Daireler boş mu acaba? Bu kadar mı sessiz yaşıyorlar?
Hiç mi çıkmıyorlar dışarıya?
Bina yedi katlı, her katta beş daire var ama cam'dan kapı'dan kafa uzatan yok.
İlk taşındıklarında nasıl tanışıyor komşular birbirleriyle o zamanlar bilmiyordum.
Bununda aslında bir üslup'u, kuralı varmış ama ben bilmiyordum. (İlerde bu tanışma faslından da bahsedecem ,hatırlatın bana:)
Neyse aşağı yukarı iner çıkarken asansör de bir iki kişiyle karşılaştım.
Asansöre binerken biri varsa içeride hafiften eğilip bir şeyler fısıldıyorlar.
Ama anlaşılmıyor ne dedikleri (bende de japonca olmadan zaten nasıl anlayacaksam:)
Bir kaç kere böyle oldu. Dedim demekki asansöre binmenin adabı böyle miş Japonya'da.
Ondan sonra bende her asansöre binince hafifçe eğilmeye başladım:) Ama hepsi bu kadar!
Ya insan bir merhaba der, bir güler yüz olur, bir şey sormak tanışmak ister.
Resmen robot gibi 6 kat aşağı inene kadar çıt yok! iki kişiyiz ama hayalet misali.
Bitişiğimdeki dairedeki bir kadınla bindik bir keresinde. kadın selam bile vermedi!.
Hiç mi çıkmıyorlar dışarıya?
Bina yedi katlı, her katta beş daire var ama cam'dan kapı'dan kafa uzatan yok.
İlk taşındıklarında nasıl tanışıyor komşular birbirleriyle o zamanlar bilmiyordum.
Bununda aslında bir üslup'u, kuralı varmış ama ben bilmiyordum. (İlerde bu tanışma faslından da bahsedecem ,hatırlatın bana:)
Neyse aşağı yukarı iner çıkarken asansör de bir iki kişiyle karşılaştım.
Asansöre binerken biri varsa içeride hafiften eğilip bir şeyler fısıldıyorlar.
Ama anlaşılmıyor ne dedikleri (bende de japonca olmadan zaten nasıl anlayacaksam:)
Bir kaç kere böyle oldu. Dedim demekki asansöre binmenin adabı böyle miş Japonya'da.
Ondan sonra bende her asansöre binince hafifçe eğilmeye başladım:) Ama hepsi bu kadar!
Ya insan bir merhaba der, bir güler yüz olur, bir şey sormak tanışmak ister.
Resmen robot gibi 6 kat aşağı inene kadar çıt yok! iki kişiyiz ama hayalet misali.
Bitişiğimdeki dairedeki bir kadınla bindik bir keresinde. kadın selam bile vermedi!.
Ya şurda yan komsuyuz. Hiç mi tanışmak istemez insan? Anladım ki şunu japonlar soğuk, buz gibi bir milletmiş.
Ülkemizdeki o güler yüzlü, samimi, şirin japonların komşulukları sıfır sıfır sıfır.
Ülkemizdeki o güler yüzlü, samimi, şirin japonların komşulukları sıfır sıfır sıfır.
Bir ay boyunca oğlumla, eşimle bir de gidersek restauranta 3-4 kişiyle konuşmuşluğum oluyordu.
Sohbet, muhabbet tamamen bitmiş durumdaydı.
TV açıyorum gahshdbsbsnjd ca dille konuşuyorlar.
Hiç birşey ANLAMIYORUM!
Türkiye'deki gibi kalkıp evi kaldırayım temizlik yapayım diyorum iki saatimi bulmuyor iki oda küçük bir mutfakla banyo tuvalet bir lavabo. O da çabuk bitiyor. Sosyallik sıfır, komşuluk yok, sohbet edecek kimse yok, arkadaş yok. Birşeyler yapmam lazım artık.
Çünkü zaman, saatler ve günler geçmek, bitmek bilmiyor. Oyalanacak ne olabilir?
İlk yapacak iş acilen çocuğu kreşe yazdırmamızdı. Çünkü çocuk dayanamıyor artık.
Arkadaş yok, televizyon açıyorum hiçbir şey anlamadığı için kapattırıyordu hemen.
Bilgisayar var, internet var evde ama nasıl açılıyor bu meret?
Hayatımda ilk kez bilgisayar görmüşüm.
2000 yılında kaç kişinin evinde bilgisayar vardı o dönemlerde?
Eşim açıp veriyordu elimize. O da evde olmayınca ellemeye korkuyordum.
Gözümü korkutmuştu çünkü . Bir hata yapsan yanar falan aman dikkat et diye tembih ediyordu:)
Gözümde mutfak tüpüyle aynıydı bu meret patlar matlar diye ciddi ciddi korkuyordum bilgisayardan:)
Sohbet, muhabbet tamamen bitmiş durumdaydı.
TV açıyorum gahshdbsbsnjd ca dille konuşuyorlar.
Hiç birşey ANLAMIYORUM!
Türkiye'deki gibi kalkıp evi kaldırayım temizlik yapayım diyorum iki saatimi bulmuyor iki oda küçük bir mutfakla banyo tuvalet bir lavabo. O da çabuk bitiyor. Sosyallik sıfır, komşuluk yok, sohbet edecek kimse yok, arkadaş yok. Birşeyler yapmam lazım artık.
Çünkü zaman, saatler ve günler geçmek, bitmek bilmiyor. Oyalanacak ne olabilir?
İlk yapacak iş acilen çocuğu kreşe yazdırmamızdı. Çünkü çocuk dayanamıyor artık.
Arkadaş yok, televizyon açıyorum hiçbir şey anlamadığı için kapattırıyordu hemen.
Bilgisayar var, internet var evde ama nasıl açılıyor bu meret?
Hayatımda ilk kez bilgisayar görmüşüm.
2000 yılında kaç kişinin evinde bilgisayar vardı o dönemlerde?
Eşim açıp veriyordu elimize. O da evde olmayınca ellemeye korkuyordum.
Gözümü korkutmuştu çünkü . Bir hata yapsan yanar falan aman dikkat et diye tembih ediyordu:)
Gözümde mutfak tüpüyle aynıydı bu meret patlar matlar diye ciddi ciddi korkuyordum bilgisayardan:)
Neyse bir ay'da oğlanla benim bayağı bir psikolojimiz bozulmaya başlamıştı.
Adam çalışıyor, türk arkadaşları var, arada türkler geliyor sohbet ediyorlar. Türk yemek çeşitleri yiyor.
Oğlanla ben resmen açık hava cezaevinde yaşıyorduk.
Kendim temizlik, yemek, çamaşır derken oyalanıyordum ama çocuk ne yapsın!
Eşime ısrar ettim! patronuna baskı yaptı'da belediye'ye gittik bir kreş aramaya başladık sonunda.
Eşimde hep mutfakta ve etrafı türk dolu olduğundan japonca öğrenememiş.
O yüzden tek başımıza belediye, hastane, alışveriş, resmi işlerden anlamıyorduk.
Sağolsun patronla türkçe bilen japon eşinin çok emeği var üzerimizde.
Bir sene bizim için çok dolaştılar. Ömür boyu minnettarım kendilerine.
Çok zor hiç bilmedin biyerde yasamak helal sana iyi alismisin ��
YanıtlaSil