30 Aralık 2017 Cumartesi

Japon devlet okullarında zorunlu havuz dersi

Japonya’da ister devlet okulu olsun, ister özel kolej olsun hepsinin sistemi, düzeni birdir.
Her iki sistemde de çocuklar eşit eğitim görür.
Devlet okullarında da kolejler gibi havuzu, spor salonları, bilgisayarlı eğitimi, yemek hanesi ve özel aşçıları vardır.
Türkiye’de sadece kolejlerde bulunan standartı devlet okulları veremiyor malesef.
Gücü mü yetmiyor? Yoksa kendi ceplerine girecek 3-5 kuruşu Türkiye’nin geleceği olan çocuklara harcamaya mı koyamıyorlar bilmiyorum.
Elin ülkesinde adamlar öyle bir sistem oturtmuşlar ki bu sistemi çökertme’nin imkanı yok!
Devlet okulları o kadar güzel bir düzen içinde dönüyor ki dersiniz burası 5 yıldızlı özel okul.

Ana okulundan başla liseye kadar her okulun kendine özel bir havuzu vardır.
Özellikle de meslek liselerinde olimpik havuzlara bile rastlayabilirsiniz.
Adamlar boşuna yıllardır tüm olimpiyatlarda 1. Olmuyorlar.
Ben kendimi bildim bileli her yıl dünya olimpik oyunlarında en az 2-3 tanesi altın madalya kazanıyor.


Çünkü bu ülkede sporcu, yüzücü taaa çekirdekten yetişiyor.
Çocukların kreşlerinden hatırlıyorum. Bebek daha 5 aylık havuzda yüzme eğitimi alıyor.
İlk okul çağına kadar yüzmeyi öğrenmek zorunda!
Çünkü ilkokulun havuzu derin ve uzundur. Ana okulun havuzuna benzemez:)
Çocuk 1. Sınıfında ilk yaz havuz eğitimini korkusuzca başarmalıdır.
Ben yüzme bilmiyorum diyen bir tek japon göremezsiniz!

Japon okullarında ana okulundan, lise sona kadar havuz eğitimi zorunlu eğitim olarak geçiyor.
Çocuğun çok büyük bir sorunu (sakatlık, özürlük,fobi) varsa veya alerjik durumu yoksa o havuz eğitiminden men edilemez..
Ben bu tür şeylere takık değilim ama bir kaç Türk aile kızlarını bu dersten men etmek için elinden gelenini yapıyor.
Erkek arkadaşlarının yanında mayo ile gezmelerini istemiyorlar.
Öğretmeni ve müdürleri ikna etmek de ayrı bir dert:)
Günlerini hatta haftalarını alırlar sizi ikna etmek için:)

Bu koca havuzların temizliği öğrencilere aittir.
Aynı tuvalet temizliği nasıl ki öğrencilere aitse havuz temizliği de öğrenciler yapıyor.
Başlarında spor hocalarıyla herkes eline bir fırça veya sünger alıp ter temiz yapıyorlar :)

2 Aralık 2017 Cumartesi

Eski japon dilenci Komuso'lar

Bugün çok ilginç, bende ilk kez öğrendiğim bir bilgiyi sizinle paylaşmak istedim. Bu ülkede ne kadar çok uzun yaşasanız da yine de kaç bin yıllık bir kültürü öğrenmeye yaşınız yetmiyormuş:)
Kafalarını bambu sepetle örtüp, flüt çalarak dolaşan "Komuso" lardan bahsedicem.

Japonya'daki Zen Budizminin gezgin rahipleri “komuso”lar tuhaf ve gizemli görünümleri ile samurayların hakimiyetindeki dönemde ninjalar,roninler ve savaşçı keşişler gibi iz bırakmış bir gruptu.

Komusolar inançları nedeniyle bütün ülkeyi baştan başa dolaşıp başlarını kocaman bir bambu sepetle “tengai” kapatarak insanlara, dolaştıkları sokaklara, ormanlara, hiçliğe özgelişimlerini tamamlamanın aracı olan bambudan yapılmış flütleri “shakuhachi” ile nefes vermişler.


Halkın “boşluğun rahipleri” adını verdiği komusoların yıldızının parladığı ve özel ayrıcalıklara sahip olduğu Tokugava Hanedanı döneminde hiç bir engellemeye maruz kalmadan Japonya'da dilenmek ve meditasyon yapmak için serbestçe dolaşma hakkı elde ettiler.

Elbette bunun küçük bir karşılığı vardı.
Komusolar budist rahip olmanın yanı sıra Shogun'un ajanları olarak çalıştılar.
Nerde shoguna karşı aksi bir tutum gelişse orada komuso sayısı artardı.
Eski düşman beylerin adamları olan roninler ve ninjaların büyük kısmıda komuso olmuştu.

Bu yüzden Shogun aslında komusoları pek tekin adamlar olarak görmüyordu. Ne zaman bir komusodan şüphelenilse shakuhachi ile “suizen” yaparken kullandığı nağmeleri çalması istenirdi.
İmparator gücü eline alıp samurayların iktidarına son verince komusolarda ortadan kalktı.

1 Aralık 2017 Cuma

Tarihi japon evlerinin avluları

Eski Japon kültüründe bizim gibi büyük aile yaşantısı varmış.
Kaynana-kaynata, eltiler, kayınlar ve torunlar aynı avluya bakan birbirleriyle iç içe yapılar kurarlarmış.
Artık tarihi müzelik aşamasına gelmiş evlerde avlu hala ayakta tutturulmuş durumda.
Hatta gözleri gibi bakıyorlar bu avlulara.
Hepsi de kumla kaplanmış harika bir Japon bahçe sanatı.

Her evde bir aile kalırmış. Ama avluları ortakmış.
Aslında en güzel zamanlar o zamanlardı bence.
Hiç yaşayıp görmedim bizim sülalede ama bir küçük pazarlı(Eminönü) olarak orada çoğu evler avluluydu.
Orada tabiki komşular iç içeydi.
Doğulularda akrabalık vardı.


Oyun oynamaya özellikle bu tür avlulu evlerdeki arkadaşlarımıza giderdik.
En son gittiğimde bir kaçı tamamen yıkılmış.
Birisi de devlet onarmış ve otele çevirmiş:) olsun ayakta ve hala önünden geçerken bu evin avlusunda ne oyunlar oynardık diye gösterebileceğim bir ev var orada :)

Japon animelerine ve filmlerine meraklı olanlar görmüştür.
Çocuklar, kadınlar bu avlunun etrafında nasıl koşturduklarını :)
Size en güzel avlulu eski evlerde oynayan bir komedi ismi vereyim izleyin YouTube da :)
Shimura ken bakatono yazın.
Hepsi tarihi ve saray skeçleri oluyor

Youtube Kanalima Abone Olun

Sosyal Medya Kanallarimdan da Beni Takip eddebilirsiniz