Bu bloğu 2016 da açtığımda 4 kişilik bir aileydik. Oğlan Lise’yi bitirmiş, Üniversite için Türkiye’ye getirme planları yapıyorduk. Eski takipçilerim iyi bilir. Uzun zamandır blog yazılarıma ara vermiştim. Sanırım 4 yılı geçti. Bu 4 yıl içinde hayatım çok değişti. O eski ben ben değilim. Yazmaya dönmek istedim ama ya işten fırsatım olmadı yada hayatımdaki olaylardan fırsat bulamadım diyelim.
Hamza 4 yıllık İstanbul üniversitesini kazandı, ama 1 yıl sınıfta kaldığı için 5 yılda bitirdi okulu.
Sıla bu sene Lise son sınıf. Önümüzdeki sene Nisan’da okulu bitiyor. Bitmeye yakın yurtdışında İngilizce dil eğitimi almayı planlıyor. Üniversiteye gitmek istemiyor. İngilizce eğitim aldıktan sonra Havayolu şirketlerinden birine girmek istiyor. Olursa hostes, olmazsa yer görevlisi vs.
2015’e geri dönelim. Türkiye’ye kesin dönüş yaptık. Hamzayı önce 1 yıl Yös hazırlık kursuna gönderdik sonra da yös sınavlarına girip “istanbul üniversitesi siyasal bilgiler fakültesi” ni kazandı. Sıla’yı da mahallemizde bir ortaokula yazdırdık.
1 yıl alışmaya çalıştık Türkiye’ye. Hamza alıştı, hatta çok sevdi Türkiye’yi ama sıla bir türlü sevemedi, alışamadı. 1,5 yıl geçtikten sonra babası da Türkiye’de yapamadı çocuklarla beni Türkiye’de bırakıp Japonya’ya kesin dönüş yaptı. Ben çocuklarla kaldım. Benim için hamzanın eğitimi çok önemliydi. Onu yalnız bırakmak istemiyordum ama bir taraftanda sıla her gün ağlıyordu Japonya’ya dönmek istiyorum diye.
Hamza artık üniversite 1. sınıf oldu. Okulunu öğrendi, arkadaşlar edindi. O bir nevi hayatını düzene koydu şimdi ikinci önemli olan şey sılaydı benim için. Onun da eğitimi benim için çok önemliydi. Bir de Türkiye’deki Yös sınavlarını görünce, iyi bir üniversiteye girmesi daha rahat olduğunu öğrenince sıla’yı alıp japonya’ya geri dönme isteği gelmeye başladı içimden.
Hamza, ben tek yaparım. beni merak etme diyince tamam Japonya’ya geri dönelim demeye başladım. İstanbul’daki ev kendimize ait. Sıfırdan eşya alıp dayayıp döşedim. Hamzanın ne kira derdi vardı ne de eşya derdi. Evden okula da otobüsle 20 dakikalık bir mesafede oturuyoruz. Hamza tamam şimdi sıra sıla’nın hayatını düzene sokmaya geldi.
Eşime artık bizde geri dönmek istiyoruz demelere başladım. Her konuşmamızda bundan bahsediyordum ama o kabul etmiyordu. Oğlan orda tek kalacak, yapamaz, edemez! Çocuk ilk kez Türkiye’de yaşıyor başına bir şey gelir diye engel olmaya başladı. Ama tek çocuğumuz hamza değil! Sıla’yı da düşünmemiz gerektiğini anlatmaya çalıştım. Sanırım 3-4 ayı buldu. Yok bir türlü ikna edemiyordum. Sıla araya girmeye başladı. Sürekli ağlıyordu, sızlanıyordu. Sonunda ikna oldu ve kabul etti. İyi tamam kızla birlikte 3 aylığına tatile gelin dedi.
2017 nin Temmuzunda sılayla ben önden Japonya’ya tatile geldik. Bizden 1 ay sonra da hamzanın okulu yaz tatiline girdi, o da sonradan geldi. 3 aylığına gelmek belki sıla’ya iyi gelir diye buna da razı oldum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Duygularını bizimle paylaşmak ister misin