8 Mart 2017 Çarşamba

Bir japonun günlüğü (söyleşi)

Arada bir Türkiye'de yaşayan japonlarla söyleşi yapmak istiyorum ne dersiniz? :)
Türkiye'deki zorluklarından, yaşadıkları kötü deneyimlerinden, sevdiği sevmediği şeyler nelerdir çok merak ettiğimiz konulardan bahsetmek istiyorum.
Hep japonyadan bahsediyorum, japonyayı, güzelliklerini, sistemini anlatıyorum.
Ya japonların bizim ülkemizde görüp, geçirdikleri, düşünceleri nelerdir hiç düşündünüz mü?
Onlarda bizim ülkemiz de yabancı.
Hani onların memleketinde bize 'Gaijin' diyorlar ya işte bizim ülkemizde de onlara 'Gavur' diye bir lakap takmışlar!
Gavur olunca insan olmuyor değilmi? Onlarda bizim gibi 3 kuruş maaşla geçim sağlamıyor?
O Ortadoğu'dan gelen petrol trilyonu, bir yediği önünde yemediği yerlere, masalara saçılmış sözüm ona müslüman yabancıları kastetmiyorum.
Göbeği patlayana kadar yiyip, yedikten sonrada sofrayı ayağıyla itenler değil konumuz. Allah din de imanda vermiş ama insanlık vermemiş müslüman onlar!

Bugün ki sohbetim 10 yıl önce eşinin iş dolayısı ile türkiye'ye taşınmak zorunda kalmış bir eş.
Aynı benim gibi :) Eşi gemi mühendisi Tuzla'da tersane üniversitesinde öğretim görevlisi.
Öğretmenlik maaşıyla geçinen bir çift. Yumiko san çalışmıyor.
Eşinin aldığı maaşla kıt kanaatla geçiniyoruz diyor.
Eşi okulda İngilizce eğitim verdiği için Türkçe öğrenememiş.
Hanım da çat pat kendini görecek kadar Türkçe anlıyor.

Türkiye'de sizin için en çok ne sorun oldu diye sorduğumda ilk cevabı yüzünü asarak ev dedi.
Nasıl yani diye sordum? 10 yıl içinde tam 8 kere taşındıklarını söyledi!
Şaşırdınız değilmi? Ben şok oldum.. Nedenini sordum, sadece bir evde 2 sene kaldık..
Onun dışında her sene evden atıldık diye cevap verdi.
Hani gürültü mü? Kira geciktirme mi? dememe kalmadan kendisi hemen kiramızı gününden önce öderiz, çoluk çocuk gelen gidenimiz yok dedi. Başladı anlatmaya...


İlk evsahibimiz bizden sürekli toplu kira istiyordu.
Şu çocuğum kaza geçirdi 3 aylık kirayı peşin ver, başıma bu geldi şu kadar kira peşin ver diyordu. Yalan konuştuğunu biliyorduk ama derdimizi anlatacak ne dilimiz vardı nede yardım isteyecek bir dostumuz. Mecburen veriyorduk. Veremem diyince çıkın ozaman diyordu.
Baktık olmadı başka eve geçtik. Yine depozito, nakliye, abonmanlık falan büssürü para.
3-5 ay iyi gidiyor bir baktık ev sahibi evi satmış bizden habersiz.
Yeni gelen ev sahibi bizden depozito istiyor. Kalacaksanız şu kadar depozito ver diyor.
Eski ev sahibi depositomuzu vermiyor. Olmadı ordan çıktık.
Yine ev değiştirdik bu sefer kontratı okuyamadığımız için kontratta % kaç yazıyor bilmiyoruz ama ev sahibi zam zamanı gelince bizden %35 zam yapmamızı istiyor.
Yapmazsan çık diyor. Bir üstümüzde ki kiracı 600 TL ye oturuyor biz 1.000 TL ödüyoruz.
Her yıl %35 zam bize çok ağır geliyor.

Kadın anlattıkça inanın yerin dibine geçtim!
Ben utandım.. Kanunen bir kiracıya %10 dan fazla zam yapmak yasak.
Bu insanlar karşılarında dili dişi olmayan bir yabancı bulmuş parmağında oynatıyor resmen!
Bu yıl 10. Ayda yine zam zamanı geliyor sanırım yine taşınıcaz diye üzülüp duruyor.
Bende bir ev sahibiyim. Kiracının kontratında her yıl %10 zam yazıyor ama ben kusuratlarımı almıyorum. Yeterki iyi bir insan otursun evimde istiyorum.

Diğer bir sorunları ise 10 yılı doldurmuş bu insanlar.
Hala her yıl vize başvurusunda bulunuyorlarmış...
Japonya'da iş, okul vesilesiyle vize alanlar 1-1-3-3-3 vize alır.
Bu süre içinde 10 yılı doldurdunmu süresiz vize hakkına sahip oluyorsunuz.
Dilin dişin ırkın ne olursa olsun kanunen bu hakka sahipsin.
Evlilik vizesi alanlar 1-1-3 gibi alıp daha kısa sürede bu hakka sahip oluyorlar.
Ama Türkiye sisteminde sınırsız oturum almak daha güç ve meşkalet isteyen bir sistemle yürüyormuş.
Şimdiye kadar çoktan süresiz vize almaları gerekirdi..
Her yıl büssürü evrak doldurmak zor geliyor artık diyor.
Her sene kanun değişiyor. Bir kanun bu sene böyleyse seneye başka olmuş diyor.
En azından Japonya gibi 3 yıllık verseler?

Hani zor geliyorsa ne işi var burada beğenmeyen dönsün ülkesine diyor olabilirsiniz.
Ekmeğin neredeyse sen oradasın! Önüne hiç bir engel geçemez.
Allah rızkını nerede açmışsa alın terinle kazanıyorsan alacaksın.
Suriyeliler gibi sözde savaştan kaçmışlar ama kolunda çanta, gözünde gözlük çarşı pazardan çıkmıyorlar.
20'lik delikanlıları bizim Beşiktaş'ta, Taksim'de cirit atarken bizim 20 lik gençlerimiz onların ülkesinde savaşta. Kimse ülkesinde savaş çıksın, iltica edeyim demez, istemez.
Gelmesinler, defolup gitsinlerde demiyorum ama geldikleri, ekmeğini yedikleri ülkenin insanlarına da bu japonlar gibi saygı duysunlar.
Son zamanlarda mahalle kavgalarıyla haber olmaya başladılar.
Türkiye eğer göçmenlik kanunu sıkı tutuyorsa bunları görmeleri gerek!
Ülkesine, mevkisine ve geliş nedenlerine göre belirlesin bu kanunları.

15 yorum:

  1. Yazılarınızı severek takip ediyorum Elinize sağlık.Dediğiniz bu kişi nerede yaşıyor öğrenebilmem mümkün mü?Belki kendisine bir faydamız dokunur.:)

    YanıtlaSil
  2. Suriyelileri genelleyip kotulemenizi yanlis buluyorum. Dunyanin her yerinde her irka ait iyiler de vardir kotuler de! Evet bu durum hos degil ama hepsine ait davranis ve yasayis bicimi degil gordukleriniz. Empati yetenegimizi herkes icin kullansak sonraki nesile cok daha iyi zemin hazirlayacagiz...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Muhakkak iyileri, elitleri, saygı sevgi içerisinde yaşayanları vardır ama maalesef biz onlara denk gelemedik.gorduklerimin hepsi zevk, sefa derdinde. Akrabaların anlattıklarını hayretle dinliyorum. Biz Türk bayanları beğenmiyorlarmis. Biz çok bakımsızmışız. O yüzden de Kuma olarak erkekleri kandırıyorlar mis. Allah kimseye göstermesin savaşı, ölümü çok zor bir sınav bu. Ama bu ekmeğini helaliyle çalışıp kazanan, yaşadığı ülkenin insanlarına saygı duyan Japonlar gibi olmalarını isterdik.

      Sil
  3. Maalesef bizim millet yabancilari gorunce akillarina direk fazla para geliyor. Ne kadar uzucu :/ egitim cok onemli, koklu bir degisiklik gelse ne guzel olur. Hani ogrendigimiz sadece okulda kalmasa

    YanıtlaSil
  4. Cok sinir bozucu bi durum ya. Hrm bize kizdim hem de kadins üzüldüm. Biz toplum olarak hangi ara bi hale geldik yaw? Bi yabanciya bu kadar mi kötü olduk, kör olduk, sağır olduk? Hangi ara?? Allah iyileri, iyilerle karşılaştırsın..

    YanıtlaSil
  5. Suriyelilerle alakali yorumunuz cok sert ve yanlis bir sekilde genelleyici olmus. Kimse zevkten ulkesini birakmaz, ki savas cok daha makul bir sebeptir gecim derdi, egitim gibi nedenlere gore. Cidden hayalkirikligi yasatti bu yorumlariniz...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Maalesef yaşadığımız mahalledeki, semteki Suriyeli örnek gösterdim. Muhakkak eliti, bilir kişisi, profesörü vardır ama biz onları göremiyoruz her nedense. Pazara çıktığımda biz Türklerden çok, kolunda çanta, gözünde gözlük alışveriş manyağı Suriyelilerle dolu olduğunu gördüm.

      Sil
  6. Ben pirim Müslüman olarak bir insan olarak çok üzüldüm �ünkü nasıl bir Japon'a haksızlık yapıldığında üzülüyorsan İtalyan olsa da Suriyeli olsa da çok üzülürüm Çünkü mazlumun dini dili ırkı olmaz Mazlum her zaman mazlumdur yazınızın genelinde haksızlıklara karşı duruşunuz güzel olmuş Ancak yazınızın sonlarında Suriyeliler ile ilgili Hiç de hoş olmayan insanlar ve Müslümana yakışmayan bir şekilde yazı yazmışsınız ilk defa sizden bu manada soğudum Çünkü bu üzüntü kalbimi yaraladı Çünkü Ortadoğu'nun ortasındaki Suriye halkı şu anda hem dış güçler tarafından hem de içerideki terörist bir Devleti yönetmekten harap olan bir millet üzerlerinde kimyasal bombalardan tutun her türlü şey dinleniyor ve yüz binlerce çocuk kayıp ve kim bilir ne deneylere maruz kalan insanlık acı içinde kaçmak ve hicret etmek zorundalar yüzden biz peygamber efendilerimiz gibi mazlumun Dili dini ırkı yok deyip Arapda olsa Suriyeli de olsa Hatta Japon da olsa İtalyan da olsa Mazlum Mazlum dur deyip sonuna kadar elimizden geldiğince insanlık görevimiz yapmalıyız bırak müslüman olmayı insan olarak bile yardımcı olmalıyız

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hiç bir halk hiç bir insan ülkesinde savaş istemez, Allah kimseye göstermesin. Gelmesinler, gebersinler dönsünler falan demedim. Demek istediğim semtimizde, mahallemizde, İstanbul'da gördüğüm Suriyelileri örnek gösterdim. Son zamanlarda haberlere bıçaklı kavgalar.ev sahibini para için öldürecek kadar sığındığı ülkenin ekmeğine şükür etmeyen Suriyeliler görüyorum sadece. Keşke o İtalyan, İngiliz, bu japonlar gibi saygı, sevgi içerisinde sakince yaşayan bir millet olsaydı. Keşke o savaşta olmasaydı, zaten dil,din, mezhep sorunu yaşayan ülkemize daha da katlanmış bu sorunlar yasatmasalardi.

      Sil
  7. Ses ile yazdim yaziyi. Bu yüzden biraz hatalı olmuş. Ben bir müslüman olarak demiştim mesela....

    YanıtlaSil
  8. Öncelikle Suriyeliler hakkında yapılan yorum doğrudur. Eleştiriyi kabul etmeyenler ya Suriyelidir yada müslüman kardeşliğin arkasına sığınandır. Allah Ülkemi asla bu durumlara bırakmasın. Çevrenize bakın ve gerçekleri görün. Burada parası olanlar zevki sefa peşinde bir şekilde buralara glipte parası opmayanlar sefalet ve rezillik içinde. Hırsız gibi.... rakkamsal verilecekse 100 Suriyeliden 1 tanesi geldiği Ülkenin kural ve kanunlarına göre uaşarlar. Diğer ülkelere giden Suriyelileri arastirdiniz mi hiç. Onların bu şekilde olmaları onları buraya gtorenlerdedir. Gerçekleri kabul etmek zor degil mi.
    Maalesef ülkemizde misafirperverlik ölmüştür. Hangi ülkeden gelirse gelsin yabancıdan ne koparsak kardır güden zohniyet çok mevcuttur. Kaldı ki üpkemizde kiracı olmak gerçekten zordur. Onların şansına hep ters gitmiş. Anlayamadığım, bunca zamandır tercüman bulamadılar mı? İngilizce Öğretmenliği yaptı ise öğrencilerinden yardım alabilirlerdi.
    Evet ülke kanunları maalesef değişip durur. Bu ülke politikasından kaynaklanmaktadır. Vize sorunları sadece onlarda değil bizlerde yaşamaktayız. Hem bazen bizlerde kanunlarımız yüzünden sıkıntılar yaşayabiliyoruz.
    Allah yardımcıları olsun.

    YanıtlaSil
  9. Son yüzyılda bu coğrafyanın maruz kaldığı; gizli somurulmelere, cahil bırakılmaları, kendi devletleri tarafından ezilmelere, bahsettiginiz medeni devletlerden-halklardan herhangi biri maruz kalsaydı eminkm şimdiki müslüman halklardan(Suriyeli, Iraklı, Pakistanlı Afganistan'ın) kat kat tehlikeli, birlikte yaşanması zor kimseler olurlardi. Dolayısıyla bir toplumu eleştirip kiyaslarken aynı şartlarda olsalardı ne olurdu diye düşünmek lazım.
    Bu arada japon çift onca sene de Türkçe öğrenmek için niye uğraşmamışlar merak ettim. Siz mesela Japonya'ya yerleştikten kısa bir süre sonra dil olmadan yapamayacaginizi idrak edip dil öğrenme gayretine girmissiniz. Tabi ki onlara haksız davranan cibilliyetsizlere diyecek lafım yok. Cehaletin, kul hakkından bihaber olmanın birebir örnekleri belli ki. Ama bu eğitimli çiftin yaşadıkları yere uyum sağlamak için bir uğraş gösterdiklerini de zannetmiyorum açıkçası. Ayrıca ev vs. Noktasında niye beyinin iş arkadaşlarından veya belediyeden yardım istememişler acaba? Bzi burali olsak bile yeni gittigimiz bir şehirde rastgele ev tutamayıp ya tanıdık ararız veya güvenilir emlak şirketi. Her milletin iyisi de vardır kötüsü de. Nasıl o nazik Japonlar dan anlattığınız zalim işverenler patronlar çıkıyorsa, Türk ünde Suriyelinin De zalimi de çıkar alimi de. Dünyanın her yerinde kişi kendini korumalı sanki dil bilmeden Amerika'ya gitse, çiçeklerle karşılanacak, kimse dolandırmayacak... Bozuk tiynetli insan her yerde var, boşuna komplekse girip kendi milletini dindaslarini aşağılamaya gerek yok bence...
    Birde bundan bağımsız merak ettiğim bir konu var. Bir Japonlar sohbet ederken Japonya'ya veya japon halkına karşı elestiri yöneltildiğinde nasıl davranıyorlar. Yani bizdeki gibi utanıp, sıkılıp kendi halkında suç bulup özür moduna giriyorlar mı yoksa üstlerine alınmıyorlar mı?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tabiki her milletin iyisi ve kötüsü vardır. Ben de bunu anlattım bayana. Maalesef karşınıza hep kötüleri çıkmış.bende bir ev sahibiyim hiç sorunumuz yok vs. Anlattim. Bayanla ilk kez tanıştığım için neden Türkçe ogrenmedin diye yargilayamadim.keske işte arkadaşlardan yardım alsaydiniz dedim. Japonlar'da kendi ülkesinde yaşadığım kötü olayları anlatınca onlarda üzüntü duyup özür diliyor. Kesinlikle duyarsız bir millet değil. Onlarda milletinin iyisi ve kötüsü olduğunu biliyor

      Sil
  10. malesef suriyelilere verilen özen hiçbir ulusa nasip olmadı. eşim japon vatandaşı ona geçen yıl ikamet almak için saatlerce sıra bekledik. tam bize sıra gelmişken memur bayan patron edasıyla eşime hadi be 2 saat oldu diye bağırmaz mı. kopardım kiyameti tabi.. onlarca evrakta cabası sanki ülkemde 3.5 milyon japon var gelmesinler diye zorluyorlar. o kadar evrak hazırla birde göç idaresinde uğraş... yazık olmuş bu çifte üzüldüm

    YanıtlaSil

Duygularını bizimle paylaşmak ister misin

Youtube Kanalima Abone Olun

Sosyal Medya Kanallarimdan da Beni Takip eddebilirsiniz