31 Aralık 2016 Cumartesi

Japonya'da yeni yıl tatili bildirim afişleri.

Japonlar için yeni yıl çok çok önemlidir.
Haftalar, günler öncesinden hazırlıklar yapılır.
Günler öncesinden tatiller başlar. Küçükler ailelerinin yanına tatile gider.
Ailecek kurulan sofralara oturulur özlem giderilir.
Japon kültüründe yılbaşında ailecek tapınak gezileri çok önemlidir.
O yüzden tatil başlar başlamaz ailelerine koşarlar ki birlikte yeni yıla girmek için hep birlikte tapınağa gidip gece 12 oldumu tapınakta dualarla yeni yılı karşılarlar.
Japonya'da okullar 3 dönemdir.
1. Dönem yaz tatili dir.
2. Dönem kış tatili dir.
3. Ve son dönem bahar tatili dir.
İkinci dönem olan kış tatilini yılbaşına denk getirirler ve 15 günlük dönem tatili olur.
Sadece ana okullar 3 gün tatil yapar. Geri kalan ilk, orta, lise, üniversite hepsi 15 gündür.
Japon resmi daireler ve özel şirketler yılbaşına bir hafta kala örneğin: 12/27 si gibi tatil başlar.
1. Ayın 5' ne kadar tüm Japonya tamamen bir ölü ülke olur:)
Hiç bir işlem yapamazsınız. Ne bir resmi evrak, ne bir adliye işi nede taşınabilirsiniz.
Resmen Japonya'da yılbaşı tatili bitene kadar hayat durmuş bir şekilde beklersiniz:)
Alışveriş merkezlerinde, caddelerde, sokaklarda in cin top oynar :))


Bütün dükkânların kepenekleri inmiş vaziyette, kepeneğe yapıştırılmış kocaman afiş kart postal şeklinde yeni yıl iyi dilekleri yazılmış, 1. Ayın kaçına kadar tatil olduğunu belirten yazı bulursunuz.
Ve gelecek yıl Çin takvimine göre hangi hayvan olacaksa onun resmi basılmıştır.
2017 Horoz yılıymış:) şimdi tüm dükkânların kepeneklerine ayın beşine kadar bu tarz kağıtlar vardır.
Çok önemli bir işiniz varsa o Kâğıtta yazan güne kadar kış uykusuna yatın derim:)
Cidden vakit geçmiyor bu tür zamanlarda.
Afişin sol tarafında yazan kısım tatilin bitme süresidir.
Bazı müdürler sayı ile 5 yazarken bazıları da Kanji ile"五" olarak yazmıştır.
Hepsi de el yazısı ile yazdığı için okumakta zorlanabilirsiniz:)
Şuan Japonya'da iseniz ve bütün dükkânların kepenekleri inik olarak bu kağıtları görüyorsanız geçmiş olsun alışveriş yapma keyfini en az bir hafta ertelemek zorunda kalacaksınız:)
Çok azı ve çok nadir dükkanlar açıktır. 100 yen shop mağazaları bile en az 3 gün kapalı olacak.
Japonya seyahatinizi sakın yılbaşına denk getirmeyin pişman olursunuz:))

23 Aralık 2016 Cuma

Japon icadı akıllı klozet kapağım..

Bu aralar japon tuvaletlerine taktım galiba :)
Dün klozetin tankını bugün de akıllı klozet kapağını tanıtayım dedim hehhehe
Japonya'nın tüm evlerinde, otel odalarında, avmlerinde akıllı klozet kapağı olmayan klozet sayısı sanırım %1 o derece yani :)
Türkiye'deki evim için orada aradım da hiç bir yerde bulamadım.
Japonya'dan götüreyim dedim ya ebatını tutturamazsam diye çekindim.
Çünkü Türkiye için 220 wolt klozet kapağı fiyatı 50 bin yen (1,500 tl) elimde kalma riski yüksek. Ama bu sefer kendi ellerimle ölçüp kendim alıcam :)
Ne fark var normal kapaktan derseniz. Oturduğunuz yer sıcacık oluyor.
Taharet suyu sıcak püskürüyor. Klozet içini kendi otomatik temizliyor.
Yandaki wcdeki senin kötü sesini duymaması için müzik veya su sesi çıkarma ayarı var.
Tuşlara gelelim..
1. Noktalı olan tuş bastığınız diğer tuşları kapatma tuşu.
2. Tuş erkek tahareti oluyor (diğerlerinde zorlanırsınız beyler) denemeyin bile derim :)
3. Tuş bayanlara özel.
4. Gürültülü gaz çıkarma anlarda ses çıkarma tuşu. su veya kuş sesi gibi ses çıkarıyor :)


Alttan soldaki suyun volümünü azaltma/yükseltme.
Müzik tuşun altındaki ses yükseltme/düşürme tuşu.
En arkadaki de klozet temizlik ayarları. Ona dokunmayın bilen biri yapsın
Avmlerde genelde duvarda olur bu ayar kutusu.
Evlerin çoğunluğu ya böyle klozete bitişik yada duvarda ayrı takılı kutusu oluyor.
İlk misafirlerim geldiğinde wc ye beni çağırıyor bu nasıl kullanılıyor diye.
Bende artık girmeden kullanım talimatını öğretip öyle içeri sokuyorum insanları :)
Benimkisi kendi kendini temizleyen ışınları da var.
O kadar alıştık ki bu akıllı klozetlere türkiye'dekilere oturamıyor benim çocuklar.
Tatiller bize işkence gibi geliyor anlayacağınız:)
Türkiye'de internet üzerinden var gibi görünüyor ama bir türlü bulamadım nerede satılıyor bu meretler acaba??

Japon aparatı Bıçaklığım.

Dün mutfaktayken Bıçaklığım dikkatimi çekti.
Ay ben bunu neden tanıtmıyorum ziyaretçilerime dedim:)
İlk japonya'ya geldiğimde en çok şaşırdığım ve çok beğenerek kullandığım bir apart.
Neden Türkler'de böyle bir aparat akıl etmiyor dedim:)
Evde bir çekmecemizde olsa, on tane de olsa çekmecelere gelişi güzel koyuyoruz.
Birde son yıllarda moda olan tezgah üstü bıçaklıklar çıkmıştı ozamanlar.
Hatta bende alıp kullanıyordum. Aslında ne kadar tehlikeli birşey bu yaptıklarımız.
Çekmeceden birşey alırken elini kesme olasılığı çok yüksek.
Ve çocukların gözü önünde, tezgah üzerinde olması da hiç hoş değilmiş yeni yeni anladım.
Japonlar bıçaklarını, makaslarını öyle çocukların gözü önünde tezgah üzerlerine veya çekmecelerde gelişi güzel koymazlar.
%100 bütün evin mutfaklarının iç kapağında en az 1 tane bıçaklık bulunur.


Küçük çocuk varsa evde o kapağa çocuk kilidi de vurulur.
En ucuz evden en pahalı eve kesinlikle bulunan mükemmel bir aparat bence bu :)
O kadar çok sevdim ki türkiye'deki evime bile alıp taktım :)
Japonya'nın en büyük home Center mağazası olan "Nitori-ニトリ" de 750 yen'e (28 tl) gibi alıp taktım.
Türkiye'de ki evime gelen misafirlerim mutfağa salata için yardıma gelince tüm çekmeceleri açıp kapatıyor bir türlü bıçak bulamayınca beni çağırıyorlar:)
Açıyorum lavabo altı kapağı bıçaklar ve makaslar burada diyorum. Herkes bayılıyor :)
Nitoriyi kimse pek bilmez. Cok kaliteli eşya satan harika bir mağazalar zinciridir.
Japonya'dan ailenize, eş dostunuza götüreceğiniz harika hediyeler bu mağazada var.
Bu aparatta mükemmel bir hediye olur. Hem çok kullanışlı hemde çok uygun.
Her semtde rahatlıkla bulabilirsiniz bu mağazayı.

19 Aralık 2016 Pazartesi

Japon tarzı tuvalet klozeti.

Başlığa direk japon tarzı tuvalet klozeti yazdım.
Cidden de bir tek Japonya'da bulabileceğiniz bir sistem bu.
Başka hiç bir ülkede olabileceğinide düşünmüyorum:))
Japonya'ya ilk geldiğimde karşılaştığım ilk ilginç şey bu klozet tankı olmuştu.
Klozete akan tank suların boşa gitmelerine cidden üzülüyorum.
Her sifonu çektiğimde foooşşşş diye paraların akmasını duymak ızdırap gibi geliyor:)
Ama yine benim akıllı japoncuklarım bununda bir çaresini bulmuş:))

Japonlar klozet tankına musluk takmışlar.O musluk normal çeşmeden gelen temiz su yani.
O yüzden diğer lavabo gibi el yıkanıyor. Eğer farketmişseniz klozetlerin hemen dibinde havluda asılıdır.
Yani sifonu çek, elini oracıkta yıka, havluyla kurulayıp çık.
Bazı insanlar ayreten lavaboya girip ellerini sabunlamak isteyebilir.
Onlara birşey diyemem:) Ama dediğim gibi lavabo yerine geçtiği için gerek yok.
Tank dolana kadar 3 dakikaya yakın su şaldır şaldır akıyor:)
Benim klozetin arkasında her zaman asılı olan temizlik bezim vardır.
Ve klozetin dibinde klozet temizleyicilerimde var..
Şifonu çeker çekmez hemen sıkıyorum ilacı peşine alıyorum bezi yıkıyorum akan suda başlıyorum klozeti dip köşe temizlemeye.
İki günde bir temizlendiği için asla kir, pas birikmiyor.
İnstagram hesabımdan (@osakaninmuhtari) paylaştım bu resimi.
Yıllardır japonya'da yaşayan biri resimin altına " bende Japonya'da yaşıyorum ama hiç bilmiyordum o akan suyla ellerin yıkandığını " yazmış:))
Bende bunu akıl edememesine şaşırdım:) Yanındaki el havlusundan damı anlamadın bacım:)


Türkiye'de de artık her evde klozet var. Ama tankların üzerine sadece bir tuş koymuşlar.
Ve tank Japonya'dakinden daha fazla su alıyor.
Neden bizim ülkemizde böyle akıllı icatlar yok? Okadar kullanışlı ki bu çeşme bir evin su faturasının %20 daha ucuz gelmesini sağlıyor.
Japon tuvaletleri çok küçük oluyor. 60 kiloluk bir insan bile zor sığıyor:)
Okadar daracık yapmışlar ki klozet paspası ebatlarında:)
Biraz büyük paspas alıyorum sığmıyor.
Yani düşünün klozet ve klozet paspası ebatında bir wc.
O akan suyla temizlik bezini ıslatıp yeri silip çıkıyorum:)
Japonya'da wc temizliği çok rahat. Türkiye'deki gibi salon salamaç değil buradaki wcler.

14 Aralık 2016 Çarşamba

Japonya'da iş görüşmesine nasıl gidilir?

Türkiye'de iş aramak için insanlar sokağa çıksa bir günde bulur, ertesi gün başlar.
Hani ofis, memurluk gibi işlerden bahsetmiyorum tabiki.
Sokağa çıkan insan ya konfeksiyon veya kasiyerlik gibi işlere bakıyor.
Çat kapı içeri girip abi işçi lazım mı? Diye sormamız yetiyor bize..
Çoğu iş yeri sahibi de zaten kapıya yazıp asmış "Eleman aranıyor" diye.
İşçi veya iş sahibi olarak işçi bulma kurumlarına ne kadar başvuruyoruz?
Bence %30 bile yoktur? Bizim geçmişten gelen bir kültürümüzdür bir dolanayımda iş bakınayımlar:)
Veya eş dosttan yardım alırız. Abi senin çalıştığın yerde eleman aranıyor mu demeler falan.
Çok çok nadir insanlarımız da gazete ilanlarına iş ilanı verir veya iş arar.
O da saçma sapan anketörlük veya evlere satış yapan gençler arıyorlar.
Ha birde son ütücüler. Ne olduğunu bilmiyorum ama dizilerde duyuyorum hep:)


Neysem gelelim  asıl meselemize :) Japonya'da çalışmak için bir kaç prosetür vardır.
Bunlardan ilki olan iş bulma teknikleri. Bunun için Japonya'da nasıl iş bulunur yazımı okumanızı tavsiye ediyorum ve iş görüşmesine nasıl gidilire gelelim.
Üstteki yazımdan bir şekilde bir kaç işi gözünüze kestirdiniz.
Aldınız elinize telefonu ve iş ilanından numarayı aldığınızı, bu işe talip olduğunuzu belirtiniz.
Sizin olgun ve bu iş için yeterli bir seviyede dilinizin olduğunu telefondaki sesinizden anlayan müdür, sizi japoncası "Mensetsu-面接" denilen iş görüşmesi için randevu verir.
Gelirken de CW'nizi, Japoncası "Rirekisho-履歴書" yani öz geçminizi yazdığınız kağıtla birlikte gelmenizi ister.
Evett iş görüşmesini ayarladık diyelim. Gelelim rirekisho'yu nasıl temin edeceğiz ve nasıl dolduracağız.
Bütün mini konbini marketlerde, daiso 100 yen shoplarda ve süper marketlerde bir paket içinde 3 ila 5 li olarak satılıyor.
Paketi 108 yendir. Satılan markete göre rikekishonun yazım şekli farklı olabiliyor.
Benim elimdekini bulduysanız aynı şekilde doldurabilirsiniz.
Elimden geldiğince telefondan Türkçe yazmaya çalıştım.
Az çok bir birine karışmış yazılar ama anlamanızda zorluk çekeceğinizi sanmıyorum:)
Zaten doldururken de yanınızda daha önceden doldurmuş birini bulundurmanızda fayda var:)
Önceki gün eşim yeni işi için yine her zaman olduğu gibi beni arayarak bunu nasıl dolduracamm diye telden yardım istedi:)
Bende bu resmi gönderdim teline al bak diye ama mâlesef yazamıyor:)

Rirekisho'yu da doldurduk. Mensetsu günü geldi çattı.
1. Japonya'da ne tür iş olursa olsun farketmez kıyafetiniz çok önemlidir.
İster ofis işi olsun ister inşaat işi olsun kılık kıyafete göre puan verilir.
Fabrika'ya bile iş görüşmesine giderken erkekler takım giyiyor.
Bayanlar da etek ve bluz. Temiz pak gözükmek sizin için bir artı olarak geri döner.
Sakın üstüme ne bulduysam geçirdim çıktım yapmayın.
Kıyafetiniz ne kadar düzgünse işi o kadar tez garantilemiş olacaksınız.
Ofis işi için görüşme ayarlamışsanız lafı uzatmadan söyleyeyim takım şart.
Erkek veya kadın farketmiyor. Kadınlarda takım kıyafet giymek mecburî.
2. Kıyafet kadar oturuş şeklinizde çok önemlidir.
Sakın ha sakın bacak bacak üstüne atmayın.
Dik oturuş pozisyonunda erkekler; iki eliniz iki dizinizin üzerinde, kadınlar; iki el üstüste koyun.
Sağa veya sola doğru yamuk oturmayın.
Bu, karşınızdaki kişiyi ve işi kâle almadığınızı gösterir.
Ne kadar ciddi olduğunuzu oturuş pozisyonundan belli ediniz.
3. Güler yüzlü olun. Yüzünüzden sağlıklı, insanlarla iyi iletişim kurabilen, her işin üstesinden gelebileceğinizin ispatıdır tebessümünüz..
4. Ve en önemlisi, sorulan sorulara gür ve net ses tonuyla cevap verin..
Pısırık, sessiz, ne dediği anlaşılmayan ses tonuyla cevap vermeniz demek bu işe uygun olmayacağınızı gösterir. Onun için konuşma tonunuzda çok önemli olacaktır.
Kıyafetiniz( kadın biraz fazla beyaz giyinmiş ehehe ), oturuşunuz, duruşunuz, gülüşünüz aynı resimdeki gibi olmalı.


Mekana vardınız. Sizi karşılayan kişiye "Sumimasen. Mensetsu ni kimashita" (pardon iş görüşmesi için geldim) diye geliş sebebinizi anlatıyorsunuz.
Sizi karşılayan kişi müdür odasına kadar kendisine eşlik etmenizi rica edecek.
Müdürün yanına vardınız. Odaya girmeden önce kesinlikle kapıya tıklayın.
Kapı açık olsa da saygıdan dolayı kapıyı tıklamak önemlidir.
İçeri dalarken "Shitsureishimasu" (afedersiniz) deriz. Müdür size oturacağınız yeri gösterir.
Tokalaşmak gibi her hangi bir el teması olmaz. Çıkarken de sarılmaya kalkmayın:)
Oturduktan sonra da, söze başlamadan "Hajimemashite" (tanıştığımıza memnun oldum) diye konuşmayı açarız. Aslında Türkçede yeri ters oluyor:) ama japonca'da konuşmaya ilk başlarken söyleniyor bu kelime.
Bundan sonrası türkiye'deki gibi devam ediyor.
Adınız, soy adınız, şimdiye kadar ne tür işlerde çalıştığınız ve eğitiminizi gördüğünüzü anlatan cw nizi veriyoruz.
Müdür okumayı bitirdikten sonra soruları sıralıyor:)
Artık aranızdaki diyaloğu bilemem:) bazı müdürler çok samimi olduğu için eğlenceli de geçebiliyor.
Çok ciddi biriyse zor da geçebiliyor:)
Neden bu işi seçtiğinizi soruyor. Bu soruya mantıklı bir cevap vermeniz doğrultusunda size cevabını ya o an kabul edildiğinizi söylüyor veya sizi arayacaklarını bildiriyor:)
Zaten o iş için çok başvuru varsa geri dönüleceğini söyleyip sizi gönderiyor:)
Pek rağbet görmeyen bir işse ertesi gün de aranırsınız:)

Benim Japonya'da ilk iş görüşmem McDonalds olmuştu.
İş için direk dükkana girmiştim:) İşçi lazım mı diye Türk işi yaparak sordum:)
Tesadüfen sorduğum kişide müdürmüş. Bana dedi git rirekshonu getir.
Gelirken de banka hesabını, pasaportunu ve çalışma iznini al gel dedi:)
Hemen postaneye koşup yarım saatte hesap açtım.
Eve gidip pasaportumu alıp, japon yabancı kimliğimle birlikte copy çektirip 2 saat sonra geri döndüm.
Hemen arkaya ayak üstü konuşabileceğimiz bir köşede bunları verdim.
Ama çalışma izin kağıtımı yarın göçmen bürosuna gidip alacağımı söyledim kabul etti müdür.
Bende çok şaşırdım 2 saat önce ev'de boş boş oturan ben, işe başladım:)
Meğersem McDonalds'ın o şubesine yabancı kasiyer lazımmış:)
O yüzden bu hız. Şanslıyım değil mi?:))

13 Aralık 2016 Salı

Japonlar için hediyeleşmenin önemi..

Hediye almayı ve vermeyi kim sevmez ki?
Kendimden örnek vereyim; Ba-yı-lı-yo-rummm :())
Helede almak çok güzel birşey ya. Her gün olsa bu hediye alma işi ne güzel olur:)
Biz Türkler hediyeleşmeyi cok severiz. Hediyeleşmek insan bağlarını kuvvetlendirdiğine inanıyorum.
Ama bugün kendimizden degil de Japonlar'dan bahsetmek istiyorum:)
Japonlarla biz Türklerin bir ortak noktası da bu hediyeleşme kültürü.
Hediyeleşmek japon kültürünün bir parçası ve birisinin evine misafirliğe giderken hediye götürmek bir gelenek haline gelmiştir..
Japonlar, hediyeleşmeyi çok seviyor.


Ev görmesine giderken eve hediye almak bizler gibi japonlarda çok önem veriyor.
Oturmaya giderken asla eli boş gitmezler. Bir kek veya çiçek alırlar.
Sevgililer günü, doğum günü, anneler günü gibi önemli günlerde hediyeleşmek klasikleşmiş artık.
Yılbaşında değer verdikleri insanlara hediye vermeyi çok seviyorlar.
Evet şimdi Japonya'da yılbaşı hediyeleşmeleri başladı.
Bunlarda bana gelen hediyeler. Her biri gerçekten çok pahalı.
En çok verilen hediye meyvelerdir. Meyveler süper markette hediye bölümünde satılıyor.
Fiyatlarına bakmıştımda 5 bin yen(150 tl) den başlıyordu.
Çeşitlerine ve sepetin büyüklüğüne göre de değişebiliyor.
Bir başka arkadaşımdan yılbaşı çiçeği geldi. Hemde saksısında olan.
En sevdiğim. Diğer türlü üzülüyorum.

Bir diğer arkadaşım Japonya'nın en büyük marketler zinciri olan AEON alışveriş çeki 2 tane almış.
Ve çok sevdiğim eski japonca öğretmenimden şarap😅
Kullanmasamda saygıdan dolayı geri çeviremem.
Nazikçe teşekkür ederek kabul ettim.
Sonra başka bir arkadaşıma verdim😂 Bunlar bir kaç örnek.
Şimdi bütün AVM lerde kesenize uygun ürünler bulabilirsiniz.
En azından küçük birşey de olsa hediye verin. Kesinlikle hediyenin küçüğü, büyüğü olmaz.
Ve maddi değerine asla bakmazlar. Onları düşündüğünüzü gösteren sizden bir parça olsun.
Size bir sır vereyim mi?:) Japonlarla en iyi kaynaşma yolu hediyeleşmedir:)

5 Aralık 2016 Pazartesi

Mucize japon süngerleri:)

Bu aralar kullanmayı akıl etmediğim için sizlere tanıştırmayı unuttuğum, kireçte, pas'ta en iyi yardımcım bay sünger メラミンスポンジ  :)
Kendisi bildiğiniz yumuşacık sünger.
Ama öyle bir gücü varki, sadece ıslatıp, kireçten iğrenç gözüken musluğa sürmeniz yetiyor :)
3-4 dakika kadar kullandıkça yavaş yavaş kararıp eriyor.
Evde asla pas veya kireç giderici kimyasal ürünler kullanmıyorum.
Hiç bir kokusu veya ele allerjisi olmuyor bu süngerin.
Bütün 100 Yen Shoplarda rahatlıkla bulabilirsiniz.
Mutfak, banyo ve wc reyonlarında sepet içinde satılıyor.
Ben 16'lık orta boy kesilmiş olandan alıyorum her zaman.
Daha küçük ve daha büyük boylarda da satılıyor.
Nereye kullanacağınıza bağlı büyüklükleri.


Ben çeşme için bu boy alıyorum. Lavabo için daha büyüğünü.
Küvet, lavabo, porselenler, araba, mobilya, cam, paslanmaz aklınıza ne geliyorsa herşeyi temizleyip patlatıyor.
Hiç uğraşmadan iki dk da yeni almış gibi yapıyor.
Video da çektim ama net göstermediği için resim koyuyorum.
Türkiye'ye evinize veya hediyelige birebir hediye :)
İnstagram sayfamdan ( @osakaninmuhtari ) da tanıttım bu süngeri.
Oradaki takipçilerimden bazıları türkiye'de de bir kaç yerde bulmuşlar.
Cif markasının 'Beyaz sünger' olarak migros ve Carrefour mağazalarında, Tchibo mağazasında da satılıyormuş..
Tchibo'ya 2012 tatilinde kanyon avm de girmiştim. Allahım o nasıl fiyatlar:)
Kahvesi, keki uygun ama ürün reyonları uçuk:)
Neysem size mujdemi de vermiş oldum bu arada:)) en yakın mağazalardan birine uğrayın derim.
Zahmetsizce temizleyip parlatın herşeyi:)

Japonya'da okula ayakkabı ile giremezsiniz..

Japon okullarında sokak ayakkabıları ile okula giriş yasaktır.
Ana okulundan, liseye kadar ayakkabılar okul girişinde bulunan eşikte çıkarılır, ele alınıp üzerinde sınıf numarası ve rafında okul numarası ile kendi ismi yazan ayakkabılığa götürülür.
Ayakkabılıkta bulunan iç ayakkabı olan "uwagutsu-上靴"  denilen üstü bez, altı lastik olan ayakkabı giyilir.
Okulun tüm katları muşamba ile kaplıdır. Sınıflar da tamamen parke.
Okula öğretmenle konuşmaya veya gösteriye gittiğimde zile basarak kapıyı açtırıyorum.
O an hangi hoca boşsa o açıyor kapıyı. Siz dış kapıdan okul girişine gidene kadar size kapıyı açan öğretmen hemen girişe sizi karşılamaya koşuyor :)
Biz eve gelen misafire ev terliği çıkarır önüne koyarız ya aynı şekilde hoca da önüme terliği koymuş beni bekliyor buluyorum :)
Hemen ayakkabımı çıkarıp onu giymek zorundayım.

Lise'de uwagutsu yerine "Surippa-スリッパ" dedikleri erkek terlikleri giyiliyor :)
Kızlarada erkeklerede aynı tip terlik :) O yıl, 1. Sınıf hangi renkse terliklerde o renk olur.
Benim Oğlumun 1. Sınıf yılında kırmızıydı. Çirkin bir terlik verdiler:)
Terliğin üzerinde gördüğünüz beyaz etiket kısmına çocuğun soyadı yazılır.
Eğer aynı soyadı başka çocukta kullanıyorsa isminin baş harfi ve soyadı yazılır.
Terlikler okuldaki özel dolabında bırakıldığı ve wc lere girerken ayreten wc terliği giyildiği için karışıyor.
Hocalar'da bu tür karışıklık olmaması için yazmanızı istiyor.
Bu şekilde hiçbir zaman terlikler kaybolmaz:) 3 yıl boyunca aynı terliği giyer çocuk:)
Ucu kapalı kırmızı olan ev terliği veliler için olanıdır.
Üzerinde okulun ismi yazıyor. Her hangi bir hırsızlık olayında ayna gibi parlıyor okulun ismi:)
Zaten öyle birşey söz konusuda olamaz japonlar'da :)


Çoğu anneler terliklerini yanında getiriyor.
Sanki ev oturmasına gider gibi ev terliğini çantasına atmış, okulun eşiğinde çantasından çıkarıp giyiyor:)
Bu biraz titizlikten kaynaklanıyor bence:) Çünkü okulun terliği yıllardır kim bilir kimler giymiş oluyor.
Yanında getirdikleri terlikleri evde ayakkabılıkta sırf okul için saklıyor.
Okul ne kadar temiz olsada ev gibi olmaz canım:) Düşünün ayakkabılığınızda okul içi terlik olacak:)
Bir de galoşla gelenlere rastlıyorum.
Evine almış bir kutu galoş, okul ve bu tür ayakkabı ile girilmesi yasak yerlere çantasında her zaman bir çift galoşla geziyor.
Okul girişinde hocaların uzattığı terliği geri çevirip teşekkür ederim galoşum var diyor:)

Okulun kapalı spor salonunada asla dış ayakkabılada giremezsiniz..
İlk ve orta okulda uwagutsu, lise'de de spor salonu için ayreten spor ayakkabı alınıyor.
Altında kesinlikle ne bir toz parçası nede arasına kaçmış taş kabul etmiyor okul.
Spor salonu da tamamen parkeyle kaplandığı için her hangi bir çizik hemen belli ediyor.
O yüzden o ayakkabıyı okuldan dışarı çıkarmak yasak.
Okula ilk gittiğinizde sakın ha sakın ayakkabı ile dalmayın içeri:)
Yabancı olduğunuz için saygıdan ses etmezler.
Kuralları bilmediğinizi tahmin eder, okulun tanışma günü kuralları patır patır yüzünüze sayar:)
Okulun ilk katında, öğretmenler ve müdür odasına kadar girebiliyorsunuz.
Üst katlara çıkacağınız zaman merdiven başı veya asansör önünde koca bir sepet terlik sizi bekliyor olacak :))

3 Aralık 2016 Cumartesi

Japonya'da kapı önüne konulan cam ağacı nedir?

Japonların gelenekleri, görenekleri bazen beni bile şaşırtıyor.
Bunca yıl içlerindeyim ama bazen o kadar saçma geliyor ki..
Bazıları aslında hoşuma gidiyor. Hatta çok sevdiklerim bile var.
Örneğin bugün size anlatacağım kapı önü şans ağaçları.
Her yıl bu günlerin gelmesini ciddi ciddi sabırsızlıkla bekliyorum:)
İçim açılıyor nedense:) her kapının önünde bu çam ağacı aranjmanları var.
Tüm japon evleri yem yeşile bürünüyor bu da benim çok hoşuma gidiyor:)
Japonya artık resmen yılbaşı hazırlıklarına başladı.
Tapınak gezileri, festival pazarı(matsuri) dualar, iyi dilekler..
Japon kültüründe resimde görmüş olduğunuz bu koca dev saksıları kapı önüne koyarlar.
Japonca adı "Kado matsu-門松" Türkçe'de kapı çamı diye çevriliyor.


Japonlar'da tanrı çok olunca her tanrı için farklı farklı adaklar, dilekler oluyor işte :)
Bu çam süsleme geleneği de "Saikamisama-歳神様" denilen bir tanrı için koyuluyor.
O tanrıdan, ev önüne koymak eve sağlık, sıhhat mutluluk girmesi,
dükkan önüne koymaksa, dükkana bereket girmesi dileği dileniyor.
Benim oturduğum tüm binaların giriş kapısına koymuştur ev sahiplerim.
12. Ayın ortalarından, 1. Ayın ilk haftasına kadar durur.
Büyük avm'lerde de görürsünüz. Oradakiler daha devasa oluyor :)
Cam ağacı, yılbaşı çiçekleri ve bambu gövdesi ile harika bir arajman oluyor.
Ben seviyorum bu geleneği :) Evimizin girişini de süslüyor..

Bu boy bir arajman tanesi yaklaşık 30 bin (900 tl) yen'miş.
Bizim önceki binanın ev sahibi bundan biraz küçüğünü koyuyordu ozaman sormuştum o boyun tanesini 10 bin (300 tl) yen demişti.
Kapının bir sağına bir de soluna iki tane koyuluyor.
Ve her sene de yenileniyor bu saksılar.
Yapay değil. Taze cam ağacı olduğu için süre bitince geri iade ediliyormuş.
Sen o kadar para ver ama 15 gün tut cidden akıl kârı değil ama adamların inançları bu.
Bir de yaz aylarında başka bir inanış var.
İleride onu da tanıtıcam. O, 50 bin (150 tl) yen'lerden başlıyor:))

Youtube Kanalima Abone Olun

Sosyal Medya Kanallarimdan da Beni Takip eddebilirsiniz