyleydi o zamanlar:)
Sanki istanbulluyuz diye lüks hayatımız mı vardı 80’lerde, 90’larda...
Çarşafları sıkmak için bir ucundan ben tutardım, bir ucundan bacım, kolları çevire çevire suyunu sıkardık:)
Neymiş anam kız yetiştiriyor, bugün bana yapıyorsanız, yarın kendinize öğrenirmişsiniz...
Eee n’oldu?? 3-5 sene sonra merdaneliler, 90’ların sonunda da otomatikler çıkmadı mı?!!!
Küçük yaşta ezildiğimizle kaldık:))

Japon’lar herhalde 50’lere kadar elle yıkamışlardır.
Japonya’ya daha erken gelmiş bu tür elektronik aletler o yüzden bizden çok çok ileri teknolojileri de var, hala bizim 80’lerdekine benzer aletleri de var.
Örneğin çamaşır makineleri; Dış görünüşleri merdaneliye benziyor.
İçindeki kazanı da aynı merdaneliler gibi bir sağa, bir sola dönerek yıkıyor.
Tek farkı üstünde bulunan çift dişli merdanelinin arasına sokup sıkmalı değilde, yine aynı kazanda olduğu yerde hızlı dönerek suyunu sıkıyor.

Ama Bu merdaneliye benzer makineler olsun, tam otomatik makineler olsun yine bize büyük fark atmışlar:)
Çamaşırlarını öyle ne 90 derecede yıkarlar, ne ön yıkama yaparlar nede önceden beyazları kaynatırlar.
Ehh çamaşır suyu her şekilde kullanırlar canım o baş tacımız:)
Japon’lar çamaşırları siyah/beyaz diye de ayırmazlar:)
Şaka gibi ama cidden Japonya’da çamaşırlar karışık yıkanır!
Hemde buz gibi soğuk suyla.. Japonya’da makinelerin su ısıtma özellikleri de yoktur..
Çeşme’den gelen suyla direk alır, yıkar ve sıkar:)
Tam otomatikler de öyle. Yurtdışından gelmiş markalarda nadir de olsa bulma imkanınız var.
Ben bir İtalyan markası tam otomatik bulmuştum. Onun su ısıtma özelliği vardı.
Hem de kurutma özellikliydi. Ama çok pahalıya gelmişti o makine bana.
O makine parasıyla videoda gördüğünüz makineden 5 tane alınırdı o zamanlar:)
Zamanla bozuldu attım. Yine mi kaldık Japon makineleriyle başbaşa:)

Video’da Japon çamaşır makinelerinde çamaşır yıkama şekli, çamaşır tozu ve yıkanmış çamaşırları göreceksiniz:)
Aramızdaki tek fark ben ip’e mandalla Türk işi asarım, onlar demir’e elbise askısıyla asarlar:)
İşte onu hiç sevmiyorum! Çamaşırı gerdire gerdire sirkeleyip, ucundan tutup inci gibi dizerek asmak bizim geleneklerimizde, kültürümüzde vardır:)) Türk her yerde farklılığını göstermelidir arkadaş :)

5 Kasım 2017 Pazar

Japonya’da turistler için Sim kart seçenekleri

Türkiye’deki sim kartınız yurt dışına açık değilse Japonya’da kullanamazsınız.
 Bunun için Japonya’ya ayak basar basmaz yapacağınız ilk şey bir sim kart satın almak. Tabiki de bu bir paket almak, fatura, kontür vs.. işler değil.
Bu kartlar dakikalık, günlük, haftalık ve aylık olarak ayrılıyor.
Eh kartın süre ve zamanına göre de fiyat farkı çok değişkenlik gösteriyor:)
El mahkum mecbur alacağımızı bildikleri içinde Japon’lar bunu fırsat bilmiş ve dakikaları altın gramı değerinde tutup bize kaka.. pardon sunmuşlar:))
Hava alanında,  gümrük çıkışından hemen  sonra Japon telefon şirketleri standlar kurmuşlar.


Telefon köntürü veya internet yada her ikisini aynı kartta birlikte satıyorlar.
Ama size tavsiyem bu tür alışverişlerinizi hava alanında yapmayın.
En güzeli aşağıdaki videoda da bahsedeceğim elektronik alışveriş mağazası “Bic Camera“ dan yapın. Nedeni de ücretsiz alacağınız üyelik kartı yani Point card ile bir çok biriken puanlarla başka ürünleri hem indirimli hemde ücretine göre ücretsiz alabilirsiniz.
Ayrıca bu tür elektronik mağazalarda “Tax Free” yani ürün fiyatı + vergi sistemi olan bu ülkede her alacağınız üründe bu tax free kullanmak için pasaportunuzla kasadan ödeme yaptığınız taktirde vergi “0” oluyor:) hava alanında da vardır muhakkak ama ben alışverişinizi kaldığınız en yakın yerde yapmanızı öneririm.

Küçük bir hatırlatma yapmak istiyorum; Reyon’da sıralanan sim kartlar ikiye ayrılmış.
Siz tek başınıza çözemeyebilirsiniz ama bu her iki karttan biri yurt dışına çıkacak Japon’lar ve yurtdışından Japonya’ya gelmiş yabancılar içindir.
Reyonun başında kart fiyatları ve süreleriyle boş zaman kaybetmemek için bir çalışandan yardım alın. Belki her ikisi de aynı şeydir bilemem ama yinede aklınızda bulunsun istedim:)

3 Kasım 2017 Cuma

Japonya’da dikkat etmeniz gereken sofra adabı

Bazen bilmediğimiz bir kültüre girince elimiz ayağımıza dolanır.
Acaba doğru mu yapıyorum, acaba saygısızlık ediyor muyum gibisine.
Hele ki bu kültür bizim kültürümüze yüzlerce kilometre uzakta olan, dünyanın bir ucundaki kültürse bilememek tabiki de imkansız olur.
Ama ne yapıyoruz? Gitmeden oraya gidenlerden veya orada yaşayanlardan bilgiler alıp, hazırlıklı olarak yola çıkıyoruz. Değil mi? :)
Ahh ahh.. iş Japonya olunca anlatacak yüzlerce bilgi var muhakkak.
İnşallah zamanla aklıma geldikçe sizlerle paylaşıcam bu bilgileri.
Tek isteğim medyadan, internetten kötü tanıdıkları biz Türklerin onların kültürlerine nasıl ayak uydurduğumuzu, saygımızı ve sevgimizi en güzel şekilde göstermemiz olsun yeter bana:)


Bir gün japonya’ya yolunuz düşerse yapmamanız gereken bir yemek adabından bahsetmek istiyorum sizlere.
Restaurantta, cafe’de,  ev’de veya misafirlikte yemek yerken sakın hashiyi (Chopstick) yiyeceklerin, özelliklede pilavın içine saplayıp bırakmayın.
Çünkü cenaze törenlerinde buhurdanlığın önüne konulan pilavın içine hashi saplanarak koyulur.
Yemek yerken hashinizi kullanmadığınız zaman hashiire’ye koyun.

Bu asırlardan beri gelen bir gelenektir.
Eski Japon kültüründe mezar taşları aynı bu hashi gibi dik ve uzun yapılırmış.
O zamanlar’da da mezar taşına benzetmek için cenaze törenlerinde ve cenazeye sunulan pilavlarda hashiler dik şekilde bırakılırmış.
Anlayacağınız hashinin dik duruşu ölen kişiyi temsil eder.
Bu nedenle de normal bir misafirlikte hashiyi yemeğe batırıp bırakmak kötü anlama gelir.

Youtube Kanalima Abone Olun

Sosyal Medya Kanallarimdan da Beni Takip eddebilirsiniz