28 Eylül 2017 Perşembe

Japon kadınların jilet kullanımı

Dünya genelinde kadınların vücut temizlik sistemleri farklıdır.
Bir çok ülkede vücut tüy temizliği yapılmadığını biliyormuydunuz?
2007 de Japon Asahi tv kanalında bir canlı yayına çıkmıştım.
10 farklı ülkeden,10 bayan olarak bir programa katıldık.
Aklınıza gelen tüm ülkeden bir bayan vardı.
Her birimize aynı soruyu sordular. Vücut tüy temizliği yapıyormusunuz?
Yapanlara yaptıkları bölgelere kadar sordular:) bizleri cevap karşılığında 3 gruba ayırdılar.
• Sadece koltuk altını
• Tüm bölgeyi
• Hayır yapmıyoruz

10 kişiden 8 kişi sadece koltuk altını alıyoruz.
Almanya, Fransa, Amerika, İtalya, ispanya vs Avrupalı ve Japon vardı.

1 kişi hayır hiç bir bölgemizi temizlemiyoruz diyen tahmin edin hangi ülke oldu? Tabiki de Çin:)

Tüm bölgeyi alıyoruz grubunda bendeniz 1 kişi:)

Program sunucusu Japonya'da çok ünlü bir isimdi ama geçmiş zaman ismini unuttum:)
Programda tüm konuklarla birlikte sunucu da ağzı açık bir şekilde nasıl yani?
Genital bölgeyidemi alıyorsunuz? Falanlar, filanlar tüm program boyunca ilgi sadece benim üzerimde oldu.
Soru yağmuruna tutuldum, şimdi ayrıntılı konuşmayalım:)
Gerçi programın içeriğini başta bilseydim kendi yerime başka bir Türk bayan gönderirdim:)
Programa katılmak için gittiğimde ögrendim konuyu, geri dönemedim:)
Tanıdık japonlardan kaç kişi izlemiş utandımmm:))


Japon'lar vücudunda sadece genital bölgeye el sürmezler.
Anadan doğup, ölene kadar naturel:) onun dışında bütün vücudunu alırlar.
Koltuk altı, bacak, kollar, eller, parmaklar, yüz, yanak, kaş vs. Her yerini alırlar.
Baktığınızda bir milimlik bile bir tüy göremezsiniz. O kadar temiz.
Aslında Asya insanı çok tüysüz. Kadınların tüyleri o kadar seyrek ve soluk ki neden alıyor diye kızıyorsunuz.
Tüyü, kılı sevmiyor ama acaba genital bölgede nasıl rahat ediyorlar çok merak ediyorum;)
Japon'lar tüm vücudunu resimde gördüğünüz jiletler ve jilet tarzı ustura ile temizliyorlar.
Jiletler vücuduna, usturayı da kollarına ve yanak, kaşlara uyguluyorlar.
Ustura olunca jilet gibi tüyleri kalınlaştırmıyor ve sıklaştırmıyormuş:)
Lazer epilasyona gittiğim yerde ustura ile temizlik yapıyorlar.
Bazen onlara yaptırıyorum lazer öncesi temizliği usturayla alıyorlar.
Bir tek yüz epilasyonunda yüzüme sürdürtmüyorum usturayı.

Japonya'da da tüy dökücü kremler, tüy alma makineleri satılıyor ama nedense hala akın akın bu jiletleri ve usturaları satın alıyorlar.
Ama son 10 yıldır lazer epilasyona rağbet var. Gittiğim yerde kadınların biri gidiyor, biri geliyordu:)
Birde benim gittiğim yerde birini oraya önerirsen, sende 3 seans bedava alıyorsun:)
Ben 2007 de başladım ve sadece bir yıl 3 bölge için paket aldım.
Sanırım 10 yıldır gidiyorum ve 9 senedir de beş kuruş para ödemem:))
Milletin canı sağolsun:) her 3 ayda bir biri geliyor ve benden öneri istiyor bende epilasyoncuma götürüyorum:)
Ben oraya o kişiyi öneri yaptığımda sadece ben değil o kişi de kazanıyor. İndirim alıyor:)

19 Eylül 2017 Salı

15 Mayıs japonya'da yogurt günü

Geçenlerde Bulgaria yoğurdu aldım, üzerindeki plastik kağıdında bu mesajı görünce güldüm:)
5. Ayın 15'i yoğurt günüymüş allahım sen akıl fikir ver:)
Acaba yoğurtun bulunduğu tarih mi desem? Değil!
Osmanlı dedelerimiz yüz yıllar evvel bulmuş ve kullanıyormuş zaten.
Acaba Japonya'ya geliş günümü? Olabilir:))
Japon'lar daha sonra tanışmış olsada bu lezzetle biz yüz yıllardır yiyorduk.



Evet yazıya bakılırsa yoğurtun insan vücuduna faydasını sözde bulmuş Rus Nobel ödüllü Mechiniko adında bir profesörün Doğum günüymüş meğersem:)
Ah kaşkarlı Mahmut amcam vah! Zamanında buldunda Türklerin buluşu olarak bilinmiyor buluşun.
Japonya'da yoğurtu Bulgarlar, Bulgaristan yoğurtu olarak tanıyorlar.
1800 lü yıllarda Kanuni sultan Süleyman Fransız kralına ilaç olarak göndermiş ve kralı yoğurtla iyileştirmiş.
Şurda bir kaç 10 yıl önce bir Rus faydalı diye laf atmış ortaya ve japonya adamın doğum gününü yoğurt günü olarak kutlasın!
İşte bu saçma şeyler yüzünden deli oluyorum Osmanlı'yı kaale almamalarını...
Osmanlı zamanindaki keşifcilerimizin, mucitlerimizin, hekimlerimizin bulduğu binlerce buluş şimdiki aletleri, ilaçları, gıdaları elin Fransız'ı, bulgarı, Rus'u, İngiliz'i buldu diye duymak beni sinir ediyor!

Japonya'da gece kreşleri

Japonya'da kalabalık aile kültürü olmadığı için çocuklarını bırakabilecek anneanne, babaanne, hala, teyze yok.
Hastaysanız, çok acil bir işiniz çıkmışsa bir saatliğine emanet edebileceğiniz bir komşunuz bile olamaz.
Hele de akşam geç saatte işten gelen veya benim gibi gece okuluna gitmek isteyipde çocuk yüzünden gidemeyenler için 7/24 açık bulabileceğiniz, gündüz kreşin iki katı pahalı kreşler de var.
İllaki her gün bırakacak değilseniz, yukarıda saydığım bir kaç nedenle haftada bir gün 1-2 saatlik emanet edecek yer arıyorsanız bu tür kreşleri tavsiye ederim.
Bir kaç kez bende kullandım ve gündüz kreş hocaları kadar çok şefkatli insanlar tanıdım.
En son gittiğimde saati 2500 yen'di. Tahminen yine aynı fiyatlardadır.


Japonca Kreş'e "Youchien-幼稚園" Anaokuluna da "Hoikuen-保育園" denilir.
Youchien 4 yaş üstü çocukları kabul ediyor.
Sadece oyun değil eğitimde alıyor çocuklar.
Çocuklar, İlkokula başlamadan Hiragana ve Kataganayı bitiriyorlar.
İlkokula hazırlıklı başlatmak için anne çalışmıyorsa çocuğuna 4 yaşına kadar kendi bakıp son iki sene kalada kreşe veriyor.
Hoikuen de çocuğu sadece oyalıyorlar. Ders yok, öğrenim eğitimi yok.
O yüzden geceleri Youchien bulamazsınız:) sadece hoikuen olur.
Siz gelene kadar çocukları oyalarlar. Eğer bir kaç saatlik işiniz varsa ve çocuğunuzu emanet edecek yer arıyorsanız çevrenize 24 saat ( Nicu yo jikan) hoikuen var mı diye sorun.

16 Eylül 2017 Cumartesi

Japon evlerinde çamaşır makinelerinin yeri

Japonya'da bir çok evde çamaşır makinesini koyacak bir yer olmadığını biliyormuydunuz? :)
Cidden evde kullandıkları tek makine olan çamaşır makinelerine yer bulmakta zorlanıyorlar:)
Çok apartman dairelerinde çamaşır makinesine giren su vanasını balkona yapmışlar.
Peki ya pis su gideri? İşte o hiç yok:)) balkonun su giderine akıp gidiyor.
Peki geneli mi böyle? Yok canım genelleme yapmayalım şimdi.
Çoğunluğu 5-10 metre karelik bekar daireleri böyle.
Yani tek bir oda içinde mini mutfağı ve mini banyo&wc si bulunan evlerin çoğunlukla makineleri balkondadır.
Mutfak tezgahının dibine, altına yada banyonun bir köşesine koyacakları 40 santimlik yerleri bile yok:)
Biz yokken eşimin kaldığı bekar evinin balkonundaki çamaşır makinesi işte bu durumdaydı :)


Önceden oturduğum bir çok yerde balkondan görüyordum.
Karşıdaki komşu karın, kışın ortasında balkonda çamaşır çıkarıp astığını.
Ben banyomun hemen dibindeki makineden bile çamaşırları çıkarıp asmaya erinirken o soğukta bu insanlar nasıl yarım saat çamaşırları tek tek makineden çıkarıp asıyorlardı hala hayret içerisindeyim..
İçeride olunca en azından giderinden pisliği görmüyorsunuz.
Bu şekilde suyu direk balkona boşalttığı için balkon saç , kıl, tüy doluyor.
Yani balkon giderine gidene kadar artığı balkonda birikiyor:)
Zaten soğuk suyla yıkıyor makineleri birde 1 derecede ki soğukta o su donmuyormu çok merak ediyorum doğrusu:))
Eğer ileride japonya'ya yerleşme durumu olacaklar varsa şimdiden kendini bu duruma hazır etsin:)
Tek odalı bekar evlerin ucuzu olsun diyorsanız makinesi ha içeride ha dışarıda olması hiç farketmez!
Önemli olan kirası ucuzmu? Ucuz gerisi zamanla alışılıyormuş meğerse:)

Japonyanın elektrik direkleri

Japonya 'nın sokakları geniş, gökyüzü dardır.
Caddeleri temiz, gökyüzü pistir!
Binaları sade, gökyüzü karmaşıktır..
Öyle bir düzenleri var ki şaşırtıyor insanları.
Bu devirde, bu ekonomik güçte hala şu kablo çöplüğünden kurtarılamayan bir ülke görüyorum.
Hele de ana merkezlerdeki elektrik direklerinin çokluğu daha da şaşırtıyor insanı..
Alt yapı yapamıyorlar mı? Yoksa yapmak mı istemiyorlar?
Doğrusu beni çok rahatsız ediyor bu görüntü kirliliği.
Balkonumun önündeki elektrik direğinden sokağı göremez haldeyim.
Karşı binaya baktığımda bir karmaşıklık görüyorum sadece.
Çünkü elektrik direğindeki kablolar o kadar çok fazla ki yeminle binayı seçemez haldeyim:)


Turistlik amaçla gelen insanlarında ilk ilgisini çeken şey bu elektrik direkleri oluyor.
Dünya devi bir ülkeye bunu kimse yakıştıramıyor.
Türkiye'de bile elektrik kabloları yer altına girmiş durumda bir kaç şehirde.
Olan yerlerde de en fazla 1-2 kablo taşıyor .
Japonya'ya gelipde bu durum dikkatini çeken kaç kişi var alta yorumlarınızı bizimle paylaşırmışsınız?

Japonlar için hediye süslemenin önemi

Ülkemize turistik amaçla gelen japon'ları ne kadar tanıyoruz?
Ne kadar sade, ne kadar mütevazı görüyoruz değil mi?
Üst başlarına baktığımızda bir kot, bir penye ile şatafata, gösterişe önem vermediklerini düşünürüz.
İşin Aslı öyle değil aslında! japonlar gösterişe, şatafata, ışıltıya, paraya ve pahalı şeylere bayılıyorlar.
Japonya'da sokakda sadece 1 dakika durup şöyle bir baktığınızda en ucuz, en adi marka coach olduğunu görürsünüz..
7 den 70'e herkes marka takılır. Kıyafetlerinden en az bir parça ünlü bir markadır.
Ellerinde bir şey taşıyacakları zaman öyle bizim gibi sıradan bir mağaza poşeti, pazar torbası, market poşetini asla göremezsiniz:)
Muhakkak ünlü bir mağazanın veya restaurant, pastane kağıt torbası veya çantası olur.
Asla kırış kırış market poşeti taşımazlar. Marketten çıkarken bile her zaman yanlarında bulundurdukları Eco torbalara koyup çıkarırlar.
Çok çok huytu bir semtte yaşlı teyze, amcalar görürsünüz en fazla:)


Japonların en sevdiği başka şey de hediyeleşmedir.
Bayılıyorlar! Japon'ları cezbetmenin en kolay yolu budur:)
Hediye almaktan çok vermeyi seviyorlar. Asla eli boş bir yere gitmezler.
Hediye öyle pahalı, kaliteli, büyük bir şey olmasada olur. Önemli olan hediyenin paketidir onlar için.
Bir hediye alırsınız, dışına baktığınızda içinizden ufff bu ne şu paketin kalitesine bak! Kesin içinde çok pahalı birşey vardır dersiniz:) ama açtığınızda içinden ya klasik bir mendil havlu çıkar veya bir yüz maskesi vs bakım ürünleri :)
Fiyatı ister bir channel marka isterseniz bir Daiso malı olsun fiyatı hiç önemli değil.
Ürünün kalitesini paketi gösterir unutmayın:)
Japon arkadaşınıza ona göre hediye alıp, sarıp sarmalayıp verin:)

Bende Türkiye'den biraz hurma bir de bir kaç kişiye Türk meyve suları almıştım.
Daiso'dan güzel bir hediye poşeti, içine de paketleme torbalarını alıp süsleyip, püsleyip en samimi can dostlarıma sundum.
İçindekilerden çok paketlerini sevdiler:) biliyorum canım ben bu işi;)

4 Eylül 2017 Pazartesi

Japonların ayakta yeme lokantaları

Japonya'da her fiyata karın doyurabilirsiniz. 100 Yen'e de doyulur, 10 bin Yen'e de.
Bu sizin bütçenize ve keyfinize bağlı:))
Her öğünün bir fiyatı ve bedeli farklıdır japonyada.
100 yen ödeyip bir onigiri ile öğün atlatabilirsiniz.
Öğlenleri 1000 Yen'e öğle menüleri ile mükemmel yemekler yiyip akşama şöyle ayak üstü ucuz birşeyler yiyip de eve gideyim de diyebilirsiniz:) Ayak üstü yenilebilen yerler genelde tablot veya lokanta tarzı ucuz görünümlü, ortada sadece mutfak ve mutfağın önünde tezgah var.
Bir kişi dikelirken, ikinci bir kişinin zorlukla geçebileceği daracık, küçücük mekanlar oluyor.

Genelde iş arkadaşıyla gidilebilecek yerleridir burası.
Bizim kültürümüzde ki meyhane tarzına benzediği için kız veya erkek arkadaşı için pek uygun değil.
Düşünün kız arkadaşa gel seni yemeğe götürecem diyip buraya getirdiğinizi:)
Kız, yüzünden belli etmese de içinden küfürler yağdırır size:)
İki saat takıldığınızı düşünün:) ayaklar kopar, olduğu yere yığılır insan be:))
Sandalye yok, koltuk yok:) sadece mutfağın tezgahına kolunuzu yaslıyorsunuz bir elinizle de yemek yiyorsunuz.
Bizdeki meyhane tarzı fakat tek fark oturmadan yiyorsunuz.
Bira'sı, Japon sake'si, tavuk şiş, mezeler, ramen, udon, körili pilav aklınıza gelen her tür Japon yemeği yiyebiliyorsunuz. 
Bacaklarınıza güveniyorsanız tavsiye ederim:)
Genel restaurantların neredeyse yarı fiyatına karın duyurabiliyorsunuz.

Youtube Kanalima Abone Olun

Sosyal Medya Kanallarimdan da Beni Takip eddebilirsiniz