2 Mayıs 2019 Perşembe

Kore mi? Japonya mı?

Aslına bakarsanız benim gözümde kore aynı Japonya..
  1. Japonya'da asla ve asla asker göremezsiniz. Çünkü Japonya'da askerlik yapma şartı yok gençlerde. Göstermelik bir kac askeri üstü var o da dedigim gobi sadece göstermelik. Japonya zamanında Amerika'nın üst üste attığı atom bombaları yüzünden savaşı kaybetmiştir. Yönetim kısmi olarak Amerika'nın elinde diyebiliriz. Yani önemli kararlarda Okinava da bulunan amerikan üstü olaya gizli de olsa el koyuyor. Japonya'da askerlik zorunlugu yok çünkü etrafındaki tehlikeli ülkelerden ( Chine, Güney Korea, kuzey kore) gibi ülkelerden amerikaya sırtını dayandığından ense yapıp yan gelip yatiyor japon gençleri :) neysem konuya geçeyim:) Kore de sokakta, metroda, otobüste her yerde gencecik askerlere denk geliyorsunuz. Bizim ülkemizdeki askerler izine veya çarşıya çıktığında askeri üniformayla çıkamıyor biliyorsunuz. Ama Kore'de ki askerler üniformalı şekilde rahat rahat bir duraktan öbür duraga koşturup duruyor:) sırtındaki sırt çantasından tutunda ayyakkabılarına kadar tamamen askeri kıyafetle çarşı iznindeler. Belki de her asker ailesinin yaşadığı şehirde askerlik yapıyordur, ailesinden dönüyordur o kadarını bilemiyecem valla:))

  1. Çok fazla pazarcılık kültürü var. Her şeylerini pazarlarda satıyorlar. Özellikle de en çok dikkatimi çeken. şeyse sokakta, caddede iki tahta üzerine koyup yol üzerlerinde satmalarıydı.. japonlarda pazarcılık kültürü yok. Kapalı çarşı tarzı halk pazarlari var ama o da bildiginiz dükkanlarda satılıyor.
  2. Bağ, bahçe kültürü Kore'de daha fazla. Topraklarının genişliğini bilemiyorum o kadarını incelemedim. Geniş ve bereketli toprakları mı var da bu kadar bağ bahçeye denk geldim bilemedim. Özellikle de Gion hava alanı cevresi seracılık ve tarlalarla dolu. Ucauz bucaksız bahçeler vardı. Ha bir de diger bir fark ise Kore'nin sebzeleri japon sebzelerine oranla çok büyük. Japonya'da hem küçük ebatta ve küçük paketlerle satılan ürünün aynısı Kore'de iki kat daha büyük ebat ve paketlerle satılıyor.
  3. Kore halkı yabancı dile yatkınlığı japon halkından daha zayıf olduğunu gözlemledim. Soul merkezinde bie dukkana gidin en basit bir ingilizce kelime kullanın direk kafa sallıyıp sizi başından savmaya çalışıyor:) veya siz istediğiniz kadar ingilizce konuşun onlar size Kore'ce cevap verecektir:))
  4. Japon para birimi ile Amerikan doları başabaş olduğunu gördüğümde çok şaşırdım:)) 3-5 bin yen bozdur tum gün trenle istediğiniz yerlere gezin:)) tren ücretleri bana çok makul geldi. Japonya'da tren ücretleri ciddi anlamda pahalı. Tek bir durak bile 10 tl den başlıyor. Kore'de ise 4-5 durak otesine bile bunun yarısı tuttu.
  5. Tren biletlerine çok şaşırmıştım:) tek kullanımlık bir tren biletini banka kartı şeklinde elinize veriyor:) ya bir kereliğine bu kartı alıp çöpe atıyorsunuz?? Japonya'da serçe parmağı ebadında kağıt bilet verir makine. O da tek seferlik. Bir yere girerken size geri veriyor ama çıkacağınız yerde bilet makinenin içinde kalıyor. Yani size geri dönmüyor çıkış yolunda. Bu da şu demek oluyor ki gunluk en az 20 milyon insan o biletleri kullanıyor ve onca biletler her gün toplanıp geri dönüşüme gönderiliyor. Ama Kore'de bu öyle değil! Banka kartı gibi bir bilet ve çıkışta yine elinizde. Onu alıp her hangi bir çöpe atıyorsunuz. Siz düşünün gunluk kac milyon kişi bu banka kartını çöpe attığını? Büyük israf!
  6. Kore çok fazla düzenli geldi gözüme. Hic bir yerde dağınık binalar, apartmanlar, gecekonduları göremedim. Adamlar dünyadan 100 yıl ilerde ilerliyor resmen. Kafamı nereye çevirsem 10-15 binalı bloklar seklinde en az 15-20 katlı apartman siteler var. Bu öyle bir projeye dönüşmüş ki Seulda hic gece kondu mahallesine denk gelmedim ben? Belki arka mahallelerde vardır tam bilemiyorum ama bir turist olarak bloglar halindeki yerleşkeleri gördüm sadece.sehirde en az 50 yerde parsellenmiş halde düzenli, temiz bloglar şehri olmuş Seul.
  7. Adamlar bildiğiniz barbekü manyağı çıktı:)) adım başı kendin pişir kendin ye restaurantlarıyla dolu.. her bir restaurantta tıka basa dolu anacığım:)) Kore'de çözebildim tek yemek de oydu valla:)) pazarlarına girdim, sağa baktım sola baktım yemin ederim ne sattıkları hakkında tek bir fikrim olmadı:))) yok valla çözemediğim bir tekim şeyler satıyorlardı. Saman desem degil, bozek desem değil, çörek otu desem hiç değil acayip acayip şeylerdi işte:) en azından japonların ne sattıklarını çözebiliyorum Japonya'da:)))
  8. Valla ne kadar dogru bir tespit yaptım bilmiyorum ama bence dünyada en çok dedikodu yapan ülke Kore'dir sanırım:)) her köşe de iki kadın bir araya gelmis vacuvurcurhd birseyler konuşuyor. Anam hiç susmuyor ağızlarıda:))) kimi çekiştiriyorlar, neyi çekiştiriyorlar bilemiyorum ama pek bir geveze millet bu koreliler:))
  9. Japonya'ya göre otobüsleri daha aktif kullandıklarını gördüm. Tren istasyonlarione çoğunlukta bilmiyorum ama otobüs durakları adım başı var. Otobüslerde japon belediye otobüslerine oranla daha genis ve daha büyük. Yani bizdeki bildiginiz belediye otobüsleri ebadında. Japonya'da belediye otobüsleri daha küçük ve daha dar. Koreliler ya otobüs yolculuğunu hala çok seviyor ya da hala her blog siteye tren istasyonları hala gelmemiş??
Ya da Japonya aynı Kore mi desem daha doğru olur?

Bir birinize o kadar çok benziyor ki bu iki ülke, birinden çık ötekine gir sanki ülke değilde mahalle değiştirmişsin :)

İnsanları gözler hariç tıpa tıp benziyor.
Yapılar benziyor..
Yollar benziyor..
Binalar benziyor..
Hava alanı bile bu kadarda benzetilmez yahu dedirtiyor:)

Yani iki ülke hangisi bilmiyorum ama birisi kopya, yapıştır yapmış kendi ülkesini:))

Mağazalar, dükkanlar bile aynı olur mu ya?
Japonya'da olan tüm mağazaların hepsi de Kore'de de var!
Muji var, Toysr'z var, Uniqlo var, kıyafet mağazalarını zaten hiç saymayayım:)

Şimdi gelelim Japonya'da olmayıp da Kore'de olan hiç mi bir şey yok diyeceksiniz? Var tabiki canım bir kac farklı noktalar gözüme ilişti tabiki..
Not: her iki ülkede de bol bol görebileceğiniz tek şey güler yüz ve nezaket...

İstanbul Havalimanının Artıları ve Eksileri

Uzun yıllardır Atatürk Havalimanından defalarca Japonya'ya ve diğer ülkelere uçmuş biri olarak her iki havaalanınıda karşılaştırma yapmak istedim.

x
Atatürk havalimanı küçükmüydü gerçekten de?? Yoooo!!
Diğer bir çok ülkelerdeki uluslararası havalimanı ile karşılaştırıyorum da nice küçük havalimanı olan ülkeler gördü bu göz..

Şimdiye kadar uçup da gözüme en küçük gelen havalimanı Qatarın havalimanıydı. Cidden çok küçük bir uluslararası havaalanına ait. Uçak yere inmesiyle pasaport kontrole gelmeniz 20 dk bile bulmuyor:)
Bir de aktarma yapıyorsanız topu topu 5 dakika da diğer kapıda buluyorsunuz kendinizi:))

Ben Atatürk havalimanını seviyordum ya. Herkes gibi benimde ilk göz ağrımdı o. İstanbul Havalimanı gerçekten de devasa bir havalimanı. Belki dünyaya hava atmak için muhteşem bir büyüklüğe ve lükse sahip olabilir ama yolcular için tam da bir eziyet:))

İstanbul'a iniş saatim 16:10 yazıyordu biletimde. Bende aileme saat 17:00 gibi havaalanında olmalarını istemiştim. Dedim valiz falan vermiyecem, hemen çıkarım dışarı. Hay demez olaydım:))
Evdeki hesap çarşıya uymadı anam!
Dedim yıllardır uçuyorum canım! Herhalde 16:40 gibi kapıda olurum.

16:50 oldu ben ancak uçak çıkış kapısındaydım....
Neden mi? Havalimanı o kadar geniş bir alana kurulmuş ki uçak iniş yaptıktan, kapı çıkışına kadar en az 30 dakikada ancak vardı. Yani 16:03 de iniş yapan uçağımız kapılara yanaşıp kapılarını açması arasında tam 30 dakika sürdü.


Neysem 16:50 uçağın kapısından çıktım. Labirent gibi bir kaç yerden geçtikten sonra önümüze ucu bucağı görünmeyen bir yol gözüktü. Dedim şurdan mı? Burdan mı? Yok burasıda değil şurası sanırım, uzatmayayım işte sanırım bir 30 dakika da Pasaport Kontrol girişini aradım:))

Git git git git yok bir türlü varamıyorsun pasaport kontrolüne:) bu arada Free Wi-Fi kullanayım da ailem merak etmesin dedim. Bir elimde tel, bir elimede valiz giriş yapmaya çalışıyorum ama olmuyor. Diyorki Türkiye cep nonu gir de sana bir kod göndereyim de öyle kullan beni tepe tepe!...

Kardeşim bu free değil mi? Ne yapacaksın mailimi, telimi, kodumu?? Zaten yurtdışından gelmişim ne arar bende Türk telefonu? Ya buraya ilkez gelen yabancılar nasıl bulsun Türk tel no da ona şifre göndersin??
Vallahi de billahi de bu sistem Türkiye'de var. Japonya'da hiçbir şey istemiyor. Kabul ediyor musun linki falan var ona hee demen yeterli. Kurup girmen 20 saniye bile sürmüyor. Bu şimdi Türklerin yaptığı saçma sistem de ne ya??


Neysem kısacası internete giremedim.  Allahtan geçen seneden Türkiyede kaldığım dönemde kullandığım sim card vardı da onu taktım telefona. Ama numarayı ezbere bilmiyorum:)) o anda uğraşırken ailem aradı iyi bir azar işittim:))) bir saati geçti nerdesin? Sanki uçağın pilotu bendim:))

Anlatıyorum havalimanının devasa büyüklüğünü anladı mı? Yok! Anlamadı valla.. o arada tartışırken Anaaa karşıma Türk bayrağı göründü çok şükür.
Türk vatandaşları pasaport kontrolü geldi önüme dedim tamam kontrolden sonra bir 10 dakika sonra yanınızdayım.
Allahtan pasaport kontrol sırası pek dolu değildi. Kontrolden geçmem 10 dakikayı bulmadı.

Tamam kontrolden de geçtim...
Eeeee?? Çıkış kapısı yok....
Vallahi yok bulamıyorum!
Yine labirent gibi sağdan, soldan derken olmayacak görevli polislere birazcık azarlayarak dedim Allah aşkına şu kapı neredeyse bana tarif et sinir oldum.. uçaktan ineli 1 saat oldu ama hala çıkışa varamadım. Dedi yakın burdan çıkınız 10 dakika sonra kapıdasınız 🤔

İyi tamam dedim.. gidiyorum, gidiyorum ama yok işaretleri var Exit diyor, Çıkış diyor ama kendisi yok. Habire Duty Free çıkıyor önüme. Ordada sanırım bir 15 dakika dolandım. Bu arada telefon üstüne telefonlar yağıyor nerede kaldın diye. Ya yok çıkışı BU-LA-MI-YO-RUM.. Nasıl bulamıyorsun diye yine yiyorum azarı..

Bu arada afedersiniz lavaboya uğramak zorunda kaldım. Ama sonunda çıkışı buldum çok şükür.

Ya dünyaya hava atmak için sevinçliyim, mutluyum, gururluyum da anacım yürümekle bitecek gibi değil.. Bu da havaalanına eksi puan katıyor. Öyleyse her uçak kapısında bir araba olsun insanları pasaport kontrole kadar bırakın. Koca koca valizlerle tam 1,5 saat rezil oluyorsunuz.

Dönerken; otobüsle döndüm havalanına. İndiğimiz yere en yakın kapıdan girdim. Güvenlik görevlisi; Biletiniz Business mi diye sordu??? Yoo Economy dedim. O zaman bu kapıdan giriş yapamazsınız hanımefendi, burdan çıkınız diğer kapıdan giriş yapınız diyor. Ne alaka ya??? Ben havalimanına giriyorum, direk uçağa girmiyorum ki?? Benim biletimin economy veya business olması binaya girerken sorulmasına hiçbir anlam veremedim.. etrafa bakıyorum aynı yere giriyoruz..

Böyle bir saçmalığa yeminle ilk kez denk geldim. Atatürk havalimanında böyle bir ayrımcılık yoktu. Herkes her kapıdan havalimanına giriş yapabiliyordu.

Asiana Airlines şirketiyle uçuş yapacam ama yok herhangi bir tabela veya yazı göremedim. Information'a gittim de oradan ögrendim ne tarafta olduğunu. Bu arada "K" alfabenin "N4" ü asiana ya ait:) şimdilik miş:))

Ama en sevdiğim şey canlı kameralı görüştüğümüz Danışma oldu:)) süper bir sistem kurmuşlar bu konu üzerine...

Youtube Kanalima Abone Olun

Sosyal Medya Kanallarimdan da Beni Takip eddebilirsiniz