Disiplinle çalışır, üretimde rekor kırmak için emek sarf ederler.
Gerçektende türklerle japonları karşılaştırırsak arada dünya kadar fark bulabilirsiniz.
Bizim millet esnek çalışmayı çok sever. Patron yokmu başta, hemen kaytarır.
Patron olsa da sallana sallana, bir elinde çay, bir elinde sigara, becerebilse ayaklarıyla da telefonu kullanacak :) müşteri varmış, iş ahlakıymış tııınn...
Japonlar'da bunu asla göremezsiniz!
İş yerine adım attığı andan itibaren direk kıyafetini değiştirir.
Çantasını, cüzdanını, cep telefonunu kilitli dolabına koyup sadece bir mendille dolap kilidini yanına alır başlar iş'e..
İş sırasında telefon kullanmak kesinlikle yasaktır!
Sohbet etmek, gır gır şamata yasak.. Mola saatleri dışında azıcık bir dinleneyim yok..
O yüzden kaynaşma çok zordur. Kimse kimseye ailesini, sorunlarını sorup dertleşemez.
Hiç mi yok derseniz var tabiki ama öğle, sigara molalarında.
Bir de iş giriş ve çıkışlarda varsa zaman ayak üstü sohbet ederek dertleşilir..
O yüzden japon şirketlerinde kaynaşmak , dostluk kurmak için iş verenler yıl başının son haftalarında ve yılın ilk haftalarında iki kere toplanıp yemeğe götürür çalışanlarını.
Yılın son haftaları, 12. Ayda olan yemeğe "Bounen kai-忘年会" yıl sonu partisi deniliyor.
Yapılacak bu partinin gününü, yerini, ne yenileceğini, nereye gidileceği, partide neler yapılacağını herşeyi patron ayarlıyor.
Yaklaşık 1 ay kala bir kağıta yazıp görünür bir yere bounen kai nin tarihini ve hangi restaurant veya otelde olacağını duyuruda öğreniyorsunuz.
Çalışanlar katılmaya mecbur bu partiye. Başka bir yere söz vermemesi için haftalar öncesinden duyurulduğu için hiç bir mana bulamazsınız:))
Ani hastalık veya bırakacak yer bulamadığınız çocuk varsa onu mana edip iptal edilebilir.
Patron o kadarına da karışamaz herhalde:) Kızım çok küçükken onu mana edip katılmazdım.
Büyüyüp ilk okula başlayınca artık yemiyor bu da:) Bende erken kalkıyorum yemekten.
Patron neden ısrar ediyor derseniz aslında gerçektende kolay birşey değil.
Yılsonu ve yıl başı partileri zamanları cidden bütün mekanlar dolu.
Kazara iptal olsa, yemek yemesek bile o günün parasını ödemek zorunda patron.
Herkesin ismini tek tek yazıp masalara koymuş. Mevki sıralamasına göre en iyi çalışanlarını, müdürünü, yardımcılarını kendi masasına koymuş. Diğerlerini de onların yanlarına doğru uzayıp gitmişiz:) Bütün herkes toplandığında patronun konuşmasıyla yemek başlar.
Sonra sırasıyla yemeklerin biri gelir biri gider :) Adam cidden kıymış paraya :)
Ana yemeğinden, tatlısına kadar herşey sınırsız. İçecek sınırı da yok.
Yemek yedikten sonra patron ilk sağından itibaren herkese düşüncelerini, bu bir yıl boyunca neler yaşandı, varsa şikayetinizi anlatmanızı istiyor.
Hiç sevemedim bu konuşmaları. Kısadan kesip teşekkür edip yanımdakine veriyorum sırayı:)
Bu sefer paralı oyunlar da çıkarmış. İpin ucundaki mandalı bulmaca. makas, tas, kağıt oynamaca falan. 5 bin yenim (150 tl) gitti..
Kumar olduğunu biliyorum ama ses edemiyorum. Japonya'da kurala aykırı davranamazsınız.
Göze batmamak için mecburiyetten sustum. Ama kağıt, makas, taştan 10 bin yen (300 tl) kazandım. Sevindim mi diye sorarsanız asla. Giden paramı kurtarsam yeterliydi doğrusu.
Ama 40 kişi içinde en son ben ve arkadaşım kaldı ve ben onu yendim..
Kutlama mekan saati 2 saat olarak ayarlanmış. 2 saatten sonra eğlence devam diyip karaokeye, bilardoya, içmeye falan herkes ya toplum yada ayrı ayrı gruplar halinde dağılıyor.
Ben direk eve maalesef:) sadece 1 kere çocuk yokken karaokeye gitmiştim.
İkinci yemeğimize de "Shin nen kai-新年会" yılbaşı partisi deniliyor.
Bu da 1. Ayın ilk haftalarında olur. 1. Ay bitmeden kutlanması gerek.
Bounen kai ile aynı şekilde kullanılır. Pek bir fark yoktur. Sadece yemek ve mekan farklı olur.
Son Shin nen kai yi Türk restaurantında kutlamak istedi patronum.
Bende hâliyle eşimin çalıştığı restaurantı önerdim. Bir de dansöz ayarladı restaurant.
Al sana bir türk gecesi :) Japon restaurantlarına göre pahalı ve yemekleri az buldular :)
Ama lezzetlerine diyecek bir şey bulamadılar..
Çok şükür bu sefer paralı oyunlar yoktu :) dansöz yetti onlara :) yemekten sonra yine klasik sabahlamacalara devam etti arkadaşlar. Ben bu sefer çocuklarımı da götürdüm.
Ama onların ücretlerini kendim ödemek şartıyla.
Herkes dağıldıktan sonra eşimi de bekleyip ailecek evimize döndük :)
Kumar olan şeyleri reddedersem ne olacak peki?
YanıtlaSil